Özel Bölüm 3

1.5K 168 12
                                    

Özel Bölüm 3

Aile Günü

Hamileliğin son aylarına girmiştim ve biz hala bebeğimizin cinsiyetini öğrenmemiştik. Taha'ya başta ben öğrenmeyelim desem de şimdi de öğrenelim diye tutturmuştum. Basta yaptığım öğrenmeyelim inadı yüzünden şimdi de Taha inat yapıyordu ve meraktan çatlamak üzereydim.

Sinirle koltukta yanıma oturmuş Taha'ya baktım. Dikkatle televizyon izliyordu. Dikkat çekmek için "Offf!" dedim ama sadece güldü. Bu yaptığına sinir olduğum için koltuktan zorla da olsa kalkıp mutfağa gittim. Mutfakta ki sandalyelerden birine masadan destek alıp oturduktan sonra nasıl ikna edebileceğimi düşündüm. Derin düşüncelere daldığım sıra da Ayazın sesini duydum. Yanına gelmiş gözlerini koca koca açmış bana bakıyordu.

"Anne?" dedi tekrar cevap vermeyince.

"Efendim oğlum?" dedim ve ellerimi yanaklarına yerleştirdim.

"Babam seni üzdü mü?" dedi. Dediğine gülüp kafamı olumsuz anlamda salladıktan sonra "Hayır oğlum baban beni üzmez." dedim. Elini bana doğru uzattı. Gülerek elini tuttum ve ayağa kalktım. Salondan içeri girerken hızla elimi bırakıp koşarak Taha'nın yanına gitti. Taha gözlerini televizyondan alıp dikkatle Ayaz'a baktı. Ardından acı bir inleme duyuldu salonda. Ayaz Taha'nın diz kapağına tekme atmıştı. Taha sinirle dizini ovalarken Ayaz işaret parmağını Taha'ya doğru sallayıp "Annemi bir daha üzme." dedi ve Taha'nın bir şey demesine izin vermeden koşarak odasına çıktı. Oda biliyordu babasının kızacağını ondan kaçıyordu. Bu hallerini görüp kahkaha attım ve Taha'nın sinirli bakışları anında bana döndü. Elimi ağzıma bastırıp zorla sustum.

Taha anı bir hareketle ayağa kalkıp "Sen şimdi görürsün bücür." dedi ve merdivenlere yöneldi. Hızla yanına gitmeye çalıştım tabi anca merdivende yakalayabilmiştim.

"Ya saçmalama yanlış anlamış işte." dedim.

"Peri oğlumu dövecek değilim. Sadede azıcık kızacağım." dedi Taha hala sinirliydi.

"Kızma benim oğluma."

"Senin oğlun da benim değil mi?" dedi fazla sert bir şekilde söylememişti ama ben ağlamaya başlamıştım. Taha bu halimi görünce sınırlı yüz ifadesinden eser kalmamıştı. Koluma girip salona getirdi ve koltuklardan birine oturttu.

"Canım ben bir şey demedim ki. Niye ağlıyorsun?" dedi sakinleştirmek için ama tam tersi ağlamam daha da şiddetlendi.

"Kızıyorsun bana." dedim ve gözlerinin içine baktım. Beni kendine doğru çekip sıkıca sarıldı.

"Hamilelikten ağlıyorsun biliyorum ama.." dedi ve benden ayrılıp sağ elimi tuttu ve göğsüne kalbinin tam üstüne koydu. "Seni böyle gördükçe burası çok acıyor." dedi. Ardından tekrar sarıldı.

Bir süre daha ağladıktan sonra sakinleşince benden ayrılıp "İyi misin?" diye sordu. Kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra "Bebeğimizin cinsiyetini öğrenelim artık." dedim. Güldükten sonra kafasını olumlu anlamda salladı. Gülerek ellerimi çırptım. Sonunda ikna edebilmiştim. Doğuma 1 ay 1 hafta kalmış olsa da daha fazla dayanamıyordum artık. 2 gün sonra kontrolüm vardı ve sonunda bebeğinin cinsiyetini öğrenecektim.

*

Sabah burnuma gelen güzel kokularla uyandım. Yatakta sola dönüp Taha'ya baktım ama yoktu. Ağır bir şekilde yataktan kalkıp ayağıma ev botlarımı giyip odadan çıktım. Merdivenden inerken korkuluklara tutunarak dikkatli bir şekilde indim. Aşağı indikçe koku daha da çoğalıyordu. Kokunun mutfaktan geldiğini anlayınca mutfağa doğru yürüdüm. Mutfağın kapısının önüne geldiğimde mutfakta hamurla bir şeyler yapan Taha'yı gördüm. Fırında da bir şey pişiyordu. Bu anı görünce aklıma yaptığımız un savaşı gelmişti.

KUYRUKLU YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin