Bölüm 33
Eski AcılarKafede oturmuş etrafımda ki değerli insanlara bakıyordum. Solumda Taha, sağımda Mert, Mertin yanında da Sara, karşımda Orkun, onun yanında Deniz ve yanyana sırasıyla Aleyna ve Kerem oturuyordu.
Herkes gülerek sohbet ederken burda ki eksikliği hisseden sadece ben miyim diye düşünüyordum. Herkesin suratına tek tek baktım. Gülüyorlardı. Unutmuş olamazlar değil mi? Cenk unutulacak biri değil. Elimde hissettiğim baskıyla soluma doğru döndüm. Taha elimi sıkıca tutuyordu. Ben burdayım der gibi. O an gözümden bir damla yaş düşünce gözlerimin dolduğunu anladım. Taha boşta olan elini yanağıma getirip göz yaşlarımı sildi. Önüme döndüğümde herkes bize bakıyordu. Taha biranda ayağa kalktı ve elimden tutarak beni de kaldırdı.
" Hadi gidiyoruz. "
" Nereye? " diye sorsam da cevap alamadım. Kafeden çıkıp arabaya doğru yürümeye başladık. Arabaya gelince kapımı açıp binmemi bekledi. Arabaya bindikten sonra kapıyı kapatıp kendi tarafına doğru yürümeye başladı. Kısa bir sürede koltuğa yerleştikten sonra arabayı çalıştırdı.
Hala soruma cevap vermemesine rağmen tekrar sormak içimden gelmediği için kafamı pencereye çevirdim. Gözlerim yavaş yavaş dolarken aklımdan Cenk çıkmıyordu.
Nasıl bu kadar çabuk unutmuş olabilirler ki? Cenk ya bu yeri gelince abilik yapan yeri gelince bizimle çocuklaşan.. O an onu ne kadar çok özlediğimi anladım.
Etrafa bakmaya devam ederken tanıdık gelen bişeyler vardı. Daha dikkatli bakınca mezarlığa geldiğimizi anladım. Sevgilim beni anlıyordu. Bir bakışımdan ne hissettiğimi anlayan adamdı o. Araba durduğunda hızlıca Tahaya doğru döndüm. Gülümseyerek bana bakıyordu. Kendimi daha fazla tutamayıp ağlamaya başladım. Ellerini yanaklarıma koyup bir süre suratıma baktı ve ardından konuşmaya başladı.
" Seni en iyi ben anlarım güzelim. Bir bakışından aklında neler olduğunu anlarım. Şimdi ağlamayı bırakıyorsun ve gidip Cenk'i görüyoruz. Seni ağlarken görmesin çok kızar. "
Eliyle gözlerimi sildikten sonra dediklerine istemsiz bir şekilde gülümsedim. Arabadan indikten sonra Tahanın arabadan inmesini bekledim. Yanıma gelip güven verircesine elimi tuttu. Bende elini sıkıca tuttuktan sonra Cenk'in mezarına doğru yürümeye başladık.
Mezarın başına geldiğimizde bir süre ismine baktım. Daha sonra Tahanın elini bırakıp mezar taşının kenarına oturdum. Mezar taşını okşarken konuşmaya başladım.
" Ben mezarları hiç sevmem bilirsin. O yüzden sık sık gelemiyorum. Bide son olaylardan haberinde yoktur senin. "
İşaret parmağımla Tahaya gösterip konuşmaya devam ettim.
" Bu deli intihar etti. İyi ki kurtuldu ama..
İlk başlarda hafızasını kaybetti. Beni hatırlamadı. O zamanlar o kadar mutsuzdum ki Orkun hep yanımdaydı evet ama seninde yanımda olmanı isterdim. O gün yokluğunu çok hissettim. Yanında olsaydın kızardın bana o kızmaların bile moralimi düzeltmeye yeterdi.
Neyse işte sonuç olarak hafızası yerine geldi Tahanın ve sonunda bizde barıştık. Biliyorsun atraksiyonsuz hayatımız yok. Başımızdan hep bir olay geçiyor. O olaylardan birinde seni kaybetmiş olsak bile hala başımıza gelmeye devam ediyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYRUKLU YILDIZ
Fiksi Remaja"Kuyruklu yıldızlar vardır; yetmiş yılda bir yaklaşır dünyaya... İnsan ömrü boyunca ya bir defa görür ya hiç... Ben o kuyruklu yıldızı gören şanslı insanlardanım. Benim kuyruklu yıldızım sensin. İnsanların hep görmek için uğraştığı yetmiş yı...