Ön yargı

435 21 4
                                    

3
 
Haluk sabah  gün ışığıyla kalkar ve üstüne bakıp giysileriyle yattığı farkader ; üstünde şaşkın lığı atıp duşunu girer.

Güneş sabah  erkenden kalkmış , kahvaltı hazır kızlar hade

İkizler: o annecim bu sabah sabah bu ne güzellik

Güneş: toplantı var, hade ben çıkıyorum sizler de didişmeyin, sinamaya gitmek istiyorsanız harçlık
Burda, öptüm , telefonu unutmayın bişey olursa beni arıyorsunuz..!

İkizler: anne tamam çoçuk değiliz 14 yaşında ya
G: hade hade siz benim hep gözümde halan çoçuksunuz by

Haluk kahvaltısını yapar ilacını alır su içtikten sonra otele gider

Güneş :geç kalmam inşallah  diyip içinden geçiriyordu.

Haluk saat 09:45 otelde çalışma masa başında ihale ler evrak eksik olduğunu farketti nerde bu diyip odayı alt üst etti,sonra sekreter arayıp genel müdür çağır dedi

Sekreter: haluk bey daha gelmemiş.

G: otele  vardı, saat 10 gelmişti bile, danışmaya  müdürle görüşmem var  okul adına yardımiçin

Danışma: güneş hanım siz misiniz

G: evet

Danışma: daha müdür bey gelmemiş. Bekleyecekseniz, 6 kat çıktığınız da zaten  görecek siniz , yönetici yerleri yazıyor, odası kapı önü oturma koltuklar var orada bekleye bilirsiniz..

G: teşekkürler; diyip müdür odasını yolunu tutar.

Güneş müdürün Odası önünde beklemeye başlar... Arada 15 dakika geçti,  birde müdürün odasında adam sesi geliyor,  müdür bey gelmemiş ama odasında tabi nasıl gelsin diyip kapıya yönelip çalmaya başladı, ses gelmedi, öylemi diyip kapı açıp içeri girdi..

Girer girmez kafasına dang diye birşeyin çarptığını hissetti, ve kafasında acıyı hissetti birden yüzünü iki elyle kapattı

Müdür: siz... Siz iyimisiniz   Hanım efendi

G: iyi mi? Önce müdür bey yarım saat bekletiyor, sonra kafama dosya fırlatıyor, iyi miyim ? Ordan iyi gözüküyormuyum...

Müdür: yarım saat benmi beklettim;derken güneşin alnında küçük kanama gördü. Buyurun  oturun siz  ben geliyorum

Güneş oturdu alnı kanadığının farkında değil

Haluk koridor da odaya geçecekken müdüre rast gelir.

Müdür: haluk bey beni sormuşsunuz?
Haluk: kovuldun..! Muhasebeye git çıkışını versinler..!

Haluk odaya girir elinde yara bandı ve bir bez bulunuyordu, yavaş yavaş güneşe doğru ilerliyordu...

Güneş: müdür bey o yara bandı niye?

Gerçekte haluk Mertoğlu olan otelin müdürü zanneden güneş; peki niye haluk Mertoğlu müdür zannediyor

" haluk odasında dosyayı bulamadı , müdür telesekretere sormuş halen gelmediğini bildirilince, haluk iş başa düştü müdürün odasında  tüm dosya evrakları karıştırdı  artık iyice sinirleri çatmıştı hırsını evraklardan çıkarıyordu, arkasına dünük baktığı evrakları arkasına atıyordu  hızlıca; taki arkasın da bir ses ile dönünce farketti , o gün kaza yaptığı kadın karşısındaydı ve müdür bey diyince  hiç bozuntuya vermeyip  devam etmişti "

Haluk: alnınız kanıyor hanım efendi;bakayım

Güneş bişey demeden haluk mendili dayadı alnına

Haluk mendile hafif alnına dayarken  birden  güneşin gözlerine dalıyor... Haluk: hoyrat kadına baksen.

Haluk'un muzip  gülümsemesi ni farketti güneş

Güneş: müdür bey gülecek ne var.. Söyleyin bizde gülelim.

Haluk: yok bişey şu yara bandını da yapıştırayım bitecek..

Haluk yara bandı yaraya yapıştırmaya çalışırken elleri titriyordu ne oluyordu ona  birden ciddiyetine  böründü yara bandı yaraya bastırıp ;bitti işte oldu.

Yara bandı bastırdığı anda güneş ağ sesi çıktı... Güneş: iç sesi ;yardım mı ediyor yoksa dövüyormu bu müdür herneyse konu özüne dön güneş..

Güneş:  merhaba  ben güneş  okul öğrencilerine yardım konusu sizinle görüşecektik, daha önce konuyla alakalı bilgilendirilmesi dolasıyla dosya yollandı, ve şu an görüşecektik başlayalım mı?

Haluk: elbette.

Güneş bilgilendirmeyi yaparken ve ikna kabiletine haluk hayran kalmıştı.

Haluk: tamam ozaman ben burda yardım sözünü veriyorum size, sadece patronum Haluk Mertoğlu..

Güneş haluk Mertoğlu duyunca baya yüzü düştü,korktuğu başına gelmişti bile ,  o değil de güneş haluk Mertoğlu duyunca şaşırmıştı; şaşırmanın etkisiyle ağzından sesli düşünceleri dile gelmişti; o holok Mertoğlu o ciddiyet bozuntusu, kadın düşkünü,patron "Haluk Mertoğlu" mu?

Haluk: tanışıyormusunuz ?

Güneş: yok ta.. Ben biraz... Önce...  Sesli mi konuştum?
(Güneş baya utanmış şekilde konuşuyordu ,sesli düşünceleri dilin de bir bir dökülmüştü bi kere, adeta yerin dibine girmişti)

Haluk: evet..!

Güneş: ben onları söylememiş olsam.. Hıımm sizde duymamış olsanız? Olur mu?

(Haluk zaten sinirli bir insan ve direk sinirlendiğinde bunu saklamaz direk sinirini karşıya patlatır. Yalnız bu defa zor olsada güneşin söylediklerini sindiriyordu)

Haluk : zaten ben birşey duymadım ancak patronum kadınlara düşkün değil, kadınlar onun yakasında düşmüyorlar . Birde  haluk beyi tanımıyorsunuz ancak kendisi hakkında baya yargılarınız var..!

Güneş:ben haluk beyinizi tanımıyorum, ancak kendisi hakkında dışarda onu tanımış olan insanların söylemleri, ve sizde bilirsiniz ki ateş olmayan yerde duman çıkmaz..!

Haluk: anladım... Siz yine insanların söylemlerine bakmayınız ama benim diyeceğime  bakabilirsiniz; haluk Mertoğlu iş hayatında gıptayla takip edilen biri bu yüzden çekemeyen insanlar illaki olacak..!l bu yardımda bulunmaktan memnüyet duyacak olan başta şirketimizin başkanı ve patronumuz olan Haluk Mertoğlu na ileteyim bugün  ancak şu an  ne kadar mevla verileceği konusunda bilgi veremem .

Güneş:tamam, bu arada mahsuru yoksa müdür bey sizin isminiz nedir?

Haluk bir an duraksadı.. Ve ismim haluk genel müdür olan haluk ; Mertoğlu olmayan diyip hafiften gülümsedi.

Güneş'te tebessüm ederken; o zaman tanıştığımıza memnun oldum deyip elini uzattı
Haluk bende memnun oldum diyip güneşin havadaki elini sıktı; ikiside bırakamıyordu elleri "ilk kıvılcım"
Öyle o an sanki dünya durmuştu ikisi
İçin de  derken Güneş: herşey içinde teşşekkür ederim, müsaadenizle ben gideyim artık...
Haluk: saate baktı öğlen olmuş, dedikten sonra güneş hanım size sipesiyel yemeğimizi tattırmadan bırakmam sizi buyrun restoranımıza..

Güneş: ben daha fazla rahatsızlık vermeyim..

Haluk: ne rahatsızlığı dediğim gibi itiraz istemiyorum ;dedikten sonra  telesekreterini arayıp öğle yemeğini yukarda özel terasında hazırlanmasını istedi yemek 2 kişilik olacak  emri verdi ve 10 dakikada hazır olsun diyede ekledi..

(Güneş şaşırmış ama itiraz bile etmedi ve bu ısrar hoşuna bile gitmişti)

Haluk ve güneş Haluk'un özel terasına çıkmak için asansöre bindiler, haluk  kaş altındann çaktırmadan güneşe bakıyor ve bu arada  asansör 23 katına bastı, ve o an güneş 23 farkedince korku bastı onu ve çaktırmamaya çalışıyordu  güneş yükseklik korkusu var çokta olmasada var..

Haluk güneşi göz ucuyla süzerken,iç sesi;demek kadın düşkünü hıım ciddiyet bozuntusu vs  bakalım beni yakından tanıdıkça aynı görüşlere sahip olacakmısın, ayrıca bana bu tür hakaretleri kullanan bir tek sensin ve nedense sana kızamıyor sinirlenemiyorum bana her ne oluyorsa hoşuma gidiyor..

Güneş kat sayısı artık ça kötün oluyordu..

Haluk güneşe bakıyor ve bu arada bir anda haluk güneşi kollarında buldu ; güneş bayılmıştı..

Güneş ve ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin