BÖLÜM 13
21 Mayıs 1973
15.40
İSTANBUL / TARABYA
İki çocuk konağın içinde koşuşturuyorlardı. Leyla, tatlı sert çocuklara bağırdı.
"Şimdi bir şey kıracaksınız! Anneniz çıkarken sizi tembih etmedi mi ?"
Çocuklar Leyla'nın karşısında durdular, Leyla elliyle 'hadi hadi ' der gibi,
"Çıkın dışarıya bahçede oynayın. Hava ne güzel! "
Çocuklar biraz sıkkın kendi kendilerine söylenirken bahçenin yolunu tutuyorlardı
"Ya bahçe sıkıcı evde oynamak daha iyi "
Leyla hiç ciddiyetini bozmadan
"Hiç söylenmeyin. Ben sizin yaşınız da eve bile girmezdim hele böyle bir bahçe varken, içeride mi oynanılır ?"
Çocuklar bahçeye çıktıktan sonra Leyla gülümsedi. Elerin de büyümüştü çocuklar. Kemal Mustafa'ya döndü
"Savaş oynayalım mı ?"
"Ya ya ne demezsin. Yine kolumu incit değil mi !"?
"körebe ..."
"of sıkıcı, korsan olalım mı ?"
"yine mi yaa bu sefer ne arayı caz ,"
Kemalin her zaman hayal gücü genişti. Araştırma merakı bu yaşlarda başlamıştı.
"bak şimdi burası ada biz adaya gelmişiz elimizdeki haritayla define arıyoruz."
"ne haritası ya! ,"
" Mustafa var işte harita öyle düşün. Bak ne yazıyor haritada bir ağaç hadi ağaca gidelim. "
Kemal koşarak bahçenin kapısına yakın ağaca koşmaya başladı. Mustafa her zaman Kemal'in hayal gücüne hayran olmuştu Mustafa da Kemal'in elindeki hayali haritaya kaptırıp peşinden koştu. Ağacın dibine geldiklerinde,
"bak! Şu dalı görüyor musun? "
"Hangi dalı ya Kemal "
"oğlum görmüyor musun? Şu dalı. İşaret ediyor yan tarafa gidiceğiz ,"
"aaa evet, bakalım çabuk ,"
Mustafa da artık hayali bir macera içindeydi. Çocuklar bahçe de bir oraya bir buraya hayali bir haritanın hayali ipuçlarıyla koşuşturuyorlardı. Zaman su gibi akıyordu konağın kapısının sağında dikilen gülerin yanına geldiler
" arka tarafa gitmemiz gerekiyor ," dedi Mustafa. Başıyla onayladı Kemal.
"ama bu çok tehlikeli olacak! Ormanların içlerinde yaratık bizi bekliyor olabilir. Silahlarımızı almalıyız.''
İkisi de sağ sola bakarak uzun dallar buldular
"işte müthiş kılıcım "
"benim kılıcım sihirli "
Artık silahları da vardı. Arka bahçeyi doğru sessiz ve yavaşça ilerlediler. Arka bahçe nedense ön bahçe ye nazaran daha bakımsızdı. Dalları birbirine karışmış iki ağaç vardı. Otlar uzun, zamanında dikilmiş çiçekler bakımsızlıktan solmuştu. Çocuklar için arka bahçe hep gizemli olmuştu. Kemal ağaca sırtını yasladı, sessizce...
" arkada canavar. Sende saklan. Hadi dediğimde saldıracağız"
Mustafa da diğer ağaca saklandı. Biraz beklediler. Kemal
" hadi " diye bağırarak ani bir harekette bulundu. Aynı anda ayağı bir şeye takılıp düştü. Mustafa Kemal'in düşmesini görüp yanına geldi.
" bir şeyin var mı "?
" yok, yok. Takıldım."
Kemal neye takıldığına bakmak istedi. Yarısı toprağa gömülü küçük bir kutuydu. Topraktan çıkartıp temizlediler.
" vaaay. İşte define "
" Kemal kızmasınlar bize. Açmayalım istersen "
Kemal oralı olmadı. Kapağı açtı. İçinden yarısı yırtık bir resim çıktı. Kemal resme baktı. Bu onun için en büyük gizem ve oyundu.
" koy onu yerine Kemal. Korktum. "
" bu yeni bir ipucu. Defineye giden yeni harita "
Annelerinin sesini duydular.
" annem geldi. Koy onu. "
" Mustafa. Bu bizim sırrımız. Kimseye söylemek yok. "
" tamam tamam. Ben gidiyorum ama sen de koy "
Mustafa ön bahçeye gitti. Kemal için bu çözülmesi gereken bir sırdı. Kutuyu kapattı, gene toprağa gömdü. Resmi cebine koydu, oda ön bahçeye koştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
25 ( RA - MU )
Bilim KurguYÜZLEŞMEYE KORKANLARIN HAYATI KAOS'DUR... TEK ÇARE İSE KIYAM'DIR GERÇEK İLE YÜZLEŞMEYE HAZIR MISINIZ.... SINIRLARI ZORLAMAYA..... KENDİNİZİ AKILLI VE ÖZGÜR MÜ ZANNEDİYORSUNUZ..... İNANDIKLARINIZI SORGULAMAYA HAZIR OLUN.... HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ...