Haluk:o gün kaçmak yerine sorsa; yeminle sözümle sen.. İllede sen..! İllelebet sen..! Derdim..ona..yalnız ona derdim.
Öğrenci: eğer kaçıyorsa.. Sizde bırakmayın onu.. Hatta kaçırın onu.
(Güneşi bir anda öksürük tutar)
Haluk: ya gelmek istemese?
Öğrenci:siz ona aşıksınız.. Ve bence bu aşk karşılıksız değil.. Sadece aşık olduğunuz aşk ;sadece sizden değil kendinden sizden aşık olmaktan kaçıyor..! Ve sizde bu kadar kaçmasına izin vermeyin..! Kaçmaya çalışan Aşkı kaçırın..!
Haluk Güneş'e dönerek: iyi fikir; galiba sonunda onu yapacam..!
Güneş: kimi..!kaçırıyorsun..! Haluk bey..?
Haluk: benden ve bana aşık olmaktan kaçanı kaçırıyorum.
(Ve güneş birden ağzında şu cümleleri kaçırır)
Güneş:rüyanda görürsün..!
(Bu sefer haluk öksürdü)
Haluk: pardon.. Güneş hoca biraz önce söylediğinizi duyamadım.lütfen tekrarlarmısınız.
Güneş:Affedersiniz haluk bey. Rüyamı görüyorsunuz diyecektim. Ayrıca insanları zorla kaçırmak..! İsteği olmadan götürmek olmaz; dimi çoçuklar..
(Öğrencilerden her kafadan bir ses çıktı; kimi evet kimi hayır dedi)
Güneş:ayrıca haluk bey çoçuklara karşı örnek olmanız gerekiyor..!
Haluk:evet haklısınız güneş hoca. Bu arada çoçuklar verdiğiniz fikri düşünecem.
Güneş: haluk bey..!
Haluk: düşünce etmekte mi suç ..unutmayın düşünceler ne olursa olsun fiilen uygulanmadan yargılayamassınız..!
Güneş:hade bu konuyu kapatalım. Çoçuklar varmı başka sorunuz? Haluk bey sizde sıranıza geçe bilirsiniz.
(Derken zil çaldı)
(Çoçuklar sınıfı boşaltı yanlız haluk ve güneş kaldı)
Haluk sınıfın kapısını kapattı, güneşin oturduğu sandalyenin önündeki masaya oturdu.
Haluk: iki gündür seni arıyorum,evine de gelmedin nede okula..!
Güneş:seni ilgilendirmez..!
Haluk: evet halen tavır yapmaya devam et..!
Güneş: siz haluk beysiniz bende güneş hoca tamam mı..!
Haluk: yok..! Sen benim! Benim sevgilimsin..!
Güneş: ha öyle mi? Kaç kişiye sevgilim dediniz..! Bir mi ikimi 3,4,5 mi..!
Haluk: anlamıştım.. Sen o gün konuşulanları duydun..!
Güneş: bakıyorumda inkar bile etmiyorsun..!
Haluk:yok etmiyorum..!
(Güneş hışımla ayağa kalkar.)
Güneş: hem beni sevdiğini ve aşık olduğunu söylüyorsun ve hemde nerdeyse 4 kadını aynı anda idare ediyorsun..! Ve halen bana sevgilim diyorsun..!
(Haluk ise güneşin bu tavırları hoşuna gidiyordu )
Haluk: sen sevgilini kıskanıyorsun..!
Güneş: ben mi seni kıskanacam seni..
Haluk: bak ya; kıskandığını inkar ediyorsun ama sevgilim olduğunu etmiyorsun..!
Güneş: evet öyleydin.. Ama bitti..!
Haluk: söylemesi kolay tabi; bıttı bıttı. Nasıl bitti daha başlamadık bile nerede bitiriyorsun..!
Güneş: işte! Bak başlamadan..! Bitti ne güzel kurtuldum senden..!
Haluk: pek benden kurtulmuş gibi halin yok..! Vede burdayım yanındayım yanlızız sen ben tek başına.nerde kurtuldun..!
Güneş: öyle mi..? Diyerek hışımla dışarıya çıkmak için kapı yönelir..!
Haluk ta onu arkasından onu tutar, haluk güneşin arkasında sarılır ona..!
Haluk: sen bana kızmana bile seviyorum..!
Haluk güneşin karnındaki eli boynundaki saçları kaldırır; öpücük kondurur..!
Haluk: ben seni öpmeyi özledim.. Ben kokunu içime çekmeyi özledim.. Ben seni özledim.. Kızmanı seni sinir etmeyi özledim..!
Güneş: haluk yapma..!
Haluk: ne yapmamayım..!
Güneş: beni öpmeyi bırak..
Haluk: seni öpmemi, bırakmamı mı istiyorsun.
Haluk halen boynundan öpmeye devam ediyordu ve güneş yavaş yavaş ona dönüyor.
Güneş döndükçe Haluk'un yanağını öpüyordu ve dudağına geliyor, elleri Haluk'un göğsü üzerinde ensesine gidiyor
Güneş: bitti..
Haluk: hı hım..
Biri bitti derken dudaklar ayrılıp birleşiyor du bir türlü güneş Haluk'un dudaklarından kendini ayıramıyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş ve Çocukları
RomanceKADIN VE ADAM'ı Anlatan bir hikaye. Kadın ve Adam'ın Hikayesi, okumanıza değer bir hikaye . Okuyunca göreceksiniz. (DEĞERLİ OKUYUCULARIM BU HİKAYEYİ YAZARKEN TAMAMEN EN İYİSİNİ YAZMAYA ÖZELLİKLE ÖZEN GÖSTERDIM ÇÜNKÜ SIZLER EN İYİSİNİ HAK EDİYORSUN...