BÖLÜM 14
18 NİSAN 1975
15.25
İZMİR – KARŞIYAKA
Mustafa odasında oynuyordu. Sağa, sola bakındı. Odasından çıkıp annesini yatak odasına gitti. Yatağın karşısında duran boy aynasına bakıyordu.
" evet... Dinliyorum"
Gözleri aynaya kilitlenmiş hareketsiz öylece duruyordu.
" anneme mi söyleyeyim... Bekle"
Mustafa koşarak odadan çıkıp annesinin yanına geldi. Nergis mutfakta yemek yapıyordu.
" anne, anne gelir misin"?
" Mustafa görmüyor musun işim var"
" anne lütfen adam bekliyor"
Nergis şaşkın
" hangi adam Mustafa"
" odandaki adam"
Nergis telaşla tezgâhta duran bıçağı aldı.
" Mustafa sen dur burada" diyerek odasına doğru ilerledi. İçindeki korku odaya yaklaştıkça artmaya başlamıştı. Son bir cesaretle odaya dalıp etrafa bakındı. Odada kimse yoktu.
" anne"
Nergis, yanına gelen Mustafa'nın sesiyle sıçradı.
" sana mutfakta kalmanı söylemedim mi"?
Mustafa annesi çekiştirip aynanın karşınsa getirdi.
" adam aynadaydı. Bak"
Nergis aynaya baktı.
" Mustafa aynada kimse yok. Sadece bizim yansımalarımız"
" buradaydı anne... Konuştu benimle"
Nergis, Mustafa'ya ne diyeceğini bilemiyordu. Eğildi
" Mustafa oğlum bu kaçıncı oldu. Aynada sadece sen varsın. Senin görüntün"
" inanmıyorsun bana anne... Oradaydı... Şapkası vardı"
" Mustafa oğlum"
Mustafa sinirlendi. Odanın kapısına koşarken kapıda birden durup
" onun ismini sende biliyormuşsun, ama nedense bana inanmıyorsun"
" Mustafa kim oğlum"
" sana mesaj verecektim"
Nergis Mustafa'nın yanına yaklaştı.
" tamam, oğlum dinliyorum"
" dedi ki; yediniz de tehlikedeymişsiniz ve kaos başlamış"
25 MAYIS 1984
14.25
İZMİR – KARŞIYAKA
Nergis gözleri yaşlı Mustafa'nın eşyalarını toplamasını çaresizce izliyordu.
"oğlum iyice düşündün mü ne yaparsın ne edersin oralarda"
Mustafa bir yandan bavulunu toplarken bir yandan da arkası nergise dönük cevap veriyordu.
" nergis bunu kaç kere konuştuk, gitmem lazım"
" tamam, anlıyorum baban ile aran kötü, sevmiyorsun hatta saymıyorsun... Ama beni de mi sevmiyorsun Mustafa"
" yapma nergis lütfen işleri kötüleştirme"
" bana artık anne bile demiyorsun, ne oluyor oğlum sana... İyileştiğinden beri başka bir Mustafa oldun... Oğlumu tanıyamaz oldum"
Mustafa, nergis'e dönüp yaklaştı.
" anlatsam anlayacak mısın"?
" bir dene"
Mustafa nergisin gözlerinin içine bakarak elini tuttu.
" hani bazen bir şeyler yaşarsın ve ben bunu daha evvelden yaşadım dersin, bazen birden olmadık bir zamanda hiçbir şey yokken kalbin sıkışır, içine bir karabasan basar, o an sanki çok kötü şeyler olmuş gibi için sıkılır"
" olduğu zamanlar olmuştur ama gitmenle ne..."
Mustafa, nergis'in sözünü bitirmesine izin vermeden devam etti.
" far set ki o an gerçekten bir şeyler oldu, yaşamadığın ya da hatırlamadığın anıların değişti. Ve ya ben bunu yaşamıştım dediklerin belki de yaşadığın şeyler idi."
" söylediklerini anlamıyorum Mustafa"
Mustafa bir an sustu. Nergisin elini iyice kavradı.
" şimdi beni iyi dinle. Murat kendi tarafından kandırılıyor. Çocuğunuz doğmalı. Murat bunu bilmeyecek. Atamer'i bul. Benim seni bulduğum gibi. Artık yirmi beş sensin"
Nergis bu sözler karşısında birden afalladı, yutkundu.
" ben... Ben bu sözleri sanki hatırlıyorum... Bu isim... Atamer"
" gitmem lazım nergis, sen Atamer'i buldun şimdi yirmi beş sensin ve benim için bir mesaj vermelin"
" Mustafa oğlum, sen yeter ki gitme senin için canımı bile veririm"
Mustafa gülümsedi.
" canını... Zamanı geldiğinde nergis, zamanı geldiğinde"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
25 ( RA - MU )
Ciencia FicciónYÜZLEŞMEYE KORKANLARIN HAYATI KAOS'DUR... TEK ÇARE İSE KIYAM'DIR GERÇEK İLE YÜZLEŞMEYE HAZIR MISINIZ.... SINIRLARI ZORLAMAYA..... KENDİNİZİ AKILLI VE ÖZGÜR MÜ ZANNEDİYORSUNUZ..... İNANDIKLARINIZI SORGULAMAYA HAZIR OLUN.... HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ...