"YAĞIZ..."Kapıdaki adam yavaşça içeri girdi. Bulut dahil herkes onu karşısında görünce şaşırmıştı. Adamın bakışları sert ve bir o kadar korkutucuydu. Üzerindeki siyah takım elbise sanki onun ne kadar tehlikeli ve korkutucu olduğunu yansıtıyordu. Herkes dikkatlice ona bakarken. O ise sinirli ve öfkeli görünüyordu. İçeri girdi. Bulut'un ve diğerlerin tam ortasında durdu.
"Neden bana söylemediniz?"sadece bu soruyu sormuştu. Ama kimse cevaplayamıyordu. Birbirlerine bakıp duruyorlardı. Ve bu onu daha çok sinirlendirmişti."NEDEN BANA SÖYLEMEDİNİZ DEDİM SİZE?"sesi adeta odada yankılanmıştı. O bağırınca korkmuştuk. Mina ile birbirimize bakarken Araf araya girdi.
"Arıyacaktık ama..."Araf konuşmaya devam edecekken Bulut Araf'ın sözünü kesti.
"Ben İstemedim..."dediğinde Bulut Yağız denilen adama baktı."Gerek yoktu. Zaten küçük bir şey"diye cevapladığında bu sözü onun kaşlarının çatılmasına neden oldu. Herkes dikkatli bir şekilde Yağız ve Bulut'u izlerken bizse öylece durmuştuk. Bu adam kimdi bilmiyorum ama Bulut ve diğerleri için önemli birine benziyordu.
"Buna sen mi karar veriyorsun"sesi az öncekinden daha sakin çıkmıştı. Ama kızgınlıgı gözünden belli oluyordu. Daha sonra Bulut'a doğru bir adım attı."Ölünce mi haberim olucaktı. Vurulman küçük birşey mi?"diye aynı sakinlikle söylerken Bulut onun bu tepkisini gayet normal karşılıyordu. Demek ki birbirlerine çok yakınlar. Zaten onların bu yakınlığı tartışmayı başlatmıştı.
"Yağız uzatmaya gerek yok. Bu benim meselem"dediğinde kısa bir an bana baktı. O bakışına anlam veremezken. Yağız denilen adam tekrar öfkeyle bağırmaya başladı.
"Delirtme lan beni. Ulan Dua et yaralısın..."derken elini yumruk yaptı. Bulut'un sözleri onu sinirlendirirken. Kimse müdahale bile etmiyordu. O korkutucu adam öfkesine hakim bile olamıyordu.
"Abi tamam sakin ol"araya Araf girmişti. Yanlarına doğru adım attığında Ege de Araf gibi yanlarına geldi.
"Evet abi sakin olun. Hem Bulut abi de yaralı"dediğinde bu sözü onu yumuşattı. Yağız denilen adam bir an da değişti. Daha sakin görünüyordu. Bulut'a daha dikkatli baktı. Anladığım kadarıyla onun zarar görmesi. Onu bu kadar sinirlendirmişti.
"Kim yaptı? Biliyor musun?"Bulut Yağız'ın sorusunu duyunca elini yumruk yaptı.
"Biliyorum..."dediğinde şaşırdım bizi takip eden adamı ve onu vuran kişiyi biliyor muydu?
"Kim?"Bu sorunun cevabını ben dahil bu odada ki herkes merak ediyordu. Ama Bulut söyleyecekmiş gibi durmuyordu.
"Bilmenize gerek yok. Ben halledicem"Bulut'un kim olduğunu söylememesine merak ederken. Bir yandanda saklamasına bir türlü anlam veremiyordum...
"Lan derdin ne senin. Niye anlatmıyorsun?"yeniden bağırmıştı o korkutucu adam ama bu sefer haklıydı. Herkes Bulut'un söylemesini beklerken o susuyordu. Ve bu oldukça tuhaftı.
"Çünkü onunla ben hesaplaşıcam. Sadece ben..."intikam alıcam gibi konuşmuştu. Onun bu hareketleri çok garipti.
"Yağız abi tamam. Daha sonra tekrar konuşalım. Şimdi dinlensin"Araf konuyu kapatmak için araya girince o korkutucu adam birden gözlerini bize kesti.
"Bunlar kim?"dediğinde Mina ile birbirimize baktık. Bu adamın her sözü korkutuyordu beni. Mina elimi tutunca onunda benim kadar korktuğunu anladım. Araf Yağız denilen adamın yanına gelerek elini omzuna attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Novela Juvenil☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...