Bölüm 32 *Kesit*
Çünkü Sen Ağlıyorsun" Taha? "
" Hı? "
" Şey sen yokken Barkın aradı. "
Gözlerinden ateş çıkarken televizyonu kapatıp bana doğru döndü.
" Ne dedi o pezevenk? "
" Hafızanı kaybettiğini bir yerden duymuş. Sende ona ait bir şey varmış onu geri istiyormuş. "
Taha sinirli bir kahkaha attıktan sonra konuşmaya başladı.
" Daha çok bekler. "
" Ona ait olan şey ne? "
" Boşver Peri. "
" Peki o zaman başka bişey soracağım. " kafasını onaylar bir şekilde sakladıktan sonra dikkatle bana bakmaya başladı.
" Barkın ve sen kardeş misiniz? "
Taha ilk başta şaşkın şaşkın baktı. Daha sonra Barkının yaptıklarını hatırlayıp küçük bir küfür savurdu. Bana yaklaşıp sinirle konuşmaya başladı.
" Sen nerden biliyorsun? "
" Biliyorum işte önemi var mı? " kafasını sağa sola sakladıktan sonra bakışlarını benden alıp yere bakmak başladı.
" Anlatacak mısın? " soruma cevap vermeyince anlatmayacağını anlayıp ayağa kalktım. Tam merdivenin başına gelmiştim ki Tahanın sesini duymaya başladım.
" Evet kardeşiz. Ama üvey kardeşiz. Annemler biz doğmadan önce evlat edinmişler. İlk başlarda evlat edildiklerini ne ben ne barkın ne de deniz biliyordu. Barkını hep abim gibi sevdim. Evlatlık olduğunu öğrendiğim zaman bişe abim gibi gördüm onu ama o rahat durmadı.
Bir gün beni dinler diye yanına gittim. Beni çok seviyordu biliyordum. Ben küçükken bana sataşan çocukları hep o döverdi. Herkes bize imrenerek bakardı. Çok güzel bir kardeşliğimiz vardı. Ama o gün yanına gittiğim gün beni dövdü. Abim dedim karşılık vermedim. Deniz annemin makyaj malzemeleriyle yüzümü kapattı. Bir süre öyle gezdim. Biliyorum pişmandı. Beni severdi yapmazdı. Ama bir gün çok yağmur yağdığı bir gün yüzümdekiler akmıştı. Annemler gördüler kimin yaptığını sorduklarında sokakta ki serseriler dedim. Bana bu yaptığına rağmen onu korumak istedim. Ama Barkın bunu istemedi.
Kendinin yaptığını itiraf etti. Annemler Barkını çok severlerdi. Bizden hiç ayırmazlardı. Hala da öyle. Ama Barkını yurt dışına yollamak zorunda kaldılar. Bir süre sonra bizim lisede olduğumuz dönemler geri döndü. O zaman hayatımda olan kızı aldı benden. Ondan o an nefret etmeye başladım. Aileden kimseye zarar vermedi evet ama çevremde ki arkadaşlarıma hep zarar vermeye çalıştı.
Özellikle Merte. Çok büyük zararlar vermeye başladı.
Evet içimde hala ona karşı bir sevgi var. Ama ona olan nefretim sevgimi bastırıyor. " gözleri dolu bir şekilde bana bakarken ona nasıl sinirli kalabilirim ki diye düşünüp hızlıca yanına gittim. Koltukta yanına oturduktan sonra kollarımı boynuna dolayıp sıkıca sarıldım.
Ah be adam ne kadar da masumsun sen öyle. İşte seni bu yüzden seviyorum.
Burun çekme sesi gelince ağladığını anladım.
" En kötüsü de ne biliyor musun Peri? "
" Neymiş o kötü olan? "
" Bana ve arkadaşlarıma yaşattığı onca şeyden sonra hala onu abim olarak görmem. "
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYRUKLU YILDIZ
Teen Fiction"Kuyruklu yıldızlar vardır; yetmiş yılda bir yaklaşır dünyaya... İnsan ömrü boyunca ya bir defa görür ya hiç... Ben o kuyruklu yıldızı gören şanslı insanlardanım. Benim kuyruklu yıldızım sensin. İnsanların hep görmek için uğraştığı yetmiş yı...