"Yürü...""Yalvarırım bırak beni..."
Bıçağı boynuma dayayan Tunç olduğunu görünce dehşete kapıldım. Kaçmak istedim ama yapamadım. Beni zorla sürükleyerek restoranın arka tarafından otoparka doğru sürükledi.
"Ne istiyorsun benden?"engel olmak isterken bağırmam onu sinirlendirmişti. Çekiştirdiği kolumdan tutarak kendine çekti. Elinden bırakmadığı bıçağı ile yüzüme dogru eğildi.
"Sessiz ol ama... Yoksa o güzel suratını çizmek zorunda kalırım"diyerek bıçağı yüzümde gezdirdi. Psikopat gibi bakıyordu. Gözleri deli gibi bakarken korkum iki katına çıktı.
"Bırak..."
"Daha başlamadım ama...
Bakalım Bulut beyin hizmetçisinin ne gibi özellikleri varmış. Keşfetmeden bırakmam"yüzüme iyice yaklaşmaya kalktığında dudaklarıma baktı. Hala yaklaşırken yüzüne tükürdüm. Gülerek eliyle yüzünü sildi. Elini vurmak için kaldırırken durdu."Şimdi degil... Seninle oynamaya başlamadan zarar vermicem. O yüzden biraz sabret"tekrar kolumdan çekiştirmeye başlayınca hızlı adımlarla nerdeyse koşarak ilerliyordu.
Acaba Araf ve Mina yokluğumu hala anlamadılar mı? Neden burda kimseler yok. Tunç kolumu kopartacak şekilde sıkarken çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Tunç bir arabanın yanına doğru gittiğinde elindeki anahtarla arabayı açtı. Tüm gücümle arabaya yaklaşmadan durdum.
"Hayır...
Yalvarırım yapma. Bırak beni"gücüm ona yetmiyordu. Tunç arabanın kapısını açarak beni içeri bindirmeye çalışırken binmemek için direniyordum.
"Bin şu arabaya..."
"Hayır... Yardım edin. Kimse yok mu?"diye bağırdığımda içimden dua ettim.Ne olur biri bana etsin. Sesimi kimse duymuyordu. Ne yapıcam ben....
"Bin şu lanet arabaya"Tunç adeta kükremişti. Bağırırken sinirlerinin gerildiğini hissettim. O korkunç suratı başka bir hal aldı. Tunç bu sefer öfkeyle kolumu daha da çok sıktı.
"Ahh... Bırak. Bırak beni..."
Gücüm artık tükenirken Tunç beni arabaya sokmaya çalıştığında bir anda Tunç'un benden uzaklaştığını hissedince birinin ona yumruk attığını gördüm.
O kişi Koray'dı...
Şok olmuştum. Bana yardım eden kisi Koray. Tunç'u geri de bırakıp yanıma geldi. Beni arabanın yanından çekti. Endişeyle ve öfkeyle bana baktı.
"İyi misin?"Gözlerinin içine baktığında kendimi toparlamaya çalıştım.
"Sende kimsin be?"Tunç ağzındaki kanı silerek karşımızda durdu. Koray beni arkasına aldığında nedense güvende hissetmiştim.
Koray Tunç'a doğru ilerlemeye başladığında sadece öylece durup izledim.
"Azralin lan... Leşini yere sericek kişi..."Koray öfkeyle yavaş yavaş Tunç'a üzerine doğru ilerlemeye devam etti.
"Her kimsen git işine. O kız benimle"
"Erkeksen bir daha dokunsana ona. Hadi bir daha cesaret et"Korkarak onları izlerken Tunç Koray'ı görmezden gelerek yanından geçmek istedi. Yanıma doğru geldiğini görünce geriye doğru iki adım geriledim...
"Senin o elini kırarım lan..."
Koray Tunç'un kolundan tuttuğu gibi çekti. Yüzüne o kadar kuvvetli bir yumruk atmıştı ki sesi bana bile gelmişti. Tunç Koray'a hamle yapmak istedi ama Koray vurmaya devam etti. Öylesine vuruyordu ki Tunç yerden bile kalkamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Novela Juvenil☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...