25 ( RA - MU )

YÜZLEŞME BÖLÜM 15

BÖLÜM 15

19 Kasım 1932

Saat 19.25

YUNANİSTAN / SELANİK

Kar şiddetini arttırmış, Selanik sokakları hepten beyaza bürünmüştü. Evin camından dışarıya baktı.

" fırtınaya dönecek, bir an önce toparlansak iyi olur."

Kadın, bir çantaya önemli eşyaları koyuyor, çoğunu yerinde bırakıyordu.

" bekleyecek dimi limanda " dedi kadın.

" evet evet. O da gelecek zaten. Her şeyi hazırladı. Kurtulacağız bu cehennemden "

Adamda, kadının hazırlanmasına yardım etti, sonra aklına geldi. Yüklüğe yöneldi, elini yüklüğün arasına sokup, silahı çıkarttı.

" gerekli mi ki "

" ne olur ne olmaz. Yanımda olsun. "

Bir çanta dolusu az eşyalarla dışarı çıktılar. Hava soğuktu, kar ve rüzgâr yürümelerini zorlaştırıyordu. Az ilerde iki yunan askeri gördüler. Köşeye saklandılar. Uzaklaştıklarını görümce tekrar yola devam ettiler, adam

" bu karda fazla rastlamayız. Merak etme. Rahatça limana varacağız " diyerek kadını rahatlatmaya çalıştı. Kadının elleri üşüyordu. Her ikisinin de ayakkabıları zayıf ve altları delikti. Zor yıllardı onlar için. Onlar gibi birçoğu ya gitmişler ya da gideceklerdi. Bazıları da kalmayı tercih etmişlerdi. Adamın ve kadının anne ve babaları gibi.

" az kaldı " dedi adam " ilerisi liman "

Limana geldiklerinde onları Yagop karşıladı. Yagop adamın arkadaşıydı.

" bir sorun var demir Arnavut " dedi Yagop.

İsmi bu değildi ama hem Arnavut oluşu hem de demir gibi sağlam olmasından herkes böyle söylerlerdi. Bir gün bir kavgada onca yumruk yemesine rağmen ayakta kalmış bir yumrukta adamı yere serdiği için takılmıştı bu lakap. Lakabı neredeyse ismi olmuştu. Hatta eşi bile demir Arnavut derdi.

" ne sorunu "

" kaptan bu havada gitmek istemiyor "

Demir Arnavut sinirlendi.

" hele bir gidelim geminin yanına. Derdi neymiş bir de bana anlatsın "

Gemiye yaklaşıp. Güverteye çıktılar. Küçük bir ticaret gemisiydi. Adalara mal taşıyordu. Güvertede başka ailelerde vardı. Bekleyiş içindeydiler.

" kaptan hangisi "

" şu sakallı. Bizimkilerle tartışıyor "

" siz bura durun "

Demir Arnavut kaptana yaklaştı.

" kaptan nedir derdin "

" sana da mı anlatayım! Görmüyor musun, bu fırtınada açılmamız delilik. Geminin ambarında bekleyin. Hava düzelsin açılalım "

" kaptan... Kaptaaaan... Bir saniye bile burada kalsak o kadar tehlikeli. Sana parayı verdik dimi. Bu gemi açılacak buradan "

Kaptanın iki adamı yaklaştı. Ellerini belindeki silaha götürürken, demir Arnavut onlardan önce davranıp belinde ki silahı çekip kaptanın alnına dayadı. Kaptan şaşkındı böyle bir hareket beklemiyordu. Adamları da silahları çekip demir Arnavut a doğrulttular.

" kaptan bu gemi bu limandan ayrılacak. Ya seninle, ya da sensiz. Kararını ver. "

Kaptan, Demir Arnavut'un gözlerindeki o kararlı bakışları gördü.