LÜFFEN

9K 285 11
                                    

Sesimin çıkmasını sağlamak için kafamı kafasından yan çevirerek kurtardım.
-Pelin bak boğulucam al şunu üzerimden.
Pelin e sesim zorda olsa gitmişti. Götümden konuştuğum için doğal bi ses tonu.
-İki dakika yalnız bırakmaya gelmiyor senide hemen kapmışsın pırlanta gibi çoçuğu.
İçimden hakaretler yağdırsamda konuşamıyordum. Neyseki kaşar Pelin üzerimden Yekta yı halı gibi yuvarlayarak aldı.
-İyi misin oğlum?
-Pelin senin ağzına sıçim mal ölüyordum ya.
Pelin biraz şaşkın birazda dalga geçer pozisyonda bana bakıyordu.
-Bakma öyle şu salağıda eve çıkar. Yoksa benim elimden bi kaza çıkacak. -Kanka delirme sen çıkaramamışsın ben kız başıma ne yapabilirim Yekta ya.
Pelin le Yekta yı öldürüp katliama imza atma isteğim her geçen saniye artıyordu.
-Bırak uyusun apartman da. Gebersin pislik.
Pelin kafasını eğmiş öyle Yekta ya bakıyordu.
-Öyle deme ya şuna baksana nasıl çocuk gibi uyuyor.
-İstersen yastık yorgan getirim. Siz ikiniz bu gece burada yatın. Madem bu kadar düşüncelisin.
-Kanka hiçmi acıman yok senin ya. Sen böyle değildin.
O an ben böyle değildim yaşarken oldum diye bağıra bağıra eve çıkasım geldiysede yapmadım. Kendimi zor dizginliyordum. Yerde yatan Yekta ya tekme atmak yine boğazına sarılmak istiyordum.
-Pelin bak bu son iyiliğim bu oduna yapacağım. Bu geceden sonra bu pisliği beş kurşun yemiş yerde yatarkende bulsan bana haber verme. Ne bok yapcaksan kendin yap.
-Tamam hadi kaldıralım şunu.
Pelin le Yekta yı yerden sıça sıça olsada kaldırdık. O bi kolunun altına girdi ben bi kolunun altına sürükleye sürükleye merdivenleri çıkmaya başladık. Tabi ben bi yandan söyleniyordum. Yekta hem sabahımın içine hemde gecemin içine etmişti.
****
Yekta yı evine sokup bi yatağa attım gerisini Pelin e bıraktım. Aradan yarım saat geçmişti Pelin hala eve gelmemişti. Meraklanmaya başlıyordum. Acaba bu Yekta Pelinide mi Buse zannedip saldırmıştı. Tam yerimden kalkmaya hazırlanıyordum ki bizim evin kapısının sesiyle rahatladım. Gelen Pelin di.
-Kanka yarım saattir nerede kaldın. Artık ben yukarı gelcektim biraz daha geciksen.
Eliyle sarı saçlarını dağıttı.
-Çok kötü durumu ya.
Pelin gerçekten üzgün görünüyordu.
-Pelin alt tarafı içip sızmış abartma istersen.
Ben Pelin e göre çok daha rahattım. Ki o bu apartmanda aylardır oturuyor. Yekta nın bu melankolik hallerine alışamaması büyük saflık. Tamam Yekta dan haz etmiyordum artık ama bu onu o halde gördüğüme üzülmediğim anlamına gelmez. Üzülüyordum ama merhametimi ondan esirgiyordum.
-Yok kanka içmesine sızmasına üzülmedim.
Anlamadığımı belli edecek şekilde kafamı sallayıp kaşlarımı çattım.
-Sorun ne o zaman?
-Dayak yemiş.
-Kızım nereden çıkardın bende gördüm eli yüzü düzgündü.
-Kanka boynu ya...
Pelin yutkundu.
-Hep yara bere olmuş.
Ben yapmıştım... Sabah muhtemelen değil kesin benim yırttığım yerlerden bahsediyordu. Ona dalarken hiç acımamıştım ama onun vücudunda kalıcı hasar bırakmak düşüncesi vicdanımı rahatsız etmişti.
-Çok mu kötü.
-Tabi kanka. Hangi orospu çocuğu yaptıysa Allah belasını versin.
-Pelin öyle demesene.
Lafımın üzerine Pelin manasızca yüzüme baktı.
-Yani öyle demesene derken belki hak etmiştir. Hem gördün işte beni öpcem derken öldürüyordu. Belki başka birini öpmeyi denediğinden olmuştur.
Yalan söylüyordum.. Ben yaptım dersem herhalde Pelin le bu gece sabaha kadar otururduk.
-Pelin bak ben odama gidiyorum uyumak için tamam mı kafası düzelince sen konuşursun onunla. Anlarsın derdini sıkıntısını ben anlayamadım.
-Ya kanka ne uyuması. Dudağına yapıştığı sahne aklımdan gitmiyor. Sende az değilsin.
-Pelin boş konuşma.
-Kanka Yekta yı ben yıllardır yatağa atmak için kestim çocuğun sikinde bile olmadım. Sen şurada bi hafta olmadan evinde kalmalar, yanından ayrılmamalar, öpüşmeler daha bilmediğim neler var kim bilir?
Pelin karşıma oturmuş heyecanla ağzımdan laf almaya çalışıyordu. Dedikodu yapmaya çalışıyorda denilebilir.
-Pelin aramızda hiç birşey yok olamazda. Bunu o kafana sok. Bide bu gece yaşanılan herşeyi beyninden sil. Çünkü ben öyle yapıcam. Erdemin kulağına tek bir cümle giderse seni bu sefer doğrarım.
-İyi iyi.
****
Uyuyamıyordum.. başımı yastığa koyduğum andan itibaren Yekta aklımdan çıkmıyordu. Pelin e bırak gebersin merdivenlerde uyusun diyordum daha bir saat önce. Şimdi hissettiğim duygu galiba içimdeki acıma duygusudur diye geçiştirsemde onu görmek istiyor merak ediyordum. Bana yaptığını unutamazdım. Bırakim sabaha kafası ayılırdı. Uykumun içinede sıçtın Yekta ayakta alkışlıyorum. Ne diyecek lafım var sana nede vuracak elim.
****
Kaç saat uyuduğumu bilmiyorum ama baya uyumuşum herhalde. Hava ışımıştı. Aklıma uyanır uyanmaz Yekta geldi. Acaba uyanmışmıydı? Yataktan ayakkarımı aşşağı salıp bi süre düşüne düşüne oturdum. Pelin kesin evden gitmişti hanımefendiyi sabah olunca evde bulmak pek mümkün olmuyordu. Elimi yüzümü yıkayıp Pelin in odasına girdim. Hayret kömüş gibi uyuyordu. Yorganı üzerinden atmış bütün vücudunu yaya yaya yatıyordu. Tam zamanı Yekta nın yanına uğramanın. Bi yanım çık yukarı bi daha dal derken bi yanım git yaralarını sar diyordu. Beni öptüğünü umarım hatırlamıyordur. Gitmeli miydim? Gitmemeli miydim? Gitsem ne olurduki ya? Beş dakika görüp aşşağı inerdim. Bana ne oluyordu böyle? En sonunda kararımı kesinleştirdim. Gidip kapıdan görecektim. Bi dakikamı bile almazdı. Evine girmeden sadece kapıdan. Bizim evin kapısından ufak ufak sessiz adımlarla çıktım. Kapıyı yarı aralık bıraktım . Nede olsa hemen aşşağı inecektim. Merdivenleri çıkarken bile aklımda hala eve geri dönmek vardı. Neyse zile bastım. Evde olmayabilirdi. Bu fikiri düşününce içimi bi huzur sardı. Evde yoksa benimde yapabileceğim bişey yoktu. Ne yazıkki bu fikiri çürüten kapının açılmasıyla Yekta yı karşımda buldum.
-Bak Tutku gerçekten niyetim kötü değildi Yemin ederim bak yemin ederim.
Anlaşılan salak Mesut Yekta ya bana dediklerini anlatmıştı. Yekta nın kahverengi gözlerine baktım. Şaşkın ve birazda korkak bakıyorlardı.
-Ben sana hesap sormaya gelmedim.
Yekta bi kaç saniye öylece durdu.
-Peki neden geldin?
-İyi misin diye bakmaya dün çok iyi görünmüyordun.
Yekta nın gözlerindeki mutluluğu görüyordum. Bence benim onu merak etmemden mutlu olmamıştı dayaktan kurtulduğu için mutlu olmuştu.
-Sen nasıl birşeysin ya.
Yekta nın ne demek istediğini o anlamamıştım. Bu konuşma fazla uzamıştı. Artık eve gitmem gerekirdi. Gördüm bitti işte.
-Neyse benim eve inmem lazım artık.
Merdivenlere yüzümü dönmüştüm. Yekta bana seslendi.
-TUTKU!
Kalbim çok hızlı atıyordu. Yüzüne dönmeden cevap verdim.
-Ne oldu?
Acaba beni öptüğünümü hatırlamıştı. Heyecandan yanımdaki demirleri tuttum.
-Kahvaltıyı birlikte yapsak ?
-Olmaz. Benim televizyonda izlemem gereken bi programım var.
Nasıl yaratıcı bir yalandı. Aklıma sokim ya. Bu nasıl bir bahane.
-Az bana baksana.
Yüzümü yavaşça Yekta ya döndüm. Çocuk gibi bi ifade almıştı mimikleri.
-Hadi ben sana televizyon açıcam gel.
Ve ekledi bebek gibi konuşarak.
-LÜFFEN.

Benim Hetero SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin