Yazı yazmanın ruha bu kadar iyi geleceğini düşünmezdim. Resmen kendimi rahatlamış hissediyorum. 40 yaşında evlenmiş bakir adamlar misaliyim. Tabi Sezen Aksu nunda sesinin verdiği huzurun büyük payı var üzerimdeki hafiflikte. Benim bile kendime itiraf edemediğim hissedipte göremediğim şeyleri Sezen takır takır yazıp söylemiş. Helal olsun. Sen sus ben meseleyi biliyorum diyor kadın şarkılarında. Tükürdüğümü yalıyorum ama ev gerçekten iyi geldi. Başlarda ıy pis ıy korkunç ıy şöyle ıy böyle desemde şimdi üzerimde farklı bir etkisi var. Bir tanecik cam olsa soktuğumun odasında herşey tamam ama oda nazarım olsun ya. Sanki kendi evim bana niye dert oluyorsa daha ne zaman geleceğim ki buraya. Aslında Mesut a desem bir kaç gün burada kalsam. Ya ama oda kalsın korkarım uyuyamam. Dur şuna bakim bi ne yapıyor. Tahminim salak gibi beni bekler. Ya bu sapıkmıki ya? Aldı beni buraya getirdi tamam şu ana kadar hiçbir yanlış davranışı yanlış dokunuşu olmadı. Ayyy kapıyı açıyormuşum çıplak çıplak karşımda duruyormuş. Sikini keser ağzına veririm onun beni az çok tanımıştır. Ya bu sığır hayvan gibi benim laf sokmalarımdan mı korkacak? Daha neler! Tuttuğu gibi oradan oraya fırlatır valla beni. Kalktım ayağa yavaşça kapıyı açtım gıcırdamasın diye yavaş açayım dedim ama kapı böyle açınca daha bir fazla gıcırdadı. Aşşağı doğru kafamı uzattım ay görünürde yok.Lan gittimiki acaba beni burada bırakıp. Yok ya niye gitsin amacı ne yani. Böyle merdivenlerden iniyordum ki dışardan bir köpek havlama sesi geldi. Tabi benim dizlerimin bağı çözüldü merdivenlerden üçer beşer yuvarlandım. Merdivenler çok yüksek olsaydı eminimki kafam gözüm patlamış olurdu. Ya Mesut hala yok. Yere kapaklandım ya eğer evdeyse duymamış olması imkansız.
-Ya Mesuuuuut???
.....
-Mesuuuuut yaa kime diyorum ????
.....
-Kimse yooook muu??
Kimse yok mu ne demek ya benim akıl iyice gitti. Sanki eve yeni geldimde kimseyi göremedim. Kendi düşen ağlamaz diyerekten kalktım bakınıyorum. Üst katta bir oda var alt kattada iki oda ama salonu baya geniş ev küçük durmuyor anlayacağınız. Kapıyı çalmadan girdim ilk odaya. Işığı yaktım. Odanın herşeyi pembe tertemiz tek kişilik bir baza var ışığı bile pembe lan buranın bu neyin kafası. Korkmayı falan bıraktım hemen kurcalama işlemine geçtim. Kıyafet dolabına baktım bir sürü kız kıyafeti. Hepside birbirinden cesur ve güzel parçalar. Genel olarak mini şortlar var ay birini alıp giyeceğim o derece. Kıyafetleri elime alıp inceliyordumki kapının gıcırtasıyla çığırdım. Mesut karşımdaydı. Üstüne pijamalarını giymiş gözlerinden yeni uyandığı belliydi. Lan ne ara uyudun? İnsan bir haber verir yani. Ay bende korkuyorum bana tecavüz edecek diye adamın sikinde bile değilim. Üstünde pijama var dediysem aklınıza avrupa yakası gaffur gelmesin gri takım bir pijama takımı onun üzerinde takım elbise gibi durmuş. Ya bu nasıl adalet ben onu giysem gaffurdan bile beter olurum birde şu Sığıra bak ne kadar yakışıklı.. Yekta nın bile pijamaların içinde karizması sarsılırken Mesut un karizmasına karizma eklenmesi.. Onun yerinde olsam halı saha maçlarına bile pijamayla giderim o derece yani düşünün. -Hayvan yavaş olsana yaaee.
Bendeki yüzsüzlüğe bakın ya. Hem adamın evini kurcalıyorum hemde adama bağırıyorum.
-Ben..ses duydum ondan geldim.
Yani ben düşeli beş dakika oldu ses geç gidiyor galiba evde. Off ne saçmalıyorum ben ya.
-Yanlış duymuşsundur yada dışarıdan gelmiştir bilemiyorum ben duymadım.
Şimdi buna hiç düştüm diyemem hemen gülme krizine girer bu salak yine.
-Kız arkadaşının mı bu kıyafetler?
-Yok ya ne kız arkadaşı ablamın.
Ablamın demesiyle kıyafet dolabını kapatmam bir oldu. Orospu Buse Kaltak karı. Kıyafetleride kendi gibi bir boka yaramaz ne olacak işte. Mesut la odadan çıktıktan sonra havadan sudan sohbet edip güldük. Harbiden komik biri ya. Canımın acısına bir nebzede olsa iyi geldi. Saat ilerleyince baktım Mesut esneyerek anlatıyor lise anılarını kalkıp kahve yapasım geldi ama dedim benim uykum yok diye odamı uyumasın.
-Mesut uykun var anlaşılan o kadar çok esnedinki artık benim bile uykum geldi.
-Haklısın.. Çok mu belli ettim?
-Evet hadi uyuyalım.
Mesut gülümsedi.
-İyi tamam ben ablamın odasında uyurum sen benim odamda uyu daha geniş.
Zaten o orospu ablanın odasında milyon versen uyumam diyecektimde neyse. Oturduğum yerden kalktım.
-İyi geceler o zaman.
-İyi geceler.
Mesut un odasına girdim yatağa Buse ninkine oranla daha genişti odanın herşeyi beyaz ve temizdi. Ya bunlar ruh hastasımı salonu bok götürüyor kendi odaları bal dök yala. Yatağa uzandım geniş geniş.. Yekta nın şuan yanında Buse olduğu aklıma geldi. Lütfen onu öpmesin, lütfen onunla gülmesin, lütfen ona dokunmasın, lütfen ona dokunmasın.. Lütfen. Kafamı yastığa gömdüm ağlamamak için.
(Bütün gece gözyaşı döktüm)
*********
Sabah 6 gibi uyuduğumdan öğlen 1 de uyanmışım. Yatakta gözlerim açık tavana bakıyorum aklımda Yekta var. Sabah uyanınca aklıma ilk o geliyor gece yatarkende en son o . Bütün gün zaten aklımın ve kalbimin her köşesinde o var. Yekta yı tanımadan önce İzmir deki arkadaşlarım aşk acısı çektiklerini söylediklerinde "ayyy sizde aşk acısıda aşk acısı baydınız yaa hayy sokim aşk acınıza az gülün mutlu olun herşey sizin elinizde" gibisinden akıl verirdim. Şimdi bakıyorumda hiçbirşey benim elimde değil. Düşünmeden yapamıyorum istemesemde düşünüyorum aklıma ayrıldığımız gelince acımı durduramıyorum Buse yle olduğunu düşününce ağlamaktan ölmek istemiyorum.. Ölüyorum. Kendimi yataktan atmazsam yine ağlayacağım sürekli ağlıyorum her boka her saniye ağlıyorum başkada bir bok gelmiyor elimden. Sezen Aksu nun sesi olmadan nefes alamıyorum sürekli onu dinleme ihtiyacı duyuyorum. Odadan çıktım düşünceli düşünceli.Tabi kahvaltı masam hazır. Ya şu hayatta en şanslı olduğum konu tanıştığım bütün erkekler sevgilim olsun yada olmasın hep karnımı düşünmüşlerdir. Yani hep yemeğim hazır olur onların yanındayken. Bazen erkek arkadaşım değilde onları ebeveynim sanıyorum. Yada onlar beni evlatları sanıyor. Ben daha hiçbirine bırak yemek hazırlamayı yemeğe bile götürmedim. Fırsat vermediler suç benim mi? Kendimi beleşçi gibi hissediyorum artık. Mesut ta masayı öyle bir hazırlamışki sanırsın evinde beni değil Kanuni Sultan Süleyman ı ağırlıyor. Masada bir kuş sütü eksik anlayacağınız. Hala mutfakta olduğu belli mutfaktan tabak sesleri geliyor.
-Ya Mesut ne gerek vardı bu kadar hazırlığa?
Baktım ses yok buda sağırmı ne ya ne desem duymuyor. Aç olduğumdan yüzsüzlük yapıp masaya oturdum başladım ekmeğime bal sürmeye. Mesut ta bu sırada mutfaktan geliyor duyuyorum ayak seslerini.
-Seni beklemeden başladım ama kusura bakma.
-Sorun değil ya başla sen daha kakaolu sütün geliyor.
Mesut masaya oturdu üstünü değiştirmişti düne nazaran daha klas duruyordu. Siyah deri ceketin içine yakası açık beyaz sade bir tişört giymişti. Lan bir dakika!! Bu benim kakaolu süt sevdiğimi nereden biliyor?
-Sen benim kakaolu süt sevdiğimi nerden biliyorsun?
Mesut kafasıyla arkamı işaret etti.
-O söyledi.
Arkamı döndüğümde Yekta bana bakmış gülümsüyordu. Elindeki kakaolu sütü havaya kaldırdı şerefe dercesine.
-Seversin biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hetero Sevgilim
RomanceKader kelimesine hayatımın hiçbir zaman diliminde inanmamıştım insanlar bir tercih yapar ve yaptıkları tercihin sonucunda ya ödüllendirilirlerdi ya da cezalandırılırlardı. Peki neden ben hep cezalandırılan taraftayım tanrım? Neden aldığım her kararı...