Bölüm 57

1.8K 183 29
                                    

Bölüm 57

Eğlenceye hazır mıyız?

Olayın şokunu atlatıp kendime geldiğimde Taha'nın omuzlarında olan ellerimi hareket ettirip Tahayı kendimden uzaklaştırdım. Sinirle kaşlarımı çatarken "Sen ne yaptığını sanıyorsun? Ya Ege görseydi!" dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.

"Kimse umurumda değil. " duyduğum cümleyle biran yerimde dursam da tekrar yürümeye başladım. Odaya geldiğimde sessiz bir şekilde kapıyı açıp içeri girdim. Koltuğa oturduktan sonra derin derin nefes aldım. Elimi kalbimin üstüne koyup bir süre sakinleşmeye çalıştım. Yatakta Ayazla uyuyan Ege hareketlenince bakışlarım ona doğru döndü. Benden tarafa dönüp gözlerini açtı.

"Peri? İyi misin? "

" Hayır değilim. " dedim ve sessiz bir şekilde gözlerimden yaşların süzülmesine izin verdim. Ege ayağa kalkıp koltuğun üstünde ki örtüyü sırtıma attı ve beni ayağa kaldırıp balkona çıkardı. Balkonda ki ikili koltuğa oturduktan sonra bana doğru dönüp " Ne oldu? " dedi.

" Buraya gelmemiz en başından hataydı. Ben. " dedim ve burnumu çektim. Ege masanın üstünde ki peçete kutusundan peçete alıp bana uzattı. Elinde ki peçeteyi aldıktan sonra gözlerimi sildim. Şimdi biraz daha iyiydim.

"Ben onu hala çok seviyorum Ege ve çok zor ondan uzak durmaya çalışmak." dedim ve dikkatle Egeye baktım. Ege herşeyimi biliyordu. O kadar sene bize hep yardımcı olmuştu. Ayaz ve bana arkadaşlık yapmıştı.

"Peri bak sakin ol. Zaten yarın dönüyoruz. "

" Haklısın dönüyoruz. " dedim bir süre uzaklara daldım. Egenin kolumu dürtmesiyle bakışlarım ona doğru döndü.

" Ayaza verdiğin sözü napacaksın? " dedi.

" Ne sözü? "

" Buraya gelirken seni babanla tanıştıracam artık söz dedin ve Ayaz her gün bana sorup duruyor 'benim babam kim?' diye inan saklamaktan yoruldum. " dedi. Haklıydı Ayaz'a bir söz vermiştim ve o sözü tutmam lazımdı. Ama Taha gerçekleri öğrenirse bizi bırakmayacaktı. İhanete uğramış biri olarak bunu kaldıramazdım. Başka bişey düşünmem lazımdı.

"Hadi gel buraya sıkma canını buluruz bir yolunu." dedi Ege ve kollarını açtı. Bu bizim için 'Her şey yoluna girecek.' demek gibi birşeydi. Gülerek kollarının arasına girdim.

"İyi ki varsın Ege. "

" Sende iyi ki varsın. İyi ki dostumsun. "

*

Taha'dan

Peri'nin beni tersleyip içerir girmesinin üstünden yaklaşık 15 dakika geçmişti ve ben hala girdiği kapıya doğru bakıyordum. Haklıydı 'Ya Ege görseydi?' O zaman bunu ona nasıl açıklardık. Kabullenmem lazımdı. Peri evli ve çocuklu bir kadındı artık ve hayatında ben yoktum. Sıkıntıyla ellerimi saçlarımın arasından geçirdim ve kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım.

"Çok mu şey istedim? "

Kendi kendime konuşmaya başlamıştım. Sonum pek iyi görünmüyor.

Kapıya doğru yürürken duyduğum sesle bakışlarım Perinin kaldığı odanın balkonuna döndü. Peri ve Ege konuşuyorlardı. Bir süre konuştular. Sessiz konuştukları için konuştukları hiç bişeyi duymamıştım. En son Ege kollarını açtı ve Periye baktı. Peri ufak bir tebessüm ettikten sonra Egenin kollar arasına girdi. Daha fazla izlemek istemediğim için hızla evin içine girdim.

KUYRUKLU YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin