Gerçekti... O an gerçekti. Hala hatırlayınca yüzüm kızarıyor. Elim istemsizce dudağıma gidince Bulut'un beni öpmesi aklıma geliyor. İkinci kez öpmüştü beni. Ona karşılık vermeyince sertleşmişti. Asıl önemli olan ise bana karşı olan duyguları olmuştu. Elimi alıp kalbine koyması. Ve o an... Sanki beni içine çekmiş gibiydi. Hissettiğim şey o kadar yoğun ve gerçekti ki. Hep o anda kalmak istedim. Asıl kafamda ki soru ise.... Bulut beni seviyor muydu? O kalpsiz adam beni gerçekten seviyor muydu? Acı çektirdiği kıza duygu mu besliyor? Yalan... demek isterdim ama. Gerçekti. Şimdi ne yapıcam ben. Ondan nefret ediyorum ama bir yandan da yapamıyorum. Ben niye böyleyim peki? Kabul ediyorum Bulut bana başka şeyler hissettiriyor. Ama Aşk çok farklı bir şey olmalı. Off ne olduğunu bilmiyorum ki...
Nerdeyse öğlen olmuştu. Ve ben odadan dışarı bile çıkamadım. Bulut'un evde olup olmadığını bile bilmiyorum. Çok utanıyorum. Yüzüne nasıl bakıcam. Nasıl davranıcam. Ne yapıcam. Delirmek üzereyim... Yatakta oturmuş yastığımı sıkarken kapı aniden açıldı. Bulut içeri girince şaşkınlıkla ona baka kaldım.
"Niye aşağıya gelmiyorsun? Açlıktan ölmek mi istiyorsun?"sesinde hafif kızgınlık vardı. Gözlerini üzerimden bir an bile ayırmazken elimdeki yastığa bakışlarımı çevirdim.
"B-Ben a-aç değilim..."lanet olsun ne diye hep böyle durumlarda kekeliyorum ki. Bulut biraz daha yanıma yaklaştı ve tam önümde durdu.
"Niye yüzüme bakmadan konuşuyorsun?
Yoksa utanıyor musun?"
"H-hayır..."diyerek anından cevaplarken. Bulut bir anda yanımda oturunca gerilmiştim. Elini çenemin üzerine koyup ona bakmamı sağladı.
"Yüzün öyle söylemiyor ama..."Bulut hala elini çenemden çekmezken gözlerimin içine bakarak konuşmaya devam etti.
"Dün akşam olanlar... Gerçekti. Hatta yaptığım en zor şeydi.Kendime rağmen söylediklerim gerçekti.
Seni öpmemle bunu doğrulamış oluyorum. Hayal olmadığına..."dediğinde çenemi elinden kurtarıp yeniden yastığıma baktım. Bulut'un sözleriyle daha çok utanırken elimdeki yastıkla oynamaya başladım.
"Bir daha yapma..."
"Neyi... Yoksa seni öpmemi kastediyorsun"ya ne diye aynı şeyleri söylüyüp duruyor ki. Resmen şu an yüzüm alev alıyordu. Daha ne kadar yerin dibine geçebilirim bilmiyorum. Bulut yüzüme dogru eğilince güldüğünü fark ettim."Daha fazla ne kadar kızarcaksın merak ediyorum..."diyerek bakışlarını üzerimden çekmezken. Şimdi ise daha farklı bakıyordu.
"Niye bana öyle bakıyorsun?"diye sorunca Bulut derin bir nefes aldı.
"Bu bakışlarımın nedenini bende bilmiyorum. Sadece bazen böyle kilitli kalıyor"
"N- Neden?"
"Hala beni değiştirdiğinin farkında değilsin. Bana ne yaptığının farkında bile değilsin..."dediğinde bu sefer ben ona baka kalmıştım. Sanki beni içine çekiyor gibiydi. Kalbimin ritmi o varken bu kadar hızlı atıyordu. Bulut bakışlarını ayırmadan konuşmaya devam etti."Ama şunu bil. Sen bundan sonra gerçek anlamda benimsin..."dediğinde ayağı kalktı. Benimsin kelimesini daha idrak edemeden beni de elimden tutup ayağı kaldırdı."Şimdi gidip birşeyler yiyelim..."derken elimi bırakarak kapıyı açtı. Beni beklerken bende yanına doğru ilerledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Teen Fiction☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...