* * * *Bulut
"Böyle olmucak. Ben içeri giriyorum..."
"Olmaz Bulut. Çok tehlikeli"
"Vakit kaybediyoruz. İçeri girmek zorundayım"Araf'la tartışırken bile oldukça vakit kaybediyordum. Onun burda olduğunu biliyorum. Hissediyorum. Yakınımda , o evin içinde. Ama burda vakit kaybediyorum.
Acele etmeliyim...
Arabanın arkasında bize silah sıkan adamlara karşılık verirken zamanın azaldığını hissediyorum. Belki de geç bile kalmış olabilirim. Biran önce Alya'yı bulmam gerek. Daha fazla burda olmak yerine içeri girmeliyim. Araf'ı geride bırakıp gidecekken. Araf silahını indirdi ve bana baktı.
"Tamam ama dikkatli ol"dediğinde endişelendiğini biliyorum. Araf'a olumlu bir şekilde başımı salladım. Daha sonra yanından ayrıldım. Araf silahıyla adamlara karşılık verirken. Dikkatli bir şekilde içeri girmeye çalıştım.
Etrafaki adamların sayısı bir anda azalmıştı. Evin içerisine girdiğimde kimseler yoktu. Ama tedbirli olmak zorundayım. Etrafı inceledim. Yukarı doğru ilerlerken. Merdivenin alt tarafında birinin bana silah doğrulttuğu görünce hemen ateş ettim. Yere düşünce yukarı çıkmaya devam ettim. Hadi nerdesin. Burda bir sürü oda vardı. Ama birinin kapısı açıldı...
Hızlı adımlarla ilerledim. Kapı sonuna kadar açıldı. Ve Karşıma Koray çıktı...
Kucağında Alya'yı görünce kan beynime sıçradı... Alya hareket etmiyordu. Bayılmıştı. Koray beni karşısında görünce odanın içine geri adımlarla ilerledi. Sinirle Koray'ın peşinden içeri girdim. Ve silahı ona dogrulttum.
"Koray...
Hemen bırak onu... Bu sefer yemin ederim gebertirim seni"
Karşımdaydı. Koray bu sefer karşımdaydı. Ona tüm öfkemle bakarken. O hala kucağındaki Alya'yı bırakmadan bana pişkin pişkin bakıyordu.
"Tebrik ederim. Sonunda buldun beni. İlk zaferini kazandın..."hala oyun oynuyor. Ama ben bu oyuna son vermek için burdayım. Elimdeki silahı daha da sıktım. Bu sefer onu düşünmücem ve hak ettiğini vericem.
"Hemen Alya'yı bırak. Yoksa acımam"diye tısladım. O da biliyordu her an tetiğe basıcağımı. Bildiği halde işleri daha da çok zorluyordu.
Koray elimdeki silah yerine gözlerime baktı. Bu kadar öfkeli olmam onun hoşuna gidiyordu. Artık iyice sinirimi bozmaya başladı.
"Ya bırakmazsam...
Ne yaparsın?"
Koray'a doğru iki adım attım. Silahın namlusunu başına doğru tuttum.
"Elimdeki silah ateşlenir.
Ve inan hedefi ıskalamam. Burda can çekişini izlerim"dediğimde Alya'ya baktım. Hala onun kucağında baygındı. Sinirle Koray'a baktığımda o ise alay eder gibi bakışlarını bana çevirdi.
"Bu sözler korkutucu. Ama Bulut , bana işlemedi...
Alya'yı şimdi yatağa bırakıyorum. Giderken tekrar götürcem"dedi ve yavaş hareketlerle onu yatağa bıraktı. Yine o masum yüzünü görünce rahatladım. Onu alıp her ne kadar gitmek istesem de önce Koray ile hesaplaşmam gerek.
"Bu kadar emin olma. Gideceğin yer hiç belli olmaz"
Koray bana dikkatle baktı.
"Acı çekmiş gibi gözüküyorsun. Ne o yokluğu çok mu acıttı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Teen Fiction☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...