KIYAM BÖLÜM 2

216 27 4
                                    


BÖLÜM 2

02 KASIM 2015

19,25

İSTANBUL – İSTİNYE DEVLET HASTANESİ

Özel hasta odasının kapısı açıldı. Takım elbise giymiş iki adam girdi, içeri baktı. Hasta yatağında yatan bir adam ve yanında sandalyeye oturmuş iki adam vardı.

" müsait değil mi, ben komiser Suat. Suat Özkan yanımdaki de yardımcım Cevat. Sizde Murat Zeybek değil mi"?

Murat yatakta göğsünden bandajlı yarı dikey yatık halde

" evet, buyurun. Nasıl yardımcı olabilirim size" dedi

Komiser Suat ve yardımcı yatağa yaklaştılar.

Kemal Suat'ı görür görmez tanımıştı.

" nasılsınız Suat Bey, cinayet masasının burada ne işi var merak ettim"

Suat, Kemal'e bakıp gülümsedi

" sağ olun Kemal bey. Özellikle geldim, anlayacağınız size özel tarife"

Cemal de şaşkındı

" siz tanışıyor musunuz"?

Kemal, Suat'ı gördüğü zamanı hatırladı.

" evet. Ama hiç de hoş bir karşılaşma değildi"

Suat, Kemal'in bu sözü karşısında şaşkın

" neden öyle dediniz ki, hoş olmayan ne oldu, kızımın notları konusunda ise bu söz beni üzdü"

Şaşkınlık sırası Kemal de idi.

" efendim ne kızı ne notu"

" Kemal Bey, sizi anlıyorum eniştenizin vurulması biraz yormuş sizi... Kızım sizin üniversitenizde okuyor. Sizde hocasısınız. Okulda karşılaşmıştık. "

Kemal birden toparladı

" ha evet tamam, tamam" sonra kısık ses ile Cemal'e doğru " değişkenliklerden biri daha"

Cemal gülümserken Suat Murat'a bakarak

" valla normalde böyle durumlarda gelmem ama sizin isminizi duyunca tabi ki Cemal Bey ve Kemal bey... Kızımın hocaları olunca ben bakayım dedim bu olaya"

Murat sıkıntılı, alaycı gülümsedi.

" evet, iyi etmişsiniz."

" Kemal beyin eniştesi oluyorsunuz"

" evet. Teyzesi ile evliydim. Bir hafta önce vefat etti"

" a üzüldüm, başınız sağ olsun. Cemal beyde kemal beyin arkadaşı olarak burada herhalde"

Cemal daha ağzını açmadan murat cevap verdi.

" kardeşim olarak." Sonra Cemal'e bakarak " benim kardeşimdir Cemal"

Cemal Murat'a şaşkın baktı. Komiser Suat

" kardeşim mi? ama soyadlarınız"

" üvey ama öz gibidir" diye cevap verdi Murat.

" evvelki akşam ki olay. Lütfen anlatır mısınız neler oldu?"

Murat hiç tereddüt etmeden cevap verdi.

" olan bir şey yok, sadece bir kaza, silah elimde idi ve bende şaka yapıyordum. Yaşlılık işte birden silah yere düştü ve ateşledi. O an vurulmuşum. Zaten kardeşim cemal ve kemal de oradaydılar. Onlarda şahitler"

Komiser Suat ikisinin yüzlerine baktı. Kemal de cemal de yutkundular.

" doğru mu" diye sordu Suat ikisine

" evet..." dedi kemal " evet doğru"

Cemal de kemalin bu sözü üzerine o da doğruladı. Suat;

" siz öyle dedikten sonra, ama Mustafa Zeybek. Sizin oğlunuz değil mi. Oda oradaymış ve bir boğuşma olduğunu söylüyor. Onun ifadesi ile Faruk Gezmiş şu an gözaltında. Faruk Gezmiş konuşmuyor ama sizin anlattıklarınızla Mustafa beyin anlattıkları biraz çelişkili"

" değil Suat Bey. Faruk arkadaşımız ve iyi bir tarih profesörüdür. Silah elimdeyken tedirgin oldu. Benimki de eşek şakası. Elimden almaya çalıştı ve silah düştü. Oğlum duygusaldır. Yanlış anlama kısacası"

" anlıyorum... Yanlış anlama... Ya peki yasemin hanımın başına gelende mi yanlış anlama"

Murat için şimdi tereddüt etme zamanıydı.



30 EYLÜL 2015

21,55

İSTANBUL – TARABYA

Faruk Mustafa'ya doğrulttuğu silahı Yasemin'e çevirdi.

" karnındaki çocuktan. Çocuk kız değil mi"?

Yasemin iyice korkmuş geri bir adım attı.

" yapma abi, ne olur... Evet, kız çocuğu"

" kusura bakma Yasemin... Beni affet" diyerek parmağını tetiğe götürdü. Murat birden Faruk'un üstüne atladı. Mustafa da Kemal de Yasemin'e koşuyorlardı. Birden bir silah sesi kulakları sağır edercesine duyuldu. Murat Faruk'a sarılmış, Cemal şakın, Kemal ile Mustafa da Yasemin'e koşarken, Mustafa Yasemin'in yere düştüğünü gördü.

Avaz, avaz bağırıyordu.

" yasemiiiiiiiin... "

Mustafa, Yasemin'in yanına gelip yerden kaldırdı. Üstüne baktı ama bir vurulma ve kan yoktu. Cemal'in bağırmasıyla Kemal ve Mustafa Faruk'a baktılar.

" ne yaptın sen Faruk, Murat'ı vurdun"

Murat göğsünden vurulmuştu. Ayakta sendeledikten sonra yere düştü. Faruk korku dolu gözlerle sanki donmuştu.

" ben, ben ne yaptım... Ateşlemeyecektim, üstüme gelince ne oldu anlamadım"

Cemal Murat'ın yanına gelip etrafta bulduğu bir bez parçasıyla kanamanın üstüne bastırdı.

" Kemal, ambulans çağır çabuk"

Kemal hemen telefona sarıldı. Odada tam anlamıyla bir kaos hüküm sürüyordu.

" Atamer Yasemin nasıl" diye seslendi Cemal

" iyi, kendine geliyor, korkudan bayılmış sadece"

Faruk elindeki silahı kanepeye atıp Murat'ın yanına eğildi.

" üzgünüm, çok üzgünüm"

Murat çok acı çekiyordu. Atamer bir yandan Yasemin ile ilgileniyor bir yandan da bağırıyordu.

" hesabını vereceksin bunun Faruk, inan vereceksin"





25  ( RA - MU )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin