Şimdi Boku Yedim

3.3K 154 22
                                    

Kahvaltı için Erdem e yakın bir mekanda yapacağımız sözünü versemde onu hastaneden olabildiğince uzak bir cafeye götürdüm. Arabayı o kullansada her gördüğümüz mekana kıytırıktan bahaneler uydurup Erdem i ilerlettimde ilertlettim. "Ay buranın kliması yok daha önce gelmiştim,  ayy buranın tuvaletinde bir adam ölü bulundu diye duydum, burası hiç olmaz baksana dışı bile pis görünüyor, yok yok burasıda olmaz baksana yol geçen hanına dönmüş içerisi" neyse bu sonunda içeride hep satanist diye tabir edilen entel dantel çocukların olduğu cafeyi eliyle işaret etti.
-Burayada bir mazaretin varsa hastaneye dönüyoruz.
Tabi benim kulaklar hastaneyi duyunca orası bana sanırsın cennetin köşesiymiş gibi gelmeye başladı.
-Hmm tamam ya olur oraya hiç gitmemiştim.
Erdem arabasını park ettikten sonra cafeye girdik adıda Black olan bir yer. İçerideki tipleri görün erkeğinden kızına kadar herkes bir değişik bir farklı. Kızların gözlerinde üç kilo siyah boya erkekler desen bin yerinden dövmeli..  Onuda geçtim içlerinde bir tane bile gözüme çekici gelen olmaz mı ya. Ben çok severim böyle yenilikçi şeyleri farklı tarzları ama bunlar tarz olacağım derken farz olmuşlar..  Neyse Erdem le masamıza oturmaya gidiyoruz herkesin gözü bizde salak saçma bakışlar atıyorlar. Mekandaki en farklı duran kişiler Erdem le benimdir.  Herkes siyah herkes dövmeli kendimizi ezik gibi hissediyorum bunlar böyle bakınca. İçeriside klimayla serinletilmememiş bildiğin buz tutmuş. Eskimoların hayat hikayeleri için belgesel falan çekilecek herhalde siktiğimin kafesinde nerden geldiysek. Oturduğum sandalye bile buz tutmuş düşünün yani. Dışarıda masada yok işkence çekiyorum. Bende kansızlık olduğundan erken üşüyorum zaten. Erdem e bakıyorum hiç soğukmuş benim götüm donmuş içerideki insanlarmış umurunda değil.  Menüye odaklanmış öylece duruyor karşımda.
-Ya Erdem buradan gidelim. 
-Hastaneye mi? 
Offff ben nerede hata yaptım ya. Hala hastane diyor bana.
-Ne hastanesi başka bir yere gidelim ben dondum burada.
-Üşüdün mü? 
Üşümek mi?  Götüm dondu ulan bana üşümekten bahsediyor.
-Yook canım ne üşümesi yanıyorum ben ya. Baksana elime.
Elimi yanağına dokundurdum bu bir irkildi tabi yüzünü geri çekti.
-Sen çok üşümüşsün..
Erdem acımış gibi baktı suratıma. Benim adımda Tutku ysa bu fırsatı kaçırırmıyım. Onu vicdanından vurmanın tam sırasıydı. Yalandan öksürmeye titremeye falan başladım. Küçük Ceylan gibi bakıyorum suratına boynumu eğdim.. Tek eksiğim fonda boynu bükükler şarkısı.
-Erdem lütfen size gidelim. Sen üstünü değiştirirsin bende yemek yerim.
Elini tuttum.
-Hem uzun zamandır yalnız kalmadık.. Ben seni özledim.
Erdem birkaç saniye düşündü.
-İyi tamam gidelim.
Oleyy yeeeaaah eveeettt bebeğiiiim işte bu!!!!!  Zafer inanlarındır demiş miydim? Kalktık mekandan bu tipleri hayatımın sonuna kadar görmeyeceğim için üstten baka baka geçiyorum yanlarından. Görende kafeyi satın aldıklarını sanır bir rahatlarki sormayın ayağını masanın üstüne atan mı ararsın sevgilisinin bacaklarını okşayan mı ne ararsan var yani. Neyse bu salak tipler için fazla konuştum. Erdem lere doğru yola çıktığımızda benim yüzümde güller açıyordu düşündüğümden daha güçlü biriydi Erdem ona hayranlığım her geçen gün artıyordu. Hayatımda iki tane birbirinden güzel adam var ve ben ikisinide kaybetmek istemiyorum. Bazen keşke ikisiylede ömür boyu sevgili kalsam diye gavat gavat düşüncelere dalıyorum. Şimdilik ikisininde birbirinin varlığından haberleri olmadığından rahattım ama yarın bir gün öğrenirlerse ilk uçakla dönerim İzmir e. İkisinide terk edecek mazeretim yok, ikisinede yapabileceğim bir açıklama yok ikisindende ölümüne korkuyorum. Bu annesinin haberi gelmeden önce Erdem den ayrılmayı kafaya koymuştum. "Seninle birbirimize uygun iki insan olduğumuza inanmıyorum bu yüzden seni terk ediyorum. " yani bunu derdim sonra Erdem yoluna ben yoluma. Şimdi onunla sevgiliden öte arkadaş gibi olduk acılarında yanında olan bir arkadaş. Annesi uyandığında ondan yavaşça kendimi geri çekmem gerekirdi..  Böylesi ikimiz içinde daha hayırlıydı. Şöyle bir bakınca Erdem gördüğüm en yakışıklı erkeklerden biriydi Yekta dan aşağıda kalan bir yanı yoktu. İkisininde karın kasları ve geniş omuzları vardı. İkiside izmirdeyken moda dergilerine bakarak mastürbasyon yaptığım tipler gibiydiler. Gel gelelim gönül bu işte Yekta yı seçti. Ötesi yok. Nokta. Erdem in evine girdiğimizde ilk işim buz dolabına koşmak oldu. Karnım gurulduyordu açlığımı yatıştıracak hafif birşeyler atıştırayım dedim. Erdem üzerindeki ince kahverengi hırkayı çıkartıp kahvaltı masasındaki sandalyeye astıktan sonra sandalyeye kuruldu.
-Sen hiç oturmuyorsun.. Hemen kalkıp duşa giriyorsun.
Günlerdir yıkanmıyorsonuçta ondan pis bir koku almadım ama illa pis kokmasını beklememize gerek yok değil mi duş alması için . Erdem öylece gözlerime bakıyordu sanki birşey demek istiyor da diyemiyormuş gibi. 
-Kalk hadi hemen bende o sırada sandviçlerimizi hazırlarım.
.....
-Aloo!! Kime diyorum? 
Erdem beni süzüyordu öylece acaba annesinden uzak tuttum diye beni kesmeyi falan mı düşünüyordu?  Ya hayır ölmek için çok gencim..  Uff Tutku kendine gel ya!  Alt tarafı annesinden uzakta diye biraz durgun çocuk yoksa bana niye öyle tepkisiz baksın.  Bir iki uyarıdan sonra Erdem duşa girmeye ikna oldu. Bende hemen sandviçleri hazırlamaya koyuldum. Yekta da hiç aramamıştı..  Normalde hep arardı bu saatlerde. Hadi arayacak vakti yok mesajdamı atamıyorsun dimi yani. Benim zaten derdim başımdan aşkın hiç aşkım ne yapıyorsun hastanede durumlar nasıl kim var orada yemek yedin mi demek yok. Bende inat ettim onu aramayacağım. Kendi arar zaten belki işe geç gittiği için telefonuna el koyulmuştur. Sanki ilkokul öğrencisi ya niye el koysunlar telefonuna. Kendimle dakikalarca böyle çelişip durdum.. Sandviçleri hazırlamıştım yanlarınada meyve suyu açtım dolaptan.  Erdem i bekliyorum yemek için. Bir yandanda sandviçin içini açıp açıp bakıyorum acaba birşey eksikmi diye. Salam tamam domates tamam zeytin tamam peynir tamam salatalık tamam.. Böylede bir huyum vardır hangi görevi üstlenirsem üstleneyim doğru yaptığımdan emin olmak için bin kez kontrol ederim. Ben kendi kafamda sandviçin içine başka ne koyabilirimki diye düşünürken Erdem içeri girdi. Beline beyaz uzun bir havlu bağlamıştı. Ne saçları nede gövde kısmı kurulanmamıştı. Karın kaslarından akan su damlalarını çok net görebiliyordum. Geniş omuzları ve kol kaslarıyla büyülüyordu..O kadar seksi duruyorduki annesinin durumu olmasa benimle yatmak için buraya geldiğini düşüneceğim..  Ama daha karnını doyurmayı akıl edemeyen Erdem benimle olmayı hiç akıl edemez deyip kendi içimi rahatlattım. Bir yandanda ne demem gerektiğini düşünüyorum. Mal gibi bakakaldım suratına.
-Üstünü giyinmemişsin? 
Erdem üzerime yürümeye başladı tabi beni heyecan bastı hemen. Kalbimin atış hızı "tek rakibim Türk hava yolları" der gibiydi.  Ay zaten sabah bana patlamasını hala hazmedememiştim. Buraya bana işkence etmek için gelmeyi kabul etti bu kesin ya off ne yapacağım ben.. Hayır gözlerindede hiç kızgın bir ifade yok. O zaman bu atmosferin sebebi ne yani. Erdem ıslak elleri ve bedeniyle bana sarıldı. Derin derin nefes alıp veriyordum.
-Sandviçleri hazırladım bende..şey..sen duştayken..
Erdem kalçamdan tutup kendi bedenine çekti beni. Penisinin sertliğini karnımda hissetmiştim. Tecavüze uğruyormuşumda kafama silah dayandığından konuşamıyor gibiyim. Erdem ellerimi tuttu havlusunun kenarına attığı ufak düğümü bana çözdürdü. Artık üstünde hiçbirşey yoktu. Saçımın arkasından tekrar kavradı.. Tıpkı kızdığında yaptığı gibi.  Kafasını omzumun üzerine koydu. Nefesi boynumdaydı artık..  Kendimi biraz geri çeksem elleriyle hemen dahada bastırıyordu beni kendine. Kulağımda dilini gezdirmeye başladı.
-Tutku..
Sesi çok tahrik olmuş çıkıyordu.. Bunun dönüşü yok gibisinden. Yekta ya bunu yapamazdım.. Kapana kısılmıştım.
-Efendim? 
Benim sesimde ise onun tersine kaygı vardı. Erdem dilini bir saniye içeri sokmadan kulağımdan boynuma doğru götürdü.
-Kafede seni çok özledim dedin ya bana.
Kalbim duracak gibiydi.. Yekta nın suratı gözümün önünden gitmiyordu.
-Evet..
Erdem yumruk yaptığım elimin parmaklarımı teker teker açtı. Ellerimin içi terlemişti. Ani bir hareketle avucumu penisine bastırdı. Orasının patlamasından korktum o kadar sert yaptıki bunu.
-Bende seni çok özledim aşkım.. Çok özledim seni..

Benim Hetero SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin