Benim Hetero Sevgilim

Ama Benim Ciğerim Yanar

Erdem in yanından gittiğimde içim azda olsa rahatlamıştı. Sinirimi ondan çıkarmışım gibi gelmiyor bana niyeyse. Ne yapsaydım beni hırpalayan adama madalya mı taksayadım? alnından mı öpseydim? Ayrıldık mı ayrılmadık mı onuda bilmiyorum bildiğim tek şey şuan onu görmek istemediğimdi.Hatta uzun bir süre.Söylediklerimden dolayı pişmanlık duyuyorum bir yandanda diyorumki iyiki söyledim en azından bundan sonra barışsak bile bana nasıl davranmaması gerektiğini öğrenmiş oldu. Onuda Yekta yıda görmek istemiyorum. Hala terk edilmeyi hazm edebilmiş değilim. Öküz herif sen kimsin de beni terk ediyorsun ya. Ben seni sevmekten başka ne bok yaptımda beni sokaklarda yalnız başıma ağlatacak kadar üzdün. Sevgin ne kadar büyükse acında o kadar büyük oluyor. Yekta Buse için aşk acısı çektiğini söylediği zamanlar hep içerdi içince geçiyor galiba. Yoksa bu kadar insan mal değil her derde bir kadeh kaldıracak. Çok sık alkol tüketen biri değilim iki bardaktan sonrasında kusacağımı hissedip içmeyi bırakırdım. Kusmak dedimde aklıma Yekta nın üstüne kustuğum gün geldi. Lan daha üzülecek romantik bir anımız bile yok. Hepsi kusmalı sıçmalı.Birlikte geçirdiğimiz zamanları düşünerek kendime işkence ediyorum ama elimde değil adamı düşünmemek elimde değil..En boktan günümüzde bile dünyanın en güzel duygusunu yaşamışımda kaybetmişim dercesine canım yanıyor. Sokaklar büfe dolu. İçsem mi ya? Kusmakta istemiyorum kussam bile yine Yekta nın üstüne kusmak istiyorum böyle bir kuyu kusayım onun üstüne kusmuk adam olsun gebersin kusmuğumda boğulsun. Kusarsamda kusarım aman be terk edilmişim bugün içmeyeceğimde hangi gün içeceğim. Girdim büfeye aldım iki tane extra nerede içeceğimi düşünüyorum sanki Pelin den başka kapım varmış gibi. Pelininde suratını göresim yok eminim Erdem den haberleri almıştır kafamın etini yiyecek bütün gece susmayacak git özür dile diyecek bende nah diyeceğim sonra gereksiz yere onunlada aram açılacak. Ben elimde poşetlenmiş biralarla kara kara düşünürken Pelin aradı. Açmasam bin kere arayacak açarsam iki saat susmayacak offff offf. Baktım ikinci defa arıyor kaderime razı gelip açtım telefonu.
-Erdem in halinden haberin var mı?  O piçle aran bozuldu diye Erdemi üzdürmem sana .
-Üzdürmezsen uzak tut benden ya napim.
-Tutku ne kadar kötüsün ya halini görsen bu kadar rahat konuşamazsın.
-Banane ya bende kötüyüm bana üzülen yok amına koyim. Varsa yoksa Erdem o kadar seviyorsan al senin sevgilin olsun bu ne be sizden çektiğim!
Telefonu suratına kapattım. Buda ayrı bir cins Erdem in kılına zarar gelse annesi gibi yanında olmaya çalışıyor. Bırak birşeylerin üstesinden yalnız gelsin. Ben yanında durdumda ne boka yarandım. Görüyorum bana davranışını. Pelin e anlatsam beni nasıl hırpaladığını "Kıskandığından yapmıştır canım yaaağğğ Erdem öyle biri değil biliyorsun" der.Lan nasıl öyle biri değil adam utanmasa tekme tokat dalacaktı bana hastanenin orta yerinde. Söylemesi kolay. Gelsin seni hırpalasın bakalım sevgilin ne yapacaksın. Gerçi Pelin in hiç ciddi ilişkisi olmadığı ve olamayacağıiçin hırpalanacak bir durumuda olmaz. Pelin Erdem in başından ayrılmaz bu gece eve gidebilirim diyerekten gördüğüm ilk taksiye bindim. Başım çatlıyor sürekli Yekta ya işkence yapıyorum kafamın içinde onu tokatlıyorum söylemek istediklerimi düşünüyorum kendini savunmaya kalktığı sırada kafasını duvardan duvara geçiriyorum, ağzından kanlar gelene kadar yerde tekmeliyorum,  kulaklarına mandal takıyorum bağırmalarını dinlerken kahkahalar atarak ona bakıyorum. İçimde testerenin son filmini çekiyordumki bir baktım evin önündeyim. Ne ara geldim inanın bilmiyorum. Arabadan indim apartmana baktım Yekta nın ışıkları yanıyordu.. Eve gelmiş direkt öküz zaten onda bu beyin olduğu sürece hayatı boyunca kabul görüleceği tek yer kendi evi olur. Evinin camını indirmek istiyorum fondada hiç öyle acıklı şarkılar falan çalmasın İbrahim Tatlıses in "bir taş attım pencereye tık dedi anası çıktı orospu oğlum evde yok dedi" gibisinden bir şarkı. Şarkıyı biraz değiştirdim ama olsun güzel durdu. Evi sanki birinci katta nereye taş atıyorsam. Bombalasammıki evini. Ertesi gün bütün haberlerde ben.
OLAY OLAY OLAY!!!  SEVGİLİSİNE KIZDI EVİNİ BOMBALADI!CEZA EVİNE GÖTÜRÜLDÜĞÜ SIRADA KAMERALARA GÜLÜMSEYEREK POZ VEREN PSİKOPAT SEVGİLİ "CESEDİNİ GÖZÜM GÖRMESİN" DİYE TEHDİTLER SAVURURKEN AĞIZA ALINMAYACAK HAKARETLER ETMEYE DEVAM ETTİ.
Kılına zarar gelse benim yüreğim acıyacak adam için böyle hayaller kurmamda biraz şov bence..
-Birini mi bekliyorsun? 
Bu Busenin yalak kardeşi Mesut un sesiydi. Ay ablasını zaten görünce bi kaşık suda boğmak istiyorum birde bu geri zekalı ile uğraşıyorum. Sülalecek moralimi sikme derdindeler herhalde. Yüzüne bile bakmadan apartmanı izliyorum.
-Seni beklemediğim kesin.
-Yüzüme bakar mısın? 
Konuşmak istemediğimi anlaması için omuz silktim. Bende sik gibi dikildim burada neyi bekliyorsam. İki dakika geçti ses seda yok bakmayacağımı anladı gitti sandım çaktırmadan gözlerimi onun olduğu tarafa kaydırdım baktım orada durmuş bana bakıyor. Çok yakışıklıydı ya yemyeşil gözler, geniş omuzlar, sarı sarı saçlar. Üstündede sanki gözlerini dahada belli etsin diye yeşil baskılı tişört var. Altında siyah düz bir kot pantolon. Ben hemen tersleme modundan çıktım. Tipiyle alakası yok ama acıdığımdan beklemesin garibim diye (Tabiki yalan söylüyorum) .
-Ağlamışsın.
-Çok mu belli oluyor ya? 
-Konuşmak ister misin? 
Evet desem bir dert hayır desem başka bir dert. Konuşmak istiyorum şuan içimi beni anlayacak birine dökmek istiyorum ama bu kişi Mesut değil herhalde. Ne diyeceğim Ablanın sevgilisi benimde sevgilim olurda beni terk etti onun acısını yaşıyorum.
-Yok ya birşey anlatacak halim yok. Bira aldım.Eve gidip içer uyurum.
-Sen bilirsin o zaman ben daha fazla ısrar etmiyorum. O zaman apartmana birlikte girelim bende Yekta yla ablamın yanına geçerim.
Yekta ve Ablam.. Yekta ve Ablam.. Yekta ve Ablam... Mesut un bu kelimesi kulaklarımda binlerce kez yankılandı. Lan orospu çocuğu daha ayrılalı bir saat oldu ne lan bu hemen soluğu Buse nin yanında almışsın. Ellerim ayağım titriyor sinirden üzüntüden ayakta duramayacak hale geldim artık. Hüngür hüngür ağlamaya başladım Mesut un karşısında dizlerimin üstüne çöktüm ve mahallenin orta yerinde hıçkıra hıçkıra ağladım.. Kendi halime acır oldum Allah ım al bu aşkı içimden sök al yalvarırım al yalvarırım.. Bu nasıl bir acıdır ya ciğerim yanıyor..ciğerim!
-Tutku sen ne yapıyorsun gel buraya.
Mesut beni yerden kaldırıp kucağına aldı nasıl ağlıyorum bağırmamak için sesim çıkmasın diye içimi alamıyorum. Kafamı Mesut un boynuna iyice gömdüm. Gözyaşlarımı boynuna boynuna akıtıyorum.
-Beni.. Buradan..
Konuşamadım ama o beni anlamıştı.
-Seni buradan götürüyorum merak etme.