Evet bu konuda da bir şeyler duyalım görelim en azından haberimiz olsun istedim.
Ben henüz olayları tam olarak idrak edebilmiş değilim açıkçası, yine de bildiğimi anlatacağım.
Mavi Marmara olayını aranızda bilmeyeniniz yoktur elbette ki, 2010 yılındaki bu acı olaydan sonra biliyorsunuz ki İsrail ve Türkiye ilişkilerikopma noktasına gelmişti , elbette ki siyasi manada.
Şöyle bir gerçek var ki kardeşler, israil ve türkiye ekonomik bağlamda, geçmiş yıllardaki türk hükümetlerin yapmış olduğu pek çok siyasi hamle gereği kardeş mesabesinde iki ülkedir resmen.
Bu hakikaten çok acı. Ama ortadaki gerçek bu.
2010 yılından sonra hakikaten de ekonomik anlamda da siyasi anlamda da derin bir gerginlik vardı ve İsrail sürekli ak parti hükümetinin düşeceğinden ümitlenerek anlaşmaya yanaşmak istemedi. Son seçimi de kazanan ak parti olduğunda bu hükümetin daha buralarda olduğu kanaatine varıp anlaşmaya yanaştı.
Burada bir parantez açalım, tarafsız anlatmaya çalışıyorum, ister ak partiyi destekleyin ister desteklemeyin ister oy vermeye karşı çıkın veya sizin için sorun olmasın, ben sadece olayları anlatmaya çalışıyorum.
Evet gelelim haftalardır hem türkiye hem israil hem de gazze halkının gündeminde olan bu anlaşmanın maddeleri neler?
Türkiye başından beri 3 şart üzerinde durmuştu;
İsrail Özür dileyecek.
Şehit ailelerine tazminat ödenecek.
Gazze ablukası kalkacak.
Biliyorsunuz ki İsrail Türkiye'den Resmen özür dilemişti. Tüm o yaşananların karşılığı tek bir özür müydü? Elbette ki HAYIR! Bu zaten söz konusu bile olamaz. Ancak siyonist katillere karşı, şahsım nezdinde bu da bir adımdır.
Şehit ailelerine, her biri 2 milyon dolar olmak üzere toplamda 10 şehit ailesine 20 milyon dolar para ödenemeyi israil kabul etti.
Fakat abluka şartı tam anlamıyla yerine gelmedi. Karadan ve denizden abluka sürüyor, ancak Türkiye Aşdod limanı üzerinden Gazze'ye her türlü yardımı yapabilecek. Öncelikli olarak altyapı çalışmaları, deniz suyu arıtması, elektrik, inşaat, gıda ve ilaç, hastane vs. Gibi pek çok yardım yapılacak ancak elbette ki istenilen şey 2007 yılından beri süren ablukanın tamamiyle
Kalkmasıydı..
İsrail'in şartı ise, mavi marmara davasında suçlu bulunan israilli asker ve komutanlara açılan davaların kapatılmasıydı.
Türkiye ne yazık ki bu şartı kabul etti.
İsrail'in bir diğer istek niteliğindeki sorusu, 'Bizi yine sert bir şekilde eleştirmeye devam edecek misiniz?' oldu
Türkiye buna,
'' "Anlaşma sağlanması sizi eleştirmeyeceğiz anlamına gelmez. Bu biraz da sizin Gazze'ye ve Filistin halkına yönelik tavrınıza bağlı. Oraya yapacağınız operasyonları eleştirmeye, tepki göstermeye devam ederiz. Operasyonun sertliğine göre göstereceğimiz tavır da sertleşir"
Şeklinde yanıt verdi.
Anlaşma, Hamas ve El Fetih'in onaylamasıyla, onaylarını Erdoğan'a bildirmesiyle tamamlanmış oldu.
Sonuç olarak İsviçrede imzalar atıldı ve iki ülke arasında yeniden normalleşme sürecinin startı alındı, diplomatlar gönderilecek vs vs.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİRENİŞ
SpiritualBurası kanın kızıllığının her karışına bulaştığı, gökyüzünün kana bulandığı yerdi . Burası ölümün insana nefesinden daha yakın olduğu yerdi . Gazze'de doğmak; doğuştan direnişçi olmaktı . Küfre, açlığa, susuzluğa, ölüme ve en çok da suskunluğa diren...