Bölüm 32
Çünkü Sen AğlıyorsunArabaya binmiş eve gidiyorduk. Pencereden dışarıyı izlerken arka koltukta oturan Mertin kıkırdama sesi gelince gözlerimi dışarıdan alıp Merte çevirdim. Taha da dikiz aynasından Merte 'gerizekalı' der gibi bakıyordu. Bunlar yine bir şey karıştırıyordu. Omuzlarımı silkip camdan dışarı bakmaya devam ettim. Uçurumdan uzaklaştıkça medeniyete doğru gelmeye başlamıştık. Araba yavaşlayınca gözlerimi merakla Tahaya çevirdim. Omuzlarını silkip konuşmaya başladı.
" Ne var canım dondurma istedi geliyorum hemen. " kafamı tamam anlamında sakladıktan sonra arabadan indi. Araba iyice boğucu gelmeye başlayınca kendimi arabadan dışarı attım. Sahil kenarından gittiğimiz için deniz çok güzel görünüyordu. Yavaş yavaş denize doğru yürümeye başladım. Banklardan birine oturduktan sonra denizi izlemeye başladım.
Bir süre kafamın hemen sağında sallanan bir dondurma görünce istemsiz şekilde gülümsedim. Arkamı dönerken dondurmayı aldım. Taha bana gülümseyerek bakıyordu. Bankta yanıma oturduktan sonra oda denize bakmaya başladı.
" En sevdiğin yerde en sevdiğin dondurmayı yemek nasıl bir duygu cadı? " duyduğum cümleden sonra gözlerim kocaman olmuş bir şekilde Tahaya baktım. Gülüyordu. Beni hatırlamıştı.
Gülerek boynuna sarıldım. Sarılmama karşılık ellerini belime doladı.
" En çokta kokunu özlemişim. " diyen Tahanın yüzüne bakmak için kafamı biraz geriye çektim. Yeni yeni olanları anlarken kaşlarımı çatarak bakmaya başladım. Kendimi tamamen geriye çekince Taha şaşkın şaşkın bana bakmaya başladı. İşaret parmağımı ona doğru uzatıp sallayarak konuşmaya başladım.
" Sen! Beni hatırladığın halde nasıl numara yaparsın? Nasıl üzüldüğümün farkında değil misin? "
" Haklısın güzelim ama uçurum da hatırladım seni. Herşey resmen gözümün önünden geçti. Ama sana biran da söylemek istemedim. Mert salağı anladı o yüzden arabada gülüp duruyordu. Mert anladığı için daha fazla tutamazdı kendini sana söylerdi biliyorum. O yüzden şimdi söylemeye karar verdim. Yoksa sana bir süpriz yapıp söyleyecektim. "
Ne kadar yaptığına sinir olsam da dayanamayıp kendime çektim ve sıkıca sarıldım. Sonunda hatırlamıştı beni..
*
Koltukta Tahayla birbirimize sarılmış bir şekilde oturmuş film izliyorduk. Ara ara istemsiz bir şekilde gülümsüyordum. Sonunda beni hatırlamıştı. Taha dan biraz uzaklaşıp ona bakmaya başladım. Filme o kadar odaklanmış bakıyordu ki ondan ayrılıp koltuğun diğer ucuna gittiğimi fark etmemişti bile. Tahaya gülümseyerek bakarken biran da aklıma gelen şeyle somurtkan başladım.
" Taha? "
" Hı? "
" Şey sen yokken Barkın aradı. "
Gözlerinden ateş çıkarken televizyonu kapatıp bana doğru döndü.
" Ne dedi o pezevenk? "
" Hafızanı kaybettiğini bir yerden duymuş. Sende ona ait bir şey varmış onu geri istiyormuş. "
Taha sinirli bir kahkaha attıktan sonra konuşmaya başladı.
" Daha çok bekler. "
" Ona ait olan şey ne? "
" Boşver Peri. "
" Peki o zaman başka bişey soracağım. " kafasını onaylar bir şekilde sakladıktan sonra dikkatle bana bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYRUKLU YILDIZ
Roman pour Adolescents"Kuyruklu yıldızlar vardır; yetmiş yılda bir yaklaşır dünyaya... İnsan ömrü boyunca ya bir defa görür ya hiç... Ben o kuyruklu yıldızı gören şanslı insanlardanım. Benim kuyruklu yıldızım sensin. İnsanların hep görmek için uğraştığı yetmiş yı...