Haluk yavaşça dudaklarını çekti)
(Haluk hade seni evine bırakayım)
Güneş: sen niye beni öptün..
Haluk:sen..de karşılık verdin..!daha sonra konuşuruz tamam mı? Seni evine bırakayım sarhoşsun ve geç oldu kızların seni merak eder..!
Güneş: kızlar okul gezisinde..! Ayrıca sanane sarhoşsam..!
Haluk: bak yine aynı şeyi yapıyorsun..!
Güneş:ne yapıyormuşum..?
Haluk: beni çıldırtmaya.. Çalışıyorsun..!
Güneş: tamam... Git o zaman..!
(Haluk: iç sesi ; git demek kolay bir sor gide biliyormuyum..!)
Haluk: bu böyle olmayacak sanırım..!
(Güneş tam;ne olmayacak derken )
(Haluk onu kucağına aldı )
Haluk: demek güzellikten anlamıyorsun, bende senin anlayacağın dilden konuşurum..!
Güneş: indir..! Beni..! Haluk bırak..!
Haluk: eve gidiyoruz ..!zaten alıştım seni taşımaya..!
Güneş: haluk indirmessen.. Bağırırım..!
Haluk: bende öperim seni şimdi istediğin kadar bağır, ve İnan söylediğimi yaparım..!
Güneş: öyle mi? Beni korkutacağını mı? Zannediyorsun..!
(Güneş avazı çıktığı kadar bağırır; imdaaaat..)
Ordan geçen; restorantın sahibi Dündar bey sesi duyar, oraya bakarve gördüğü manzara, Haluk mu ooo ve kucağında kadın..
(Ve haluk dediğini yapar; tekrar dudakları birleşmişti..)
(Ve Dündar bey sesiyle dudaklar birbirinden ayrılır)
Dündar: ooo haluk bey romantikliğinizi restorantımın müşterilerini kaçırırak mı yapıyorsunuz..!
Haluk: Dündar..
Güneş: beyfendi.. Söyleyin haluk bozuntusuna... Beni bıraksın..!
Dündar: haluk .. Bıraksana hanım efendiyi..!
Haluk: Dündar sen karışma..!
Dündar: hım hassas mevzu..! Tamam , arka kapı müsait ordan çıkart hanım efendiyi, arabanıda oraya getirtiriyorum..!
Haluk: teşekkür ederim dostum. Bu arada o masadan para almayın..!
Güneş: ya siz ne yapıyorsunuz..! Dündar arkadaşınıza bişey söyleceğinize yardım ediyorsunuz..!
Dündar: yenge hanım; şu an için size yardım edemem ama ilerde bana teşekkür edersiniz..! ;)
( malum Ateş "aşk" bacayı sarmış)
Haluk güneşi arabaya bindirdi, eve doğru.
Güneş: beni nereye götüryorsun, bu benim evin yolu değil..!
Haluk: sen sen sakinleştin mi?benim eve gidiyoruz, sen sarhoşsun seni öyle bırakamam..!
Haluk , güneş eve geldiler..!
Haluk: sana kahve getireyim, kendine gelirsin; biraz..!
Güneş: hayır kahve istemiyorum, uyumak istiyorum..!
Haluk: tamam, seni yatağa götüreyim.
(Haluk güneşi kendi yatağına götürdü)
Haluk: ee evde kadın picaması yok, benimkilerle idare et..!
( haluk söylerken gülümsüyordu )
Güneş: ne yani.. Sen eve kadın getiiryormu? Evde tek erkek; sen ve kadın yokk, picaması da yok.
(Güneş sarhoşluğun etkisiyle konuşuyordu)
Haluk: hı hım yok, tek getirdiğim sensin..!
Güneş: alayım o picamayı, sende çık odadan..!
Haluk: benim odamdan beni kovuyorsun.. Tamam.. Tamam. Bende picamalarımı alayım, çıkıyorum.. Bu arada istediğin birşey varsa ben salondayım..!
(Haluk çıkar, Güneş'te arkasından şapşal diyerek gülümsedi)
(Haluk salonda bir türlü uyayamıyor)
Haluk: acaba yanına gitsem mi? Sadece yatağın kenarında yatarım.. Zaten rahatsızlıkta vermem, ona dokunmam bile..!
(Haluk dayanmaz ve soluğu odada yatağın dibinde güneşin baş ucunda alır.)
Haluk: sen ne güzelsin,bana hissettiklerini hiç bir kadın hisettirmiyor, dudaklarını bırakmak istemiyordum ve bir ömür seni uyurken izleye bilirim; derken yavaş yavaş uykuya daldı..!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş ve Çocukları
RomanceKADIN VE ADAM'ı Anlatan bir hikaye. Kadın ve Adam'ın Hikayesi, okumanıza değer bir hikaye . Okuyunca göreceksiniz. (DEĞERLİ OKUYUCULARIM BU HİKAYEYİ YAZARKEN TAMAMEN EN İYİSİNİ YAZMAYA ÖZELLİKLE ÖZEN GÖSTERDIM ÇÜNKÜ SIZLER EN İYİSİNİ HAK EDİYORSUN...