Özel Bölüm 4

1.5K 170 2
                                    

Taha'dan

Periyi yerde yatarken görünce nefes alamıyormuş gibi hissettim ve hızlıca yanına gittim. Gözleri kapanmak üzereydi.

"Dayan hayatım." dedim ve cebimden telefonumu çıkardım. Hızla Denizi aradım. Kısa bir şekilde konuşup eve gelip Ayaz'a bakmasını söylendikten sonra Periyi kucağıma almak için eğildim ve yerde kan gördüm. Bebeğimiz..

Periyi kucağıma alıp hızlıca evden çıktım. Arka koltuğa Periyi yerleştirdikten sonra arabayı hızla hastaneye sürmeye başladım. Evin hemen dibinde olan hastaneye bir türlü varmak bilmiyorduk. Zaman geçmiyordu.

Hastane görüş alanıma girdiğinde 'sonunda!' diyip acilin önünde hızla durdum. Arabadan inip koşarak acilin içine girdim ve hemşirelerden birini alıp dışarı çıktım. Hemşire yanind abir görevliyle beraber sedye alıp peşimden gelirken bende arabanın kapısını açıp Periyi kucağıma almıştım. Sedye geldiğinde Periyi sedyeye yatırıp hızla acilden içeri girdiler. Koşarak peslerinden giderken doktor bana doğru dönüp "Ne oldu?" diye sordu.

"Merdivenlerden aşağı yuvarlanmış sanırım."

"Kaç aylık hamile?"

"7 ay 3 hafta" dedim. Doktor kafasını sallayıp ameliyathaneye girdiler. Ameliyathanenin önünde yere otururken kan bulaşmış ellerime baktım. Bu kan bebeğimizin kanıydı. Hepsi benim suçumdu. Sadece 5 dakika erken gelseydim bunlar olmayacaktı. Karpuzu alırken Ayaz seviyor diye yanında elma almakla da uğraşmasaydım Peri şuan bu durumda olmayacaktı. Gözümden yaşlar süzülürken tanıdık bir ses duydum.

"Taha!" demişti Barkın. Bakışlarım soluma doğru dönerken Deniz dışında hrrkeisn burada olduğunu gördüm. Duvardan destek alıp ayağa kalkarken Barkın yanıma gelip sıkıca sarıldı. Abimdi hissederdi canımın çok yandığını. Barkından ayrılıp kanlı ellerimi gösterdim.

"Bu kan bebeğinin kanı abi." dedim ve burnumu çektim ve konuşmaya devam ettim.

"Ona yada Periye birşey olursa kendimi asla affetmem." dedim ve Barkına tekrar sarıldım. Barkın bir elini sırtıma diğer elimi başıma koyduktan sonra "Onlara birşey olmayacak kardeşim." dedi.

*

Uzun bekleyişler sonunda doktor ameliyathaneden çıkmıştı. Yanımıza gelip "Hastanın durumu pek iyi değil. Bir süre yoğun bakımda olacak. Bebeklerin de hayatını kurtarmak için sezeryana başvurduk." dedi ve ardından bana doğru dönüp "Hastanın eşi sizsiniz galiba." dedi. Kafami aşağı yukarı salladıktan sonra konuşmaya devam etti. "İkizleriniz oldu. Biri oğlan diğeri kız. Ama onlarında durumu pek iyi değil küveze alacağız durumlarına bakacağız." dedi ve yanımızdan ayrıldı.

Bebekler demişti değil mi? Benim şimdi hem oğlum hem kızım mi olmuştu?

Şuan iki çocuğumun olmasına bile sevinemiyordum. Çünkü ne Peri'nin nede çocuklarımın durumu iyi değildi. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Kafayı yememek elde değildi. Ameliyathaneden çıkan sedyeye baktım. Peri hareketsiz yatıyordu. Yüzü çok solgundu. Ayağa kalkmamla hemen yakınında bulunan yoğun bakıma sokmaları bir oldu. Ameliyathane kapısı tekrar açıldığında bu sefer içeriden çıkanlar bebeklerimiz olmuştu. Çok güzellerdi. Gözlerini daha açamamışlardı ama kolları hareket ediyordu. Hemşire bebeklerle beraber uzaklaşırken Barkın koluma dokunup "Bebeklerle ben ilgilenirim sen burada kal." dedi. Kafamla onu onaylayıp yoğun bakımın önüne geldim. Pencereden içeri bakarken hareketsiz yatan ve her yerine kablo bağlanmış olan Peri'ye baktım. 

Doktor odadan çıkıp yanıma gelince bakışlarımı doktora doğru çevirdim. "İsminiz neydi?" diye sorunca "Taha." dedim. Kafasını onaylar şekilde sallayıp "Bakın Taha bey sizinle açık konuşacağım. Bebeklerin durumu iyiye gidecek gibi görünüyor. Onlar çabuk toparlanır ama Peri hanım için aynı şeyi söyleyemiyorum. Kendinizi kötü sonuçlara da hazırlayın."  dedi ve elini omzuma bir kaç kere vurup yanımdan ayrıldı. Bakışlarım tekrar Peri'ye dönmüştü. 

KUYRUKLU YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin