41.Bölüm- Part 1// Tünel

2.1K 220 19
                                    

Yanlışlarımız affola.. Geceniz hayra kalsın..

Pansuman odasında yarama bir kaç dikiş atıldıktan sonra bir şeyler sürüp sonra sıkıca sarmışlardı. Tüm işlem boyunca sadece kolumu hemşireye uzatmış ve başka hiç tepki vermemiştim. Gözümü pembe renkli, bizi kapatan paravanın bir noktasına dikmiş ve bir şey düşünmeden öylece oraya bakıyordum.

''Tamamdır. Geçmiş olsun.'' Deyip, kolumu bırakınca hemşire, desteksiz kalan kolum havada bir an sarsıldı.

Feracemin kolunu kapattım. Kuruyan ve katılaşan kanı fark ettiğimde yüzümü buruşturdum. Bu feraceyle namaz kılamazdım.

Ayaklandığım esnada hemşire henüz yanımdan ayrılmamıştı ki, paravanı itince beni durdurdu.

''3. Kata çıkıp Melek Özbay hanımı ziyaret etmeniz gerekiyor.''

Kağıdı almadım. Cevap da vermedim ve paravanı geçerek hızlı adımlarla ilerlemeye koyuldum.

Pansuman odasında benden başka 3 kişi daha vardı ama onlarda paravan yoktu.

Odanın çıkış kapısına geldiğimde hemşire beni yakaladı.

''Hanımefendi, lütfen kağıdı alır mısınız? Doktor Hanımla görüşmeniz gerekiyor. Önemli. Randevunuz alındı ve danışmanım size iletmem için beni görevlendirdi.''

''Almadıysam istemiyorum demektir. ''

''Sorun ne?''

Diyerek yanımızda belirdi Hamza.

Hemşire elleriyle sakallarını kaşıyan Hamza'nin eline baktı. Ve sonra bana.

''Eşiniz galiba. Randevu kağıdını almamakta ısrar ediyor. Başım yanmayacak olsa neyse. Lütfen kartı alır mısınız?''

Hemşire kartı Hamza'ya uzattığında Hamza'dan evvel kartı alıp üstünü okudum.

Psikyatri..

Psikologlardan nefret ederdim. Kim neyin randevusunu almıştı? Benim niye haberim yoktu?

Kartı yırtıp yere attım.

''Ciddi manada sıkıntıları var. Allah size sabır versin beyefendi.'' Dediğinde kadına dönüp sinirle baktım.

Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Kadının üstüne yürümek isterdim ama onunla harcayacak vaktim yoktu.

''Hadi Hamza. Gidelim.''

Hamza eğilip yerdeki kağıtları toplarken ben ilerlemeye başladım.

Pansuman odası giriş kattaydı. Koridoru tamamlayınca karşımıza çıkan danışma ve sağ çaprazında çıkış kapısı vardı.

Ben çıkışa yönelince Hamza beni durdurdu.

''Nesibe, dayın yukarıda bekliyor. Randuvuyu da ısrarla o aldırdı, arkadaşıymış. Bizim de yukarıya doktor hanımın yanına çıkmamız lazım. Hem.. Iyi misin?'' diyerek koluma baktı.

Canımın acımadığını kanıtlamak için böyle aptalca bir şey yaptığıma inanamıyordum. Ama sorun psikologluk değildi, imanımı tazelemem ve arttırmam gerekiyordu.

''İyiyim ben. Sen git, dışarda sizi bekliyorum. '' dedim ama adım atmama izin vermedi.

''Psikologla görüşmemiz lazım Nesibe.''

''Ne diye görüşecek mişim ki? Ne yapabilir psikolog bana? Gidip tövbe etmem lazım benim. Ne zaman içim daralsa Kur'an okurum geçer. Onların safsatalarına da bilimlerine de ihtiyacım yok. Gördüğün üzere saygım da yok. Kimseyle uğraşacak, tartışacak havamda değilim Hamza nolur. Zaten feracemin kolları kirli eve gidip üstümü değiştirmem gerek.''

DİRENİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin