Evde ekmek olmadığını gördüğüm an beynimden sikilmişe dönsemde hala ümidin var oğlum Tutku sen ne durumların üstesinden geldin bunlar sana koyar mı beee yürü koçum diye düşünerek kendimi motive ediyordum.
-Ekmek..ııı ekmek güzel bişey dedin herhalde içeri bıraktım. Sen bekle ben alıp geliyorum.
-Tamam aşkım bekliyorum.
Mutfaktan hızla kendimi attım Pelin oturma odasında durmuş magazinini önüne açmış koltuğa oturmuş izliyordu.
-Kızım sen hala oturuyor musun kalk kalk..
Pelin bendeki panik havası görünce ayaklandı.
-Ne oldu kanka anlat Yekta nın seni öptüğünü söyledin Erdem e ya ne dengesizsin sen söylenilir mi?Cinayet mi çıksın .......
-Pelin varya bi koyucam ağzına o olacak evde ekmek yok ekmek.
-Eee niye telaş ediyorsun gider alırım ben şimdi.
Pelin in akraba evliliği olduğunu kanıtlayan etkenler ne kadarda fazlaydı.
-Lan ağzına sıçtığım Erdem beni ekmek almaya gitti biliyor ya ondan diyorum kalk karşıdaki gençlerden mi ekmek istiyorsun napıyorsun o ekmeği bir dakika içinde bul.
Pelin benim cümlemi bitirmemle cevap bile vermeden kendini apartmana attı. Deli meli ama seviyorum Pelin i benim için her zaman fedakarlıklar yapmıştır. Bu yaşıma geldim bi kere bana sırtını çevirdiğini görmedim. Hatta erkek kavgalarına bile benimle birlikte gelirdi okuldayken. Mutfağa girdiğimde Erdem ayağa kalkmıştı.
-Aşkım nereye gidiyorsun kalktın?
-Sana bakmaya evin içinde kayboldun sandım gelmeyince.
Ekmeği sormadan bişeyler uydurmalıydım. Sadece bugün söylediğim yalanlar yüzünden cehennemin kapılarının bana açılma seslerini işitebiliyordum.
-Erdem ben sana çok kırgınım.
Erdem hemen yanıma yaklaştı.Farklı bi olgunluğu vardı Erdem in başka hiçkimsede görmediğim bişey. Farklı bi sahiplenişi, farklı bi bakması vardı. Evet belki çok şey yaşamadık ama yanında olduğum zamanlarda bana bunu ilk günümüzden beri hissettiriyordu.
-Ne yaptım sevgilim ben.
Ne yaptın diyebilirdim bişeyde yapmadı çocuk.
-Şey yapmadın.. Hani dedinya bana başkalarıyla birlikte oldum senden önceydi falan diye.
-Evet..
-İşte ben bunu düşünüyorum dediğinden beri ve ve.. seni nasıl affederim bilemiyorum.
Adımı bugün dışarı çıkarsam nüfus dairesine gidip Yalan olarak değiştirecektim. Hayatım boyunca ufak tefek yalanlarım oldu ama bu kadar peş peşe söyleyerek sıkıştığımı hatırlamıyorum. Erdem garibimin yüzü beş karış düştü hemen bi bana dokunmalara ellerimi tutmalara başladı. O böyle yapınca vicdanım bana hakaretler yağdırıyordu.
-Bak ben sana bunu anlattım ama yine anlatırım. Senden önceydi. Eğer hayatıma yıllar önce bile senin gireceğin söylenseydi kimseyi görmez kimseye bakmazdım.
Erdem beni duvara yaslamış yavaş yavaş üzerime geliyorduki Pelin elinde ekmek poşetiyle içeri geldi.
-Çifte kumrular. Sevişmenizi böldüm kusura bakmayın. Hadi kahvaltıya.
-Ne sevişmesi Pelin ya şu saatten sonra sevişme falan yok.
Ah az kaşar değilim söylediğim yalana kendimi inandırmıştım. Ekmek gelmesine rağmen yalana devam ediyordum.
-Erdem otur şuraya kahvaltını yap bekleme hadi.
Erdem i nazlıya nazlıya sofraya otutturdum. Neyse kahvaltımızı falan yaptık Pelin ellerini yıkamaya gitti. Baktım Erdem in morali hala bozuk. Hemen çıktım kucağına.
-Sevişmek yok derken ciddi değildim, üzülme.
******
Yekta işteydi Erdem işteydi ben hala saf gibi evdeydim. Pelin de kankalarıyla buluşmaya gitti zaten. Yapacak tek şeyim vardı oda instagramda hangi ünlü ne paylaşmış, nerede ne yemiş, kiminle gezmiş, kiminle görüntülenmiş yorumlarına varana kadar okumak. Tabi ben dalıp gitmişim İrem Derici eşinden boşandı haberlerini soluksuz okurken. Bi baktım hava kararmaya durmuş. Gün zorda olsa geçmiş bitmiş. Yekta nın çıkış saati gelmişti bu saatlerde gelirdi. Yekta yı görürüm diye balkona çıktım. Erdem bugün gelemeyeceğini söyledi zaten. Kafam rahattı. Gerçi Erdem biraz dengesiz ne yapacağı belli olmazdı. Ben yinede kendimi sağlama almak için onu aradım.
-Aşkım
Mekan akşam saatleri gelmiştiya cıvıl cıvıl olduğu belli. Müzik son ses bangır bangır telefona geliyordu. Benim kafam daha telefondan götürmezken bu kadar sesi Erdem nasıl dayanıyor inanın bilmiyorum.
-Aşkım burası çok kalabalık. Seni duymam mümkün değil. Mesaj at.
Off offf insanı sevgilisiyle konuşturmuyolar. Millet gece kulüplerinde ortamlarda aksın. Sevgilimin önünde götler sallasın ben de buna he deyip geçim yok ya bu devirde Erdem gibi erkekleri yalnız bırakmaya gelmez. Hem İstanbul a yatmaya gelmedimya çıkim biraz gezmiş olurum. Sevgiliminde başı ağrımıştır. Onunlada ilgilenirim. Hemen odama gidip üzerime bi tane kırmızı kısa şort bi tanede gri uzun saçma sapan renkli baskıları olan bi penye taktım. Evden çıktım apartmanın merdivenlerine oturdum ayakkabımın bağcıklarını bağlıyorum. Yukarı gelen bi çift ayak sesi duydum. Gelen Yekta ydı.
-Hayrola nereye böyle?
Yekta beni baya bi süzmüştü. Hoşuma gitmedi desem şimdi çarpılırım.
-Ben mi?
Yok ben dese haklı çocuk elim ayağıma dolanıyor artık o bişe deyince onu görünce. Tam aklımdan çıkıyor diyorum hop karşımda. Bi şekilde bi yerde yan yana geliyoruz. Sevgilimin yanına demek istemedim. Nedenini bilmiyorum fakat Yekta nın sevgilim olduğunu bilmesi yanlış olur diye düşünüyorum. Şimdi o aşk acısı çekerken benim ona Erdem le olan güzel anılarımdan bahsetmem pek doğru olmaz.
- Canım çok sıkıldı dışarı çıkmak istedim.
-Bi işin yok yani
Erdem i aklımdan nasıl çıkardıysam artık gönül rahatlığıyla cevap verdim.
-Hayır ne işim olacak burada zaten kimseyi tanımıyorum. Pelin e takılsam oda beni aşırı yorar diyerekten tek dışarı çıkmayı makul buldum.
Yekta heyecanlı duruyordu. Sanki bi yere yetişmesi gerekiyor gibiydi.
-Hadi o zaman bize gidiyoruz. Fenerbahçemin derbisi var.
********
Yekta koltukta kendi kendine ekrana bakıp küfürler yağdırıyordu. Bende o maç izlerken çilek, portakal falan yıkayıp kesiyordum. Benim için futbol 20 tane salağın bi topun peşinden koşmasından ileri gitmezken onun bu kadar heyecanla ve hararetle izlemesi çok garip geliyordu. Tabi ben meyve tabağımı kucağıma alıp bunun yanına oturdum. Hiç boş durmayan ağzımı çalıştırma vaktiydi.
-Niye bu kadar sinirlisin? Neden yani?
Yekta sinirden kuduz köpek gibi kuduryordu. Maça hakaretler yağdırırken.
-Lan nasıl sakin olim görmüyor musun orospu çocuğu hakemin birini koymuşlar iki tane gole giden atağa yanlış düdük çaldı. Bir bile değil bir bir!!! Tam iki tane iki iki la iki.!!!
Ben o sinirlenirken yüzünün güzelliğini izliyordum. Terlemesi bile gözüme seksi geliyordu. Bağırırken alnında çıkan damarından tutun gerim gerim gerilen boğazına kadar dikkatle bakıyordum.
-Ya tamam anladım. İki tane golünüzü vermemiş alt tarafı.
Yekta bana küfür içerikli bir bakış attı bunu dedikten sonra.
-Hem niye bağırıp cırlıyorsun. Hakem seni duyuyormu? Duysa bişe demiyeceğim.
Ben sorduğum sorunun cevabını beklerken Yekta spikerle birlikte anırmaya başladı.
GOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOLLLLLLLL GOOOOL İŞTE GOOOOL KANARYAM BENİM BEEE KİM TUTAR SENİ.
Tabi ben şoktayım. Bu ne yapıyor diye elimde bin bir emekle dizip şekil verdiğim meyve tabağını elimden alıp sevinçten yere çaktı.
-Ne yaptın sen ya gerizekalı.
Yekta çığırından çıkmış gibiydi. Beni oturduğum yerden ayağa kaldırıp tek hamlede kucağına alıp kaldırmaya başladı hatta o kadar kaldırdıki boyum kısa olduğundan kalçamı tutmuş deli gibi zıplıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hetero Sevgilim
RomanceKader kelimesine hayatımın hiçbir zaman diliminde inanmamıştım insanlar bir tercih yapar ve yaptıkları tercihin sonucunda ya ödüllendirilirlerdi ya da cezalandırılırlardı. Peki neden ben hep cezalandırılan taraftayım tanrım? Neden aldığım her kararı...