Bölüm 41
Hedefimiz Antalya
Peri'den
Öylece yatakta sarılıp uyuyan Damla ve Taha'ya bakıp durdum. Ardından gitmeye karar verdiğim için kapıya doğru yürümeye başladım. Gözümden dökülen yaşları silerken bir yandan da yürümeye başlamıştım. Gözümün altını sildikten sonra sinirle kolumu salladım ve komodinin üzerinde ki gece lambasına çarpttım. Gece lambasını tutmaya çalışırken ayağım yerde ki kilime takıldı ve bende gece lambasıyla beraber yere düştüm. Sessizce çekip gidecektim değil mi? Sessiz olmak bana uygun bir terim değildi sanırım. Sese ilk Damla gözlerini açtı kafasını Taha'nın göğsünden kaldırmadan etrafa bakmaya başladı. Taha'ya baktığımda yeni yeni gözlerini açıyordu. Önce yanında yatan Damla'ya gülümseyerek baktı. Uyku sersemi olması onu hemen affetmeme neden olabilirdi gerçekten şuan sinirli olmasam yanına gidip yanaklarını sıkardım.
Taha yanında Damlayı görür görmez Damlayı iterek kendinden uzaklaştırdı. Kaşlarını o kadar çok çatmıştı ki burnuna değecek sandım bir an..
Taha'nın bağırma sesini duyunca olduğum yerde sıçrayarak onlara döndüm. " Senin benim yanımda ne işin var?! " Hala beni görmemiş olmasına mı sinirlensem yoksa Damla'ya neden sarıldığına mı sinirlensem bilememiş bir şekilde onları izlemeye devam ettim. " Sarılırken öyle demiyordun ama! " diyen Damla'ya daha bir gıcık olmuştum. Benim bu olaya artık bir el atmam lazımdı. Tam ayağa kalkacaktım ki Taha'nın sesini duyunca oturmaya devam ettim. " Damla benim sinirimi bozma defol git odamdan. Ben Peri geldi sandım ondan sarılmışımdır sana. Yoksa benim seninle işim filan olmaz. Bunu o küçük aklına sok! " Taha'nın dediklerine hafif bir tebessüm ederken onu affetmemem gerektiğini hatırladım. Ne olursa olsun o kızı yanında gördüm. Hemde sarılırken..
Ayağa kalktım ve kendimi Taha'ya gösterdim. O kadar çok tartışmaya dalmışlardı ki beni fark etmemişlerdi. Ayağa kalktığımda ilk Damla'nın dikkatini çektim. Eliyle beni gösterip " Al işte geldi biricik aşkın.. " dedi ve odadan sinirle çıktı. Taha şaşkınca bana bakmaya başladı. "Ne zamandan beri oradasın? " dedi ve ayağa kalkıp yanıma geldi. " Sarılıp uyuduğunuzdan beri buradayım. " dedim ve gözlerimin dolmasına engel olamadım. Taha iyice yanıma yaklaşıp bana sarılmak için kollarını açtı. Beni kollarının arasına alacağı sırada ellerimi göğsüne koyup onu ittirdim. Hayal kırıklığı ile bana bakarken içimden geçenleri direk yüzüne doğru söylemeye başladım.
" Ben buraya hata yaptığım için senden özür dilemeye geldim. Barkın odanda uyuduğunu söyleyince süpriz olsun diye sessiz bir şekilde odana gireyim dedim. Odana girdiğimde gördüğüm manzara canımı çok yaktı Taha. Aslında sessiz bir şekilde çıkıp gidecektim ama sakarlığım sağolsun ortalığı dağıttım bu yüzden uyandınız. Neyse lafı daha fazla uzatmayacağım. Beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattın. Ama bu sondu.. " dedim ve arkamı dönüp odadan çıktım. Merdivenlerden inmek üzereyken biri kolumu tutup kendine çevirdi. Kafamı çevirdiğimde bu kişinin Taha olduğunu gördüm. " O ne demek şimdi? " dedi ve kolumu tutmaya devam etti. Bir süre kolumu tuttuğu eline baktıktan sonra gözlerimi gözlerine çıkardım ve dikkatle bakmaya başladım. " Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok. " dedim ve kaşlarımı çatarak tekrar kolumda ki eline baktım. " Anlatabildim mi? " dedikten sonra gözlerimi tekrar gözlerine sabitledim. Kolumu bırakırken kafasını onaylar şekilde salladı. Merdivenlerden inip salonda oturan Barkın, Melis, Derya ve Mert'in yanına oturdum. Televizyona dikkatle bakarlarken benim geldiğimi görünce dikkatlerini bana doğru çevirdiler. Mert kaş göz yaparken elimi 'ne var?' anlamında sallayıp durdum. Barkın bu halimize gözlerini devirdi. "Ne oldu demek istiyor işte Peri anlat çatlatma adamı.. " diyen Barkına döndü bakışlarım. O ara da merdivenlerden ses gelince bakışlarımı o yöne çevirdim. Taha aşağıya geliyordu. Elimle Tahayı gösterdikten sonra Barkına doğru yüzümü çevirip konuşmaya başladım. " Sevgili kardeşini Damla'yla sarmaş dolaş uyurken yakaladım o oldu. " Herkes duyduğu şeyden sonra gözleri kocaman olmuş bir şekilde Taha ve bana bakıyordu. Barkın kaşlarını çatarken Taha'ya bakmaya başladı. " Peri ne diyor Taha? " dedi ve sert bir şekilde bakmaya devam etti. " Doğru söylüyor. Ama eksik bildiği şeyler var. " dedi ve bana bakıp konuşmaya devam etti. " Ben onu Peri sandım o yüzden sarıldım bütün olan bu. " Kafamı sağa sola onaylamaz şekilde sallarken buruk bir şekilde gülümsedim. " Yaptığın hata her şeyi bitirmeye mal oldu. " dedim ve işaret parmağımı ikimiz arasında sallarken konuşmaya devam ettim. " Bundan sonra biz seninle arkadaşız. Eski Peri nasılsa öyle olacağım. " dedim ve ayağa kalktım. Bir kaç adım atmıştım ki kolumu biri tuttu. Bugünde kolumu tutan tutana !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYRUKLU YILDIZ
Genç Kurgu"Kuyruklu yıldızlar vardır; yetmiş yılda bir yaklaşır dünyaya... İnsan ömrü boyunca ya bir defa görür ya hiç... Ben o kuyruklu yıldızı gören şanslı insanlardanım. Benim kuyruklu yıldızım sensin. İnsanların hep görmek için uğraştığı yetmiş yı...