Multimedyadaki =Bulut Demir**
Ben Alya Keskin annemin ölümüyle Babamın nefretini kazandım. Hayatım boyunca Babamın beni dövmesi ,aşağılaması, eziyet etmesi beni bir köle gibi kullanması her geçen gün beni bir kez daha öldürüyordu. Bana olan öfkesi her geçen gün çığ gibi büyüyordu. Annemin ÖLÜMÜNDEN beni sorumlu tutuyordu. Annem beni doğururken öldü. Sanki bunun suçlusu benmişim gibi sürekli bana onu ben öldürmüşüm gibi davranıyor. Babam Annemi çok seviyordu Aşk evliligi yapmışlar. Ama benim ne suçum vardı bende Annesiz büyüdüm. Babam var ama yok gibi. Bu yaşıma kadar bir kere bile saçımı okşamadı. Kızım bile demedi.
Babam beni bu evde bir çöp gibi görüyordu. Akşamları eve bazen içkili gelip ve beni kemerle dövüyordu. Dayanamıyorum... Bu yaşıma kadar yaşamadım sanki hep acı hep gözyaşı. Neden böyle olmak zorunda lanetli miyim hani derler ya 'Ben doğarken ağlamışım' benimki de o hesap. Lisede okulu bıraktım. Babam yüzünden'Çalış bir işe yara okusanda senden bir halt olmaz'diyerek beni okuldan aldı. Bir Cafe'de iş buldum iyi kötü elime bir kaç kuruş para geçiyor ama onu da Babam elimden alıyor. Kendini iyice içkiye kumara vurdu. Bana her baktığında igrenir gibi bakıyor. İçim o kadar çok acıyor ki hiç yaşamamayı dilerdim. Keşke ama Keşke Annem yerine ben ölseydim... Kim ister Babasının kızına böyle davranmasını...Sabah Cafeye saat sekizde gidicektim o yüzden yataktan kalkmaya çalıştım. Ama her yerim ağrıyordu. Babam dün gece yine beni dövmüştü. Artık sesimi bile çıkarmıyorum. Yalvarsam bile daha sert vuruyordu. Yataktan canımın acısına rağmen kalktım. Banyo'ya gidip rutin işlemlerimi hallettim. Altıma siyah pantolon üzerime beyaz bir gömlek giyip odamdan çıktım. Salona baktığımda Babamın evde olmadıgını anladım. Bende vakit kaybetmeden evden çıktım. Cafe'ye yürüyerek gittim biraz uzak ama yürümek bana iyi geliyor kendimi biraz olsun acılarımdan uzak tutuyordu.
Cafe'ye geldiğimde direk önlügü giyip işimin başına geçtim. Kapıdan Mina'nın geldigini görünce bana el sallayarak yanıma geldi. Mina ile Cafe'de tanıştım çok iyi biri benim aksime güzel bir hayatı ve ailesi var. Mina."Alya ayy geç kaldım. Acaba çok mu geç kaldım? Patron beni işten atar mı???"dedi. Telaşlıyken çok değişik konuşabiliyordu. Ama işten atılacak endişesiyle umarım atılmaz.
"Sakin ol. Bence hemen patronun yanına git özür dile. Eminim anlayışla karşılar"dedim. Bana ümitsiz gözlerle bakarak.
"Tamam dua et benim için. Allahım ne olur kovulmayayım. Amin"dedi ve korka korka patronun odasına gitti. Umarım atılmaz çok tatlı bir kız ve benim tek arkadaşım. İçeri bir grup müşteri gelince hemen yanlarına gidip siparişleri aldım. Daha sonra siparişlerini getirdim. Mina'nin odadan çıktıgını görünce hemen yanına gittim.
"Sakın bana kovuldun deme"dedim. Mina ilk başta suratı düştü. Bir an kesin kovuldu derken. Sırıtmaya başladı.
"Kovulmadım. Alya inanabiliyor musun kesin patron beni kapının önüne atar diyordum. Şansa bak şerbetli miyim ne"dedi. Onun neşesi beni mutlu ediyordu. O benim sahip olduğum en değerli arkadaştı.
"Eger biraz daha konuşmaya devam edersen kesin atılacaksın. O zaman da şerbetliyim dersin herhalde"dedim. Birden telaşa kapıldı.
"O zaman ben işimin başına geçeyim. Sende daha fazla beni oyalama hadi herkes iş başına"dedi. Ve önlüğünü giyerek işinin başına geçti. Alem bu kız ya bu durumda bile komik olabiliyor. Neyse bende işimin başına geçerek çalışmaya başladım. Bugün sakindi fazla gelip giden olmadı. Zaten insan çalışınca saatin nasıl geçtiğini anlamıyor. Paydos etme saati de geldi. Üzerimdeki önlügü çıkardım. Mina da yanıma gelip o da benim gibi önlügünü çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Teen Fiction☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...