Selamn Aleykum arkadaşlar. Gecenin bu saatinde bölüm paylaşıyorum ama baska müsait günüm yoktu ve c.tesi ye kadar da buralarda olamayacağım sanırım. Bundan önceki bölümler durgun gibiydi ama sanırım bundan sonraki bölümler çok sakin geçmeyecek. Çok fazla kontrol edemedim. Yanlışların için hakkinizi helal edin bu bölümü @ahnefsim kullanıcı isimli arkadaşımıza ithaf ediyorum. Kendisine de dua edin inşallah.
Ve tabii ki Kahramanim Ebu Ubeydeye ithafen yazılmış bir bölüm olsa güzel olur her ne kadar biz onlar i yazmaya layık olmasak da..
Önümüzdeki bölümlerde de isminden sıkça bahsedeceğim inşallah.Hepinizi Allah a emanet ediyorum . iyi okumalar.
Sabah namazından sonra güneşin doğumunu beklemiş, sonra da yatmıştım. Uyandığımda saat 11'e geliyordu. Bir anda yataktan fırladım. Bu kadar uyumam imkansızdı, belki de saat durmuştu. Üzerimi giyinip içeri gittim. Hafta sonu olduğu için çocuklar evdeydi. Ama amcamlar evde yoktu. Ve saat gerçekten 11 olmuştu.
"Oo Abla, sonunda uyanabildin. Valla biz seni beklemedik , yaptık kahvaltıyı."
Geniş geniş gülen Ömerin yanaklarını sıktım ve hafifçe gülümseyip mutfağa geçtim.
"Nesibe Hanım sonunda teşrif edebildiler." dedi halam. Sesimi çıkarmadım.
"Harbi bu ne uykusu ya? Hayır, herkes uyusa normal de, Sen uyuyunca, ne bileyim." dedi Berre.
"Yorulmuş Nesibe'm, gitmeyin üstüne. Hem ayda yılda bir de keyif yapsın. Hep yoruyor kendini. Çok iyi ettin kızım gel otur." Dedi ve masaya davet etti yengem.
"Sağol yenge sen de olmasan. "dedim kinayeli bir şekilde ve yanlarına oturdum.
Bir sürü hazırlık yapıyorlardı. Dolmalar, kekler, kurabiyeler ve daha pek çok şey mutfağın dört bir yanını kaplıyordu.
"Hayrola yenge ? Ne için bunca hazırlık? ""Düğün var düğün! "diye atılınca halam,
içim düğüm düğüm oldu. Göğsüme bir şey oturdu sanki. İş benim sandığımdan daha mı çok mu büyümüştü? Haberim olmadan evlenemezdim herhalde ?Direk Yengeme baktım.
"Halil'in düğünü var Nesibe. Abdullah'ın yakın bir arkadaşı, eski komşumuzun en büyük oğlu. Gelin kızın ailesi vefat etmiş, akrabası,kimi kimsesi de pek yokmuş. Anneannesinin yanında kalıyormuş. Garip bir kız yani, bu akşam kınası var. Kız ailesinin yokluğunu hissetmesin, her şeyi tam olsun diye bir sürü hazırlık yapıyoruz işte. Düğün de yarın. "
Yengem uzun uzun açıklayınca rahatlamıştım. Ama halamla aynı ortamda olunca uzun süreli rahatlama mümkün müydü?
"Ay Zehra, ne güzel bak, kıza sahip çıkacak şimdi Halil oğlan. Evlenmek kadar güzel bir şey var mı? Hayat eşin oluyor bir kere! Yanlızlık diye bir şey kalmıyor. Değil mi Zehracım?"
Bana laf çarpıttığı alenen belli olsa da sesimi çıkarmadım. Niye bilmiyorum canım halamla tartışmak bile istemiyordu. Tartışmayı bile sevdiğim değer verdiğim insanlarla yapıyordum sanırım. Halamla küçüklüğümden beri hiç anlaşamazdık . Çoğu zaman Berreyi benimle oymaya da göndermezdi zaten.
Yengem de yalnızca başıyla onayladı halamın söylediklerini ve yaprakları sarmaya devam etti. Berre de çikolata topları yapıyordu.
Ayağa kalktım. Bir duş alıp kendime gelsem iyi olacaktı.
"Yenge ben bir duş alayım sonra size yardıma gelirim." dedim."Ay yok halacım. Duş alınca hazırlan sen, ikimiz erkenden gideriz. Orada da yapılacak işler vardır. Berreyle Zehra burayı hallederler. Zaten kendini çok yorma yarın da düğün var." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİRENİŞ
SpiritualBurası kanın kızıllığının her karışına bulaştığı, gökyüzünün kana bulandığı yerdi . Burası ölümün insana nefesinden daha yakın olduğu yerdi . Gazze'de doğmak; doğuştan direnişçi olmaktı . Küfre, açlığa, susuzluğa, ölüme ve en çok da suskunluğa diren...