3 GÜN SONRA...Zamanın bu kadar hızlı akıp gitmesi insana birşeylerin unutmasını sağlar. Ama Bazende daha çok büyümesini... Bulut için de öyle oldu. Onun kırılmaz bir kalkanı vardı. Onu da Koray kırdı. Şimdi savunmasızdı. Yara almıştı. Koray'ın her bir cümlesi ona öyle darbeler vurmuştu ki. Canı hiç olmadığı kadar çok acımıstı. Bulut ölesiye kendini suçlarken. Koray'ın o bakışı. O sözleri aklından çıkartamıyordu. 3 gün boyunca zar zor Koray'ı hastanede kalmaları ikna etmişlerdi. Tabi bu da Araf sayesindeydi.
Alya ikinci gün hastaneden taburcu olarak eve geldiğinde Mina'nın aşırı tepkisiyle karşılaştı. 'Hastanede bile yaralanıyorsun. Sana artık ben bakıcam' diyerek ona gözü gibi bakmaya başladı. Alya ne kadar sıkılsa da bu duruma sesini çıkartmaya korkuyordu.
Bugün Araf söz verdiği gibi Koray'ı hastaneden çıkarcaktı. Hala yaralarının tam iyilesmediğini biliyordu. Ama ona söz vermişti. Ve sözünü tutmak istiyordu. Araf'la birlikte Bulut'ta geldi. Beraber Koray'ın yanına hastaneye gidip odasına girdiler.
"İyi misim? Çıkmak için hazır mısın bakalım?"Koray içeri giren Araf ve Bulut'a baktı. Şaşırmıştı. Aslında gelmelerini beklemiyordu.
"Sözünü yerine getirmene şaşırdım.
Zorlandın mı bari tutmak için?"diye ima da bulunurken. Araf gözlerini devirmemek için uğraştı.
"Biraz daha kalmak istersen. Biz Gidebiliriz..."
"Tek başıma da gidebilirim. Gelmenize gerek yoktu..."inatçı ve ketum tavrı ile Koray sınırları zorluyordu. Hala onlara karşı bitmeyen bir öfkesi vardı.
"Bu halde mi?"Bulut'un sorusu Koray da gülme etkisi yarattı. Dinmeyen öfkesi yüzünden sürekli saldırma istediği vardı.
"Alışığım merak etmeyin. Bu yara beni öldürmez"dediğinde Araf artık konuya girmek için cümleye başladı.
"Seni burda çıkarmak için geldik.
Ama...
Bizimle geleceksin. Tam iyileşmedin. İyileşene kadar bizimle olacaksın"Koray böyle birşey duymayı beklemiyordu. Ama nedense bu sözler sinirlendirmişti onu.
"Şaka mı bu? Hangi akla hizmet sizinle gelmemi istersiniz?
Hangi yüzle..."diye bağırdığında az da olsa canı yandı. Bulut Koray'ın bu tepkisinden ötürü araya girmek zorunda kaldı.
"Uzatma... İyiliğin için. Hem Tahir hala dışarda sana bize zarar vermek isteyebilir.
En azından bir süre kalmalısın"son derece keskin ve net konuşan Bulut içten içe kabul etmesini istiyordu.
"Olmaz. Ben başımın çaresine bakarım
Sizinle bir yere gelmem"
"Yaralısın... Ayrıca savunmasız. Bizimle gelmek zorundasın.
Bu konu tartışabilceğimiz bir konu değil"diye tekrar dile getiren Bulut'un tavrı Koray'ı sinirlendirmişti.
"Zorunda filan değilim. Kendimi koruyabilirim. Yardımınıza ihtiyacim yok"hala anlamamakta ısrar eden Koray net bir tavırla gözlerinin içine bakar. Ama Bulut'ta Araf'ta pes edicek gibi durmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Novela Juvenil☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...