Buse yi eve çağırmamdaki sebep Yekta nın benim yanımda ona nasıl davranacağını deli gibi merak etmemdi. Yekta ya inat olsun diye falan değil. İyi birşey mi yapmıştım kötü birşey mi bilmiyorum bunu ilerleyen dakikalarda öğrenecektim. Buse yi daha yeni tanıyordum hatta tanımıyordum ama buna rağmen güçlü biri imajı verdi bana. İçeri topuklu ayakkabılarıyla girdi. Yekta nın pislik biri olma eğiliminin nerden geldiği belli oluyordu. Buse yanımdan geçip Yekta nın yanına doğru gitmeye başladı. Kalbim hızla atıyordu. Kız bir eliyle Yekta nın beline sarıldı. Gel ağzıma sıç diye yalvarıyordu bana. Gerçi bende ne bekliyorsam sanki eve Yekta nın askerlik arkadaşı geldi. Kendim ettim kendim buldum adlı şarkı bana gelsin.
-Eeee aşkım beni arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?
Yekta hala şaşkınlıkla ve birazda sinirle bana bakıyordu. Baktım onun donukluğu geçmeyecek ben kendimi tanıtmaya başladım.
-Ben Tutku. Bi alt katınızdaki kızın arkadaşıyım..
Buse diliyle üst dudağını ileri itti. Bende birşey oldu sanıp sustum.
-Haaa şu meşhur Tutku sensin demek. Meşhur derken neyi kast etmişti bu kaşar. Allah ım muhattapta olasım yok kızla nerden meşhurum diye sormak bile istemiyorum.
-Meşhurumdur evette sen beni hangi meşhur yönümle tanıyorsunki?
Buse güldü. Ben kıza inat olsun diye ters cevap veriyorum kız şaka sanıyor. "Beyin Error"
-Mesut un eğlendiğimiz gün çağıralım diye tutturduğu zaman duymuştum adını.
Mesut un ablasıydı bide ya bu kız harbiden al birini vur ötekine. Kardeşi benim yalağım buda Yekta yalağı. Zaten lafa Mesut diye girince ıyy dememek için zor tuttum kendimi. Kardeşinde senin gibi yılışığın teki zaten.
-Neyse canım vaktimiz var böyle ayakta mı duracağız? Gelin şöyle oturalım.
Bende Yekta da konuşmadan geçip oturduk yerlerimize. Ben tekli koltuğa oturdum nedeni kızı boğmama ramak vardı az daha Yekta ya dokunsunda boğmam için geçerli bir sebebim olsun. Tabiki bunu kendimi avutmak için söylüyorum gerçekte olan ise onlar açık açık sevgiliydiler ve ben bu ilişkinin üçüncü şahısıydım. Mesele üçüncü şahıs olup olmamak değil asıl mesele hikayenin sonunda kimin üçüncü şahıs bile olamayacağıydı. Şimdilik kazanan oydu ama benimde adım Tutku ysa bu kızla Yekta arasındaki şeyin ömrünü elimle oynata oynata bitireceğim.
-Aşkım sen niye konuşmuyorsun?
Buse eliyle Yekta nın çenesine dokunuyordu. Dişlerimi sıktım bu kızla Yekta arasındaki şeyin ömrü bitmeden kızın ömrü bitecek. Yalaka şey. Bide Yekta yı bu kızın yanında görünce on kat fazla istiyordum. Gözüme dahada fazla yakışıklı geliyordu.
-Bugün çok yoruldum.. Yorgunluk var biraz ondan.
Yekta Buse nin gözlerine baktı konuşurken.
"Benim canım yandı". Ben buna nasıl katlanırdım? Başkasının gözlerine bakmasına dayanamadığım adamı ellerimle bu kaşara teslim ettim.
-Ayyy kıyamam aşkıma sen şimdi yorgunsan karnında açtır senin. Ben sana ellerimle bişeyler hazırlarım hemen.
-Valla güzel olur derim.
Buse Yekta nın yanından kalkıp yalama yalama yürüyerek mutfağa gitti. Pis, kaşar, orospu,şıllık, maymun yüz, leopar suratlı bok, mal, siktir git evimizden bize bi rahat ver karnı tok onun. Yekta bu sefer kendi bana bakıp gülmeye başladı. İpler şimdi onun elindeydi. Her hareketimden ne hissettiğimi anlayabildiğini biliyorum. Şuan onu deli gibi kıskandığımı anladı ondan böyle.
-Gülme boğarım seni bak!
-Tutku çok tatlısın sen ya. Nasıl kıskandı bak bak ağzın duruşuna bak.
Yekta halinden memnun gibiydi tabi yemek yapanı var okşayanı var ya ondandır ama benim adım Tutku Özen oğlum sen benimle başa çıkamazsın.
-O kızın hazırladığı hiçbirşeye parmağını sürmeyeceksin eğer sürersen bu gece buradan giderim Yekta çok ciddiyim giderim!
Ciddiyetimi anlamış olacakki yüzü bi anda buz kesildi Yekta nın.
-Geri zekalı kendin çağırdın Buse yi. Ne diyeceğimde yemeyeceğim açım dedim duymadın mı?
-Geri zekalı? Öyle mi Yekta?
Yekta of çekti.
-Özür dilerim tamam..ama ne yapabilirim? Sen söyle.
Normal şartlarda bana geri zekalı diyebilir ama o mal Buse yüzünden bu lafı duymak cidden rahatsız edici.
-Banane ya bana mı sordun açım diyebilir miyim diye? Nasıl kızı tokum deyip yerine geri oturtmayı düşünemezsin. Şimdi nasıl yemeyeceğini düşün. Bana bişey deme.
Buse çok geçmeden elinde tepsiyle geldi . Salak bi sucuklu yumurta kırıp gelmiş yanımıza. Beceriksiz adi köpek.
-Sen açmısın diye sormayı unuttum Tutkucuğum ya. Kusura bakma tek kişilik kırdım.
-Yoo sorun değil mallığına veriyorum.Çok görmemek lazım.
-Sorun değilden sonrasını anlayamadım?
"Ebenin amı canım ebenin amı yani. " diyecektim laf dilimin ucuna geldi geri yuttum.
-Tokum dedim.
Buse çatalla yumurtanın sucuğundan alıp Yekta ya uzattı. Yekta bana bakıyordu. Kafamı hayır anlamında sağa sola salladım. O sucuğun yenmesi demek benim bu evden gitmek istenilmem demekti. Buna rağmen gözümün içine bakaaaa bakaaaa o sucuğu yedi hemde o kızın elinden. Beklemediğim bi hareketti yemez diye düşünüp büyük konuşmuştum. Öküz Yekta öküz işte. Kaşlarımı çattım. Sözümden çıkması hele bu mal için gözlerimi yaşartmıştı. Hiçbirşey demeden kalkmak için koltuğun kenarını tutmuştumki Yekta ağzından sucuğu geri atıp öğürmeye başladı. Ağzından attığı sucuk tamda yumurta tavasının içine düştü. Buse telaşlanıp koltuktan kalktı salak koltuğun etrafında dönüp Yekta nın sırtına vurmaya başladı. Yalnız bunun için koltuğu turlamasına gerek yoktu Yekta zaten yanındaydı. Birine bişeyi bin defa söylersen o şeye dönermiş bende kıza geldiğinden beri mal deyip duruyorum kız gerçekten mala döndü.
-Aşkım öksür aşkım ayy ne oldu anlamadım ki ben şimdi ya.
Yekta nın sırtı Buse ye dönüktü bana bakıp güldü. Başta sinir krizi geçirsemde yaptığı davranış takdire şayandı.Mal Buse hala Yekta nın sırtına vuruyordu. Gerçekten öldürecek Yekta yı. Yekta elini arkaya uzatıp salladı.
-Tamam iyiyim vurma. Şu tepsiyi götür kusucam. Bozulmuş bu sucuk.
Buse hemen Yekta nın yanına bıraktığı tepsiyi eline alıp burnuna götürdü.
-Kokmuyorda aşkım bu bozulduğuna emin misin?
Tekli koltuğa yayılıp geri yaslandım yüzüme ufak bi gülümseme koyup.
-Bencede yani Buse haklı sucuk bozulmamıştır. Sevgilin becerememiştir yapmayı (Yekta ya göz kırptım)
Buse bana baktı ilk defa ciddi duruyordu şükür yani yalama tavırlarından bıktım zira.
-Yok ya ben bişe yapmadımki sucuğa bi kızartıp getirdim.
-Neyse Buse benim pek açlığım yok sen götür şu tepsiyi artık zaten yenilmeyecek halde.
Buse tepsiyi içeri götürdü ufak adımlarla olan bitene anlam vermeye çalışarak. O gidince Yekta ayağa kalkıp tekli koltuğumun kenarına oturdu. Göğsü başımın hizasındaydı. Kulağıma eğildi.
-Bana bi yemek borçlusun.
Kafamı yukarı kaldırıp ona çevirdim. Yakışıklı ve pislik sevgilim benim. İkimizinde suratında o şapşal aşık gülümsemesi vardı.
-İstediğin yemek olsun sevgilim. Ben sana herşeyi yaparım.
Yekta dudağıma nazik bir öpücük bırakıp kulağıma dudaklarını sürte sürte vardı.
-Benim aç olduğum tek şey sensin Tutku inan bana tek şey sensin.Yazarın Notu: Yazarken en eğlendiğim bölüm bu oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hetero Sevgilim
RomanceKader kelimesine hayatımın hiçbir zaman diliminde inanmamıştım insanlar bir tercih yapar ve yaptıkları tercihin sonucunda ya ödüllendirilirlerdi ya da cezalandırılırlardı. Peki neden ben hep cezalandırılan taraftayım tanrım? Neden aldığım her kararı...