Bölüm 37
Aksiyon mu ben varımBarkın'dan
4 sene önce
Ailemden ne kadar uzak olsam da sürekli Deniz ve Tahayı uzaktan kontrol edip duruyordum. Bir gün Tahanın başına bela olan biri olduğunu duydum. Kim olduğunu araştırmaya başladım. Kısa bir süre sonra kim olduğunu öğrendim. Kim olduğunu öğrendikten sonra sinirden yerimde duramıyordum.
Erdem. Benden nefret eden başıma bela olan çocuk şimdi de kardeşimin başına bela olmaya çalışıyordu. Bir de duyduğuma göre kız kardeşime aşık olmuş. Çocuk resmen eceline susamış. Gel beni öldür diyor. Sen kimsin lan benim kız kardeşime yan gözle bakarsın?!
Sinirle ayağa kalkıp şirkette ki odamda volta atmaya başladım. Artık Türkiye ye dönmem lazımdı. Babamı arayıp dönmek istiyorum desem kesinlikle kabul etmez o yüzden gizli gitmeye karar verdim. Kısa bir sürede bütün işlemleri hallettim. Yarın sabah Türkiye'ye uçuyordum. Erdem bey ne yapacak görelim bakalım. Çok uğraşmak istiyorsa benimle uğraşsın kardeşlerimden uzak duracak.
*
Sonunda Türkiye ye gelmiştim. Havaalanından çıkıp etrafa baktım. Özlemişim. 3 senede çok şey değişmiş. Ne kadar kardeşlerimi ordan kontrol etsem de hiç resimlerini bu zamana kadar görmemiştim. Onların da ne kadar değiştiğini merak ediyordum. Yoldan bir taksi çevirip otele gitmeye başladım. Bizim otellerden birine gidersem babama haber verecekleri için beni hiç tanımayan birinin sahip olduğu otel buldum. Taksi durduğunda parayı ödeyip taksiden indim.
Herşeyi halledip odama çıktığımda valizi bir köşeye atıp kendimi de yatağa attım. Bu saatlerde Deniz ve Taha okulda olmalı diye düşünüp otelden geri çıktım ve okula gitmek için taksi durdurdum. Taksiye binip okulun adresini verdim. Taksi okula doğru giderken zaman hiç geçmiyordu. Sonunda okula geldiğimizde parayı ödeyip taksiden indim. Okulun kapısına baktım bir süre tereddüt ediyordum. Ya beni görmek istemezlerse, ya benden nefret ediyorlarsa..
Tam kararımı vermiş kapıdan içeri giriyordum ki arkamdan adımın seslenmesiyle arkama dopru döndüm.
" Barkın" arkamı döndüğümde pis pis sırıtan Erdemi gördüm. Zaman herşeyi değiştirmiş ama onu değiştirmemişti. Hala pezevenge benziyordu. Suratına ters ters bakmaya başladım. Cevap vermeyeceğimi anlamış olacak ki konuşmaya devam etti.
"Bu ne süpriz sen buralara uğrar mıydın? "
" Duyduğuma göre pezevengin biri kardeşlerime karışmış bi kulağını çekeyim dedim. "
" Bence bana pezevenk dememelisin. "
" Niye kendi pezevenk gibi görmüyor musun? " dedikten sonra pis pis sırıttım.
" Elimde aileni yıkacak bir sürü şey var çünkü. " duyduklarımdan sonra kaşlarımı çatıp suratına bakmaya başladım.
" Şu surat ifadenden anlıyorum ki ne olduğunu merak ediyorsun. Seni fazla bekletmeden kısa bir ipucu vereyim. O şirketleri, hastaneleri, otelleri tek bir sözümle batıra bilecek bişey. " sinirle yumruklarımı sıkmaya başladım. Tiksinerek yüzüne bakarken konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYRUKLU YILDIZ
Teen Fiction"Kuyruklu yıldızlar vardır; yetmiş yılda bir yaklaşır dünyaya... İnsan ömrü boyunca ya bir defa görür ya hiç... Ben o kuyruklu yıldızı gören şanslı insanlardanım. Benim kuyruklu yıldızım sensin. İnsanların hep görmek için uğraştığı yetmiş yı...