KUYRUKLU YILDIZ

Bölüm 2

Bölüm 2
Seni Yeneceğiz Matematik

1 hafta sonra

Sınıfa girdiğimiz de yerimde oturan bir kız vardı. Kız çok tatlı bir kıza benziyordu. Bu yüzden tanışmaya karar verdim ve kapıdan içeri girip kızın yanına yaklaştım. Yüzüme samimi bir gülümseme yerleştirdikten sonra konuşmaya başladım.

"Merhaba ben Peri. Sınıfa yeni geldin galiba daha önce seni hiç görmedim. " dedim. Kız bakışlarını ellerini koyduğu sıranın üstünden alıp bana çevirdi ve gülümseyerek cevap verdi.

"Merhaba bende Deniz. Evet yeni geldim hatta geldik.. " konuşmaya devam ederken birinin Deniz diye seslenmesiyle sustu ve o tarafa bakmaya başladı. Karşıdan bize bakan biri vardı. Yakışıklı bir çocuktu. Böyle herkesin ilgisini çekecek türden biriydi. Deniz hızla sıradan kalktı ve bakışlarını tekrar bana çevirip "Kusura bakma Peri gitmem lazım. Tanıştığıma memnun oldum görüşürüz." dedi ve kapıya doğru yürümeye başladı. Bende arkasından "Görüşürüz Denizcim" demiştim. Deniz dönüp bana baktığında ise gülümseyerek el sallamıştım. Deniz el sallamama güldükten sonra aynı şekilde karşılık vermişti. Gözlerim bir anlığına yanında ki çocuğa kayınca bana baktığını gördüm ve anında içim ürperti. Kötü bakıyordu.

Deniz yanına vardığında omzuna kolunu attı ve yürümeye başladılar. Heralde sevgilisi dedim içimden. Neyse beni o kadarı ilgilendirmez. Kafamı çevirmemle yanımda bir adet Orkun bulunuyordu.

"Sarışınım o kız kimdi?" dedi merakla bana bakarken. Haline gülümseyip çapkın arkadaşıma cevap verdim.

"Sınıfa yeni gelmiş atarlım. Bak sakın kıza göz koyim filan deme sevgilisi var galiba daha demin çağırdı bide bununla uğraşmayalım." dedim kaşlarımı havaya kaldırıp.

"Sadece kim diye sordum Peri naptın sende gören de her gün başka kızla takılıyorum diyecek." dedikten sonra gülmeye başladı.

"Bu dediğine kendin de inanmadın ondan gülüyorsun dimi? " diye sorduktan sonra kafasını sallayarak gülmeye devam edince bende dayanamayıp gülmeye başladım.

Ertesi gün Deniz sınıfa geldiğinde yanında o ters bakan çocukta vardı bu yüzden yanımdan geçerken sadece günaydın dedi. Yanında ki çocuk bana bakıyordu hala ama bu sefer ters bakmıyordu. Daha fazla bakmayıp önüme döndüm. Ders başlayınca hoca konuyu anlatmaya başladı bir süre sonra tahtaya bir soru yazdı. Bir soruya bir Cenk'e baktım. Yapacağımı anlamış olmalı ki sırıttı. Elime kalemi alıp.

"Seni bir yeneceğiz matematik" diyerek kalemi soruya saplamaya başladım. Arka sıramızda Deniz ve adını bilmediğim çocuk oturuyordu. Deniz yaptığımı görünce gülmeye başladı. Arkadan gülme sesi duyunca Denize dönüp
"Çözemediğim sorulara karşı tepkim. En azından öldürüyor gibi hissediyorum. " dedim. Yanında ki çocuğun da içten bir şekilde gülümsediğini gördüm. Gülümsemek yakışıyordu. Çocuğun bakışları gözlerime odaklanınca utanıp hızla önüme döndüm. Değişik biriydi. Önceki gün öldürecek gibi bakarken ertesi gün utandıracak şekilde bakıyordu.

Hoca soruyu çözecek birini arıyordu.
" Evet arkadaşlar soruyu çözmek isteyen gönüllü biri var mı? "

Hocanın sorusu üzerine kimseden ses çıkmadı. Bu yüzden hoca konuşmaya devam etti.

" Madem öyle ben kaldırırım."

Al işte Peri piyango sana vuracak hadi bakalım diye içimden konuşmam daha bitmeden hoca tahtaya kalkmamı söyledi.

"Ama hocam haksızlık bu. Niye hep ben? Yapamıyorum işte bu konuyu. Niye zorluyoruz? Oluruna mı bıraksak artık? " diye saçmalarken tam hoca ağzını açıp bişey söyleyecekken adını bilmediğim çocuk araya girdi.

" Hocam izin verirseniz ben çözebilir miyim? " dedi ben minnettarlıkla şaşkınlık arasında bir bakış atarken hocanın sesi duyuldu.

" Tabi çocuğum kalk çöz. Bu arada ismin neydi? Belli yeni gelmişsin"

"Evet hocam yeni geldik. Ben Taha buda Deniz."

Dedikten sonra tahtaya çıkıp hemen soruyu çözdü daha sonra da hızlı bir şekilde gelip yerine oturdu. Sanırım teşekkür etmem lazımdı. Dersin bitmesini beklemeye karar verdim. Hoca ders bitti diyince herkes dışarı çıkmaya başladı. Bende hemen arkamı dönüp adını yeni öğrendiğim Tahaya teşekkür etmek için konuşmaya başladım.

"Öncelikle beni bu dertten kurtardığın için sana çok teşekkür ederim bu hoca bana takıntılı sürekli bana böyle yapıyor. Bu arada biz tanışmadık ben Peri" diyip elimi uzattım. İlk başta elime sonra yüzüme baktı. Bir an elimi geri çekmeyi düşündüm tam elimi gelir çekecektim ki konuşmaya başladı.

"Sadece soruya yaptığının aynısını hocaya da yaparsın diye düşündüm ondan kalktım. Bende Taha. Denizle tanışıyorsun zaten. " dedikten sonra Denizi gösterdi. Evet anlamında kafamı sallayıp gülümsedim.

"O zaman beni kırtarmanın şerefine size bir teklifte bulunayım." dedim ve derin bir nefes alıp "Görmüşsünüzdür belki kalabalık bir arkdaş grubumuz var. İki kişi takılmaktan sıkıldıysanız bizimle takılabilirsiniz." dedim ve suratıma sıcak bir gülümseme yerleştirdim.

Deniz tam ağzını açmıştı ki Taha cevap verdi.

"Gerek yok sağol. Biz böyle iyiyiz." dedi. Gülümsemeye devam edip omuzlarımı silktim.

"Peki siz bilirsiniz. Yine de gelmek isterseniz biz şu ilerde ki kafede oluruz. " dedim ve ayağa kalkıp sınıftan çıktım. Kafeye doğru yürürken bu dengesiz çocuğun beni niye bu kadar etkilediğini düşünüp durdum..

Taha'dan

Adının ilk günden beri Peri olduğunu biliyordum. Ama gelip benimle tanışmak istemesi hoşuma gitmişti. İlk gün ilgimi çekmişti. Çünkü Denizi yalnız gördüğü için yanına gidip onunla sohbet etmişti. Benim en değerli varlığım Deniz.

Deniz bana ters ters bakmaya devam ediyordu.

"Taha neden böyle yaptın?" dedi sinirlenmişti.

"Öyle olması gerekiyordu." dedim. Çünkü bu kız nasıl desem değişikti.

"Bence sen bu kızdan hoşlandın bu yüzden uzak durmak istiyorsun. Gözlerinden gördüm bunu. Ayrıca seni gülümsetti bunu da fark ettim." dedi. Ne saçmalıyordu?!

"Saçmalamayı kes Deniz"  dedim. Sinirlenmiştim..

"Gerçekler bunlar kendine itiraf et seni çok iyi tanıyorum. Ben şimdi Peri'nin yanına gidiyorum istersen sende gelirsin" dedikten sonra kalkıp sınıftan çıktı.

Deniz dediklerinde haklı olamaz değil mi? Tamam başta ilgili biraz çekmiş olabilir ama hoşlantıyla alakası yok bunun.

Denizi yalnız bırakmamak için kafeye doğru gitmeye başladım. Kafeye yaklaştıkça gitar sesleri gelmeye başlamıştı. Kapıyı açıp içeriye girdim. Boş olan masalardan birine oturduğum anda kafenin içinde bir kızın sesi yankışanmaya başladı. Teomanın sevdim seni bir kere şarkısını söylüyordu. En sevdiğim şarkılardan biriydi. Sesin geldiği yöne bakınca etrafını çeviren bir sürü kişi olduğu gördüm. Bu yüzden kimin söylediği görümüyordu.

Sesi nasıl desem? Hani bazı insanlar şarkı söylerken sizi başka dünyalara alıp götürürler ya öyleydi işte..

Kim olduğunu merak ediyordum. Bu ses bende meral uyandırıyordu.

Bir süre sonra şarkı bitti ve kafede alkış sesleri yükselmeye başladı. Bakışlarımı oturan topluluğa çevirdim. Herkes ayağa kalkmış alkışlıyordu. Gözüm Deniz'i ararken topluluğun içinde alkışlayan kişilerden biri olduğunu gördüm. Oraya doğru yürüdüm ve Deniz'in yanına gidip elimi omzuna koydum. Bakışlarını bana doğru çevirince göz kırptım gülümseyip başıyla topluluğun ortasını gösterdi.

Bakışlarımı gösterdiği yere dönünce şarkıyı söyleyen kişinin kim olduğunu görmüş oldum. Şaşkınlıkla bakarken Deniz sadece bana bakıp gülüyordu..