KUYRUKLU YILDIZ

Bölüm 8

Bölüm8
Korkak Kalp

Tahayla uzun süredir ayrıyız okulun bitmesine de çok az bir süre vardı. Onu çok özlesem de iş inada bindiği için bişey yapmıyordum.

Bugün yine erkenden kalkıp okula gitmek için hazırlanmaya başladım. Okula tek gitmek istediğim için kızlara evden çıktığımı haber vermeden çıkmaya karar verdim.

Hazırlandıktan sonra evden çıkıp arabama bindim. İlk önce biraz sahilde oturmak geldi aklıma ve arabamı oraya doğru sürmeye başladım. Kısa bir sürede sahile geldikten sonra denize bakan bir banka oturdum. Yanımdan hiç ayırmadığım kitabım çantam da mı diye bakındım çantamda olduğu için çok mutlu olmuştum. Biraz denizi izledim saat sabahın erken saatleri olduğu için sahilde pek kimse yoktu. Daha sonra kitabımı çıkarıp okumaya başladım. Deniz kokusuna bayıldığımı söylemiş miydim?

Bir süre sonra önümde bir gölge hissedince kafamı kaldırıp önümde duran kişiye baktım. Taha bana bakıyordu. İlk başta gülümsedi. O bana gülümseyince bende ona karşı sıcak bir gülümseme yolladım. Hemen yanıma oturdu ve konuşmaya başladı.

"Bu saatlerde sahil iyi geliyor değil mi? "

" Evet sessiz, sakin ve daha güzel. En azından düşünmek için güzel. "

" Ne düşünüyorsun? "

Sorduğu soruyla afallasam da bir şey belli etmemeye çalışarak konuşmaya başladım.

" Ne düşünmem gerekiyorsa onu. "

" Tamam Peri fazla uzatmıyorum. Bu güzel zamanı güzel değerlendirmek istiyorum. " bu cümleden sonra gülümsedim. Taha benim gülümsediğini görünce ilk başta gözlerimin içine baktı ve oda gülümseye başladı. Her geçen gün ayrı olmamıza rağmen ben bu çocuğa aşık oluyordum.

" Ee ver kitabı Peri hanım ne okuyorsun bakalım. " kitabı ona doğru uzattım. Kitabı alırken ellerini bilerek elimin üstüne koydu. İlk başta biraz şaşırsam da yapmak zorunda olduğum için ne kadar istemesem de ellerimi çektim. Bozulduğunu belli etmemeye çalışsa da bozulduğunu anlamıştım.

" Vay Ahmet Batman Korkma Kalbim okuyorsun demek. "

" Evet okudun mu sen daha önce? " diye sormamla çok güzel bir cevap aldım.

" Vapur denize
martılar gökyüzüne
güneş gülüşüne...
Ve sen en çok
Benim yanıma yakışırsın... "

O kadar içten söylemişti ki etkilenmemek elde değildi.

" Tamam okumuşsun anladım. " dedikten sonra kafamı denize doğru çevirdim. Havalar ısınmaya başlamıştı. Kafamı bankta geriye doğru atıp gözlerimi kapattım. Martı sesleri, denizin dalga sesleri ve güneşin tadını çıkarmak için.

Tahanın öksürmesiyle gözlerimi açtım kafamı kaldırarak ona baktım. Konuşacak gibi bir hali vardı bana bunu yapmasa herşey daha güzel olabilirdi.

" Bütün hikayeler tek kişiliktir, içine aşk karışana kadar...

Ben kendimi seninle tanıdım, ne kadar çok sevebileceğimi sen öğrettin bana. Çok şey öğrettin aslında...

Kimsenin sana benim kadar güzel bakamayacağını biliyorum mesela...

Bildiğim bir kaç şey daha var. Adını biliyorum, kokunu biliyorum, gülüşünde ki çocuğu ve gözlerini kaçırışını biliyorum. Başka da bir şey bilmiyorum, bilmeyi de istemem zaten..." dedikten sonra derin bir nefes aldı ve ellerimi tutarak konuşmaya devam etti.

"Seni en güzel ben severim. Hem de bu korkak kalbime rağmen. "

Ahmet Batman'dan alıntı yapmıştı. Ama bizim yaşadıklarımıza baktığımda sözler o kadar anlamlıydı ki bu sefer gözlerimi kaçırmadan tam gözlerinin içine baktım. Bana doğru yaklaşıp dudağımın kenarına küçük bir öpücük bıraktı ve konuşmaya başladı.