Beni Öldürmeyen Acı Güçlendirir

5.3K 210 35
                                    

Bende seni asla bırakmayacağım demedim. Susma hakkımı kullandım. Erdem şuan neden hayatımda bu sorunun cevabını bulamıyorum. Yekta ya aşkımdan eminim bu bi kesin. Ona olan aşkımdan asla şüphe etmiyorum ama Erdemede farklı bi şekilde bağlıyım. Bence Erdem e bu kadar bağlı olmamın sebebi onun insancıllığı dikkat ettim sadece bana karşı değil bütün çevresine karşı böyle. Dünyada bu kadar pis insan varken onun kadar temiz birinin beni kalbine layık görmesi ister istemez hoşuma gidiyordu.
-İşe gidicek misin bugün?
Erdem le hala sarılır durumdaydık.
-Hastasın ve bana ihtiyacın var. İşi düşünmüyorum şuan sende düşünme.
-Ama senin işe gitmen lazım bak ben iyiyim ya abartmayın Pelin bi yandan sen bi yandan.
İlk defa hastayken gösterilen ilgiden rahatsızdım. Benim için yeterliydi işi bırakıp beni görmesi fazlasında gözüm yoktu.
-Bi şartla işe giderim?
-Kabul söyle.
-Sende benimle işe geliyorsun gözümün önünde olcaksın.
Erdem in omzundan kafamı kaldırdım.
-Ya aşkım git işte sen.
-Ya ben burada senin yanında kalacağım yada sen benimle işe gelceksin.
Onunla işe gitmem daha mantıklıydı. Konu Erdem olunca mantığımı çok güzel kullanabiliyor olmak onur verici. Keşke Yektadada aynı mantığı kullanabilsem. Evde Erdem le baş başa kalırsak benimle yakınlaşmak isteyecekti en azından mekanlarında bu mümkün görünmüyordu. Hem Yekta da bugün geç gelecekti akşama kadar oyalanacak bişeyim olur. Sanki acelemiz varmış gibi apar topar giyindim. Sonrada mekana gitmek için Erdem in arabasına bindik. Biz Erdem le çıkalı haftalar olsada hala birbirimiz hakkında pek bişey bilmiyorduk. Ben onu iyi biri olarak görüyorum peki o kendini nasıl görüyordu?
-Sen hiç kötü biri oldun mu?
Erdem yola odaklıydı.
-Ne yönden kötü biri oldum mu?
-Ya herhangi bi konuda bi kötülüğün oldu mu birine.
-Olmuştur tabi.
Ben lafın devamını bekliyorum Erdem olmuştur deyip sustu. Öküz iki. Birinciliğin kime ait olduğunu biliyorsunuz.
-Eeeee Erdem?
-Olmuştur dedim ya.
-Ya mesela ne kötülüğün oldu?
İletişim sorunu yaşayınca camları yumruklamak kendimi arabadan atmak Erdem e vites kolunu... Tövbe tövbe ya.
-Hiç düşünmedim. Sende öyle oat diye sorunca..
-Tamam düşün bekliyorum.
Erdem mekana varana kadar düşündüde düşündü. Galiba kimseye kötülüğü dokunmadım. Ah canım benim ya kimin sevgilisi. Sevgiliyle gurur duyma şovu mod 10. Arabadan inip mekana girdik. İçeride müzik hafif bi şekilde çalıyordu. Başımın ağrısından dolayı buraya gelirken tereddütteydim ama rahatladım.
-Evet Erdem düşündün ve...?
Mekanda kasanın olduğu yere yürüyorduk.
-Neyi düşündüm mü?
Kafayı yicem yemin ederim ya.
-Neden bu kadar mal olduğunu hiç düşündün mü?
Dahada sabredemedim. Ne düşünüyorsam söyledim.
-Hayır salak mısın nesin ya. Bi saattir seni bekliyorum. Sana bi tane soru sordum burnumdan getirdin sormaz olaydım.
Erdem elini omzuma attı.
-Tamam tamam sinirlenme. Sakin ol bi. Düşünim.
Hala düşünim diyo ya.
-Ben arkada odadayım. Yaptığın bi kötülüğü bulana kadar yanıma gelme boğarım seni.
Erdem in kolunun altından çıkıp mekanın arkasındaki odaya yürüdüm. Odaya girip kendimi yatağın üstüne attım. Dünyaya kendinizi kapattığınız bazı anlar vardır kim ne derse desin umrunuzda olmaz, kim size akıl verse hayatınızdaki o kişinin varlığının verdiği kuvvetle kulağınızı dış dünyaya kapatırsınız. Benimde kulağım Yekta dan başkasına sağır. Bu boş odada bile benimle sanki varlığı. Hiç bitmeyen heyecanım, hiç bitmeyen yaşama sevincim. Ben oturmuş Yekta yla ilgili hayallere dalmışken ne kadar geçti zaman bilmiyorum Erdem odaya geldi. Elinde bi bardak meyve kokteyli vardı. Yatağın dağılmış kısmını eliyle düzeltip yanıma oturdu.
-Bişe buldun değil mi? Yani bi meyve kokteyliyle kurtulamazsın elimden.
-Yok aşkım buldum.
-Dinliyorum
Ben Erdem den bu kadar düşünmeden sonra kan akıtmalı, kafa koparmalı itiraflar beklerken bu bana saçma sapan lise haylazlıklarını anlatmaya başladı. Neymiş okuldan kaçarmış arkadaşlarının beyblade lerini çalarmış bi ton gereksiz ıvır zıvır anlattı.
-Sen benimle alay mı ediyorsun? Ya ben eve gidiyorum senle uğraşamam.
Yataktan kalkmıştimki Erdem seslendi.
-Dur tamam anlatıcam.
Yatağa geri oturdum.
-Gey olduğumu anlamadan önce anlamadan derken henüz bunu kendime bile itiraf edememişken bi kızla çıkıyordum.
Hikayenin devamını çok merak etmeye başlamıştım. Erdem in bile bilmediğim ne çok hikayesi vardı kim bilir. Bi öğretmenim bana anne babanızı bile onların size kendini tanıttıkları kadar tanıyorsunuz. Hiç bi anne yada baba çocuğunun gözünde kötü biri olmak istemez gibisinden bişeyler söylemişti. Demekki Erdem de benim gözümdeki imajı sarsılmasın diye bu kadar saçmaladı sabahtan beri.
-Evet Erdem?
-Çıktığım kızın erkek kardeşine aşık oldum.
Bi yudum aldığım meyve kokteylini Erdem in yüzüne fışkırttım şaşkınlıktan.
-Çüşşş!!! Sakın sevgili olduk deme çocukla?
Erdem eliyle yüzünü sildi.
-Öyle bişey olmadı. Kızı bunu anladığım yerde bıraktım.
-Hiçbişey yaşanmadı yani aranızda.
-Çocuk zaten gey değildi. Yaşanma imkanı yoktu. Hayallere inanmam.Seni tanıdığım günden beri tek gerçeğim oldun.
-Onun için çok acı çektin mi? Yani ne kadar sürede unuttun.
Erdem in hikayesinin benim hikayeme benzeyen yanları vardı. Bende başkasını seven birine aşıktım. Hiç olmaman gereken birine. En önemlisi Yekta da bi hetero..
-Ergenlik anısıydı işte. Öyle büyük bi travma yaşamadım. Sana hissettiklerimin binde birini hissetmedim ona. Aşkı seninle tanıdım Tutku. En büyük tutkum oldun.
Bu hikayeden sonra onu kendimle birlikte sürüklememeliydim daha iyi anladım. Sabah dudağımdan öpmesine izin verdiğim adamı şimdi terk etsem çok saçma olurdu. Ondan yavaş yavaş kopacaktım. O anlamadan. Ah bide bunu nasıl yapacağımı bilsem. Aslında Erdem in hikayesinde kötü hiçbişey yoktu. Hislerine yenik düşmemiş kendini geri çekebilecek kadar güçlü durmuştu. Peki ya benim ilişkimde pislikten kirden göz gözü görmüyordu. Erdem e şimdi senden ayrılıyorum diyemezdim. Sabah dudağımdan öpmesine izin verdiğim adamdan şimdi ayrılmam çok saçma olurdu. Niye ben ne yaptım der peşimi bırakmadı biliyorum. Ondan öyle bi ayrılmalıydımki canını yakmadan yavaş yavaş. Ah bide bunu nasıl yapabileceğimi bilsem..
*********
18:00 İnstagram'a girip herkesin profilini yorumlama eleştirme.
19:00 Lgbt camiasındaki gelişmeleri gmag, gzone gibi dergilerden takip etmek.
20:00 Sıkıntıdan patlayan bedeni güldürmek adına vine izlemek.
21:00 Erdem yanıma geldi. Yiyecek bişeyler getirdi. Gözüm kapalı hırsımdan hepsini yedim.
22:00 Yekta mesaj atar diye uykuyla direnme. (Odadan çıkmadığım için yatarken beş dakikada bir uykum geliyor.)
23:00 BEKLENEN MESAJ. "Ben eve geldim. Sen nerdesin??"
Mesaja cevap vermeden atladım yataktan. Şimdi bu saate kadar çalıştı Yekta yorgunluktan uyur falan çok özledim zaten. Erdem in işleri yoğunda ona çaktırmadan mekandan çıktım. Tabi ona bilgi içerikli bi mesaj çektim. "Benim çok uykum var mekanın sesi odamın duvarlarını kırcaktı. (Hiç böyle bişe yok aslında..) Pelin lere geçiyorum yoğunsun diye yanına gelmedim. Öpücük öpücük öpücük" Görğdüğüm ilk taksiyi durdurup bindim. Taksi beklemek zorunda kalmamak bile mutluluk sebebi. Yekta şimdi yorulmuştur.. giderim ona bi masaj yaparım, iki şımarıklık, gülüp eğlenmece, ufak atışmalar falan filan... Bütün gün mesaj atmadığı için tripliydim hatta çağırsa bile gitmeyeceğime falan ikna ediyordum kendimi. Gel gelelim aşk laftan anlamıyor. Mesajı görür görmez yardırıyorum yanına. Hayallervshayatlar modunun bayrak sallayanıyım en önden. Evin önüne geldim içimde 23 Nisanda bando çalanları izleyecek küçük çocuk sevinçleriyle. Taksiciye aceleyle parasını verdim. Kafamı hemen Yekta nın balkonuna çevirdim. Oh be ışıklar yanıyordu. Hızlı hızlı apartmana yürürken arkamdan bi ses duydum. Ses demimde sanki biri adımı anırdı. Titredim korkudan.
-Tutku!!!Heyyy!!
Sesin kime ait olduğunu anlamadım. Tanıdık gelmişti bi yandanda. Arkama bakınca Buse nin sapık kardeşi Mesut u gördüm. Gece gece ne istiyorsa benden. Yanıma gelene kadar gözlerimi devirdim. Tabi ne giydiğini gördüm baskılı bi tişört altına siyah bi kapri giymişti. Karakteri benim için sıfırken tip 10 üzerinden 20ydi. Hem sarışındı hemde yeşil gözleri vardı. Zaten böyle sapık tipler genelde yakışıklı oluyor. Yanıma varınca ben hem atarlandım.
-Ne var ya gece gece. Kim kuyruğuna bastı.
Elleriyle sarı saçlarını geri yatırdı.
-Senden bişe isticem.
-Sen benden ne isteyebilirsin ya.
Kaprisinin cebine elini attı. Beyaz samsung bi şarj cihazı çıkardı. Kablosu çözülmüş şarjı eliyle sardı.
-Şunu Yekta ya versene ablamda unutmuş.
Gözlerimi kıstım. Umarım kandırmamışsındır beni Yekta umarım.
-Ablan.. ablanda unutmuş? Ne zaman unutmuş?
-Bu gece işte ne zaman olcak.
Fena morarmıştım. Sinirden dilimi dudağımı ısırmaya başladım. Mesut eliyle çenemi sevdi.
-Bozulma güzel gözlü. Aslında ben seninde gelip eğlenmeni teklif ettim ama Yekta istemedi.
Mahalle tersine dönüyordu benim için. Mesut un dilinden çıkan her kelime kafamda dans ediyor,tokat gibi yüzüme vuruyordu anlattığı herşey.
-Sen şu şarjı bana versene bi.

Benim Hetero SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin