☆☆☆
Şirkete gelen Bulut ve Araf koridorda yürüyerek Bulut'un odasına girerler. Bulut koltuğunda otururken. Buraya kadar zorla peşinden gelen Araf sinirle baktı. Araf masanın diğer köşesine geçerek oturdu.
"Anlatıcak mısın?
Neler oluyor?"sonunda bu suskunluğa son vermek isteyen Araf bir cevap beklercesine baktı. Ama Bulut Araf'ın peşinden gelmesini hiçte hoş karşılıcak gibi değildi.
"Sanane... Ne diye peşimden geliyorsun. Evde olup onların başında beklemen gerekirdi.
Koray yaralı. Kızlar ise yanlız. Ne diye peşimden geliyorsun anlamıyorum"Bulut'un bağırmasına anlam veremeyen Araf bir şeylerin olduğunu sezebiliyordu. Bulut'un öfkesinin başka bir sebebi olamazdı zaten.
"Kapıda dünya kadar koruma var. Ayrıca savunmasız falan da değiller.
Şimdi bana neler olduğunu anlat..."Bulut Araf'ın üstüne fazla gittiğini anlayarak daha sakin olmaya başladı. Ve olanları anlatmaya...
"Tahir..."
"O şerefsizden bir haber mi var?"diyerek anında sözüne keserken onun ismi bile gerilmesine yetmişti. Daha sonra Bulut anlatmaya devam etti.
"O günden sonra bize yaptıklarını gerekli yerlere bildirdim. Ve ihaleden men edildi. Ve ihale artık bizim..."
"Bu güzel haber. O zaman sorun ne?"kafası karışık olan Araf sorunu bir türlü anlamamıştı. Ama Bulut gayet farkındaydı.
"Hatırlarsan Tahir bu ihaleyi almak için herşeyi yaptı. Bizi bile sıkıştırdı. Neler yaşadığımızı biliyorsun. Ve şimdi kaybetti..."Bulut son derece ciddi ve düşünceli bir şekilde anlatmaya devam etti.
"İntikam alacak..."diyerek anında yanıtladı.
"Sakladığını yerden çıkacak. Ve evet intikam alıcak...
O günkü gibi savunmasız olamayız. Daha çok dikkatli olmamız gerek..."sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Onların da bir daha hata yapmaya lüksü yoktu. Bu sefer güçlü taraf onların olması gerekiyordu. Ve bunun için elinden geleni yapıcaklardı.
"Haklısın..."
"Daha çok tedbir almalıyız. Onun karşısına sağlam çıkmak zorundayız. Ve yaptığının hesabını ödetmeliyiz"içten içe intikam duygusu vardı içlerinde. O gün yaptıklarının bedeli ondan çıkarmak istiyorlardı. Koray'ı yaralaması ve yaptıkları bir çok şey. Hesap sormak için yapamacağı şey yoktu. İkisininde...
"Merak etme bu konuyla ben ilgilenicem. O iti eninde sonunda köşeye sıkıştırcaz"diyerek tam destek verdi.
"Aynen öyle yapıcaz..."
"Bu arada Koray nasıl?"Bulut'un ise sabahtan beri sormak istediği bir diğer soru da buydu.
"İyi gibi. Hala bize karşı sert ama umarım zamanla yumuşar..."dediğinde kısa bir iç çekti.
"Umarım..."
"Neyse hazır şirkete gelmişken işlerimi hallediyim.
Sonra beraber çıkarız..."diyerek ayağı kalktı.
"Tamam sen hallet işlerini"Araf Bulut'un odasından çıkarak kendi odasına gitti. Bulut da kendi işlerini tamamlamaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Teen Fiction☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...