Selamn aleyküm. Şu sıralar pek iyi değilim arkadaşlar, dualarınızı bekliyorum. Ülke olarak da hiç iyi durumda değiliz. Dağlıca'da şehit olan 16 er'e Rabbim rahmet etsin, ailelerine de sabır versin. Muhammed, İsmail, Zekeriya ve Ahed adındaki 4 çocuğun da ailesive kendileri için dua edelim. En azından 3er ihlas birer fatiha okuyalım.
okuduğumuz 3 ihlas 1 fatihadan da hasıl olan ecri,sevabı başta Efendimiz aleyhisselatu vesselamın aziz pak latif ruhlarına acizane hediiye eyliyoruz sen vasıl eyle Ya Rabbi!
Ya rabbi günümüze kadar gelmiş geçmiş bütün evliyanın asfiyanın şehit ve şühedanın, ahirete intikal etmiş tüm akrabalarımızın ve bilhassa Dağlıca'da 400 kilo patlayacı kullanılarak şehit edilen 16 erimizin ve Gazze şehitlerinin ruhuna hediye eyliyoruz sen vasıl eyle ya Rabbi.
Piyade Kurmay Yarbay İlker Çelikcan / 1976 / Erzurum-Olur Piyade Çavuş Tolga Artuğ / 1991 / Iğdır Muhabere Uzman Onbaşı Özgür Yatakdere / 1993 / Manisa-Salihli Piyade Er Adnan Ergen / 1990 / Muğla-Seydikemer Piyade Er Uğur Yıldız / 1987 / Tokat-Erbaa Piyade Er Resul Coşkun / 1992 / Konya Kadınhanı Piyade Onbaşı Fatih Duru / 1988 / Çanakkale-Ezine Piyade Er Cihan Aksarı / 1988 / Düzce Piyade Uzman Çavuş Tayfur Hançer / 1990 / Ardahan-Göle Topçu Uzman Çavuş Tuğrul Köseoğlu / 1987 / Konya-Ereğli Piyade Er Muharrem Öksüz / 1995 / Konya-Karatay Astsubay Kıdemli Çavuş Cemre Salih Gözen / 1990 / Mersin-Tarsus Bakım Üstçavuş Okan Taşan / 1988 / Erzurum-Şenkaya Bakım Uzman Çavuş Harun Saltalı / 1986 / Kahramanmaraş- Andırın Bakım Astsubay Çavuş Deniz Göçkün / 1992 / Balıkesir-Karesi Bakım Astsubay Mustafa Özdemir / 1992 / Bilecik-Bozüyük
'
'Biz rahat yataklarımızda uyuyalım diye vatanını kollayan Mehmed'im. Ne olursun Hakkını Helal Eyle''
vatan sağolsun :(
Allah'a emanet...
İkindi namazını kıldığımda aşağıya giriş kata indim.
Burada insanların ne doğru düzgün namaz kılacak ne de kalacak yerleri vardı. Zaten Ramazan vaktiydi ve orucun da etkisiyle tüm yüzler solmuş hatta sararmıştı.
Genelde evleri yıkılan insanların doldurduğu okulda, ailesinden kaç kişi kalmışsa geride onlara sıkı sıkı sarılan yorgun bedenler vardı. Her biri birbirinden bitkin insanlar bakımsız sınıflarda, koridorlarda yahut buldukları herhangi bir geniş alanda çarpık bir şekilde yerleşikti.
İç dünyasının sığ sınırlarına yaslanan insanların yüzlerinden akan boşlukta kaybolmamak için adımlarımı yere daha sıkı basıyordum.
"Nesibe ?"
"Efendim Ahmet ?"
"Zehra teyze birazdan gideceğimizi söyledi. Hazır mısın? Namazı filan kıldın mı? "
"Evet evet hazırım. " dedim hızlıca.
"Tamam o zaman ben dışarı çıkıyorum gel istiyorsan, Zehra teyze de gelir şimdi. "
Başımı salladım ve etraftaki insanları ağır bakışlarımla süzerek binadan dışarı çıktım.
Binanın girişinde başında siyah şapkası olan Hamza 'yı gördüm. Bu kez yüzü açıktı.
Ahmet eliyle selam verdi. Hamza da selamını aldı.
Arka tarafa doğru ilerlerken Ahmet, soru sorar gibi ;
"Hamza gitmemiş ?" dedi.
"Burada öğrendim ben de. " dedim hızlıca.
"Hayrolsun inşallah. " diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİRENİŞ
SpiritualBurası kanın kızıllığının her karışına bulaştığı, gökyüzünün kana bulandığı yerdi . Burası ölümün insana nefesinden daha yakın olduğu yerdi . Gazze'de doğmak; doğuştan direnişçi olmaktı . Küfre, açlığa, susuzluğa, ölüme ve en çok da suskunluğa diren...