☆☆☆Kötü biri olmak çok da kolay değildir... Kalkanı vardır. Kırılmıcağını sanır. Ama bir gün kırılır. Asla yapmam der. Ama yapar. Peki sevmem derse. Ama aslında sevmişse.
Sevmek zor mudur?
Peki yeniden yaşamak...Alya
Korktum. Bu sefer gerçekten çok korktum. Yine ümitsizlik beni alırken. Yine yıkılırken. O çıka gelmişti. Bu sefer Bulut gerçekten burdaydı. Onu görmek beni o kadar mutlu etmişti ki. Bir anda ona sarılmıştım. Ben Bulut'a sarılmıştım... Nasıl yaptığımı bilmiyorum ama bir anda olmuştu. Onun kollarında ağlarken saçımı okşaması o kadar güzeldi ki. Daha önce hiç tatmamıştım. Ama çabuk uyanmam gerek. Bu gerçek değildi. Kendimi buna kaptıramam. Onun nasıl biri olduğunu biliyorum. O beni şaşırtsada asla değişemez.
Buranın bir dağ evi olduğunu biliyorum. Ama neden buraya geldiğimizi bilmiyordum. Yarım saattir. Salonda oturuyorum. Bulut bana burda beklememi söylemişti. Ama Burası çok soğuktu. Koltukta ayaklarımı kendime doğru çekerek oturmaya devam ettim. Burası güzel bir yere benziyordu. İçerisi gri kırmızı karışımı renkler vardı. Ama dışarısı Ormandı. Çok korkunç. Her an bir Ayı gelebilir hatta saldıra bilirdi. Ve ben bunu düşünüyorum... Sanki başka derdim yokmuş gibi. Kapı birden açılınca Bulut içeri girdi. Elinde odun vardı. Salona doğru ilerleyince gözlerimiz kesişti. Bana bakınca bir an utanmıştım. Ama o dikkatle bana bakmaya devam etti.
"Üşüdün mü?"
Bulut'un sesi belki de ilk defa bu kadar yumuşak çıkmıştı. Beni düşünüyor gibiydi. Benden bir cevap beklerken ben hala ona bakıyordum.
"Biraz..."diyerek bakışlarımı başka yöne çektim. Bulut'ta elindeki odunlara şömineye yerleştirdi. Daha sonra ateşi yakarak ayağı kalktı.
"Birazdan ısınır burası..."dedikten sonra kendini yan taraftaki tekli koltuğa attı."Aç mısın?"diye sorunca şaşırdım. Aslında çok tuhaf gelmişti. O beni düşünüyor olamaz. Belki de acımıştır halimden. Ağlamam onu etkilemiştir belki.
"Hayır..."dememle Bulut gözlerini ayırmadan bana bakarken bir anda kaşları çatıldı. Aniden yanıma oturdu. Eliyle çenemi tutup yukarı kaldırdı. Boğazıma dikkatlice bakarken kaşları olabildiğince daha çok çatıldı.
"O mu yaptı...
Sana bunu Koray mı yaptı?"Bulut sesi sert ve bir o kadar da korkutucu çıkmıştı. Elini çenemden çekince başımı öne doğru eğdim.
"Hayır..."
"Yalan söyleme... O mu yaptı?"diye bağırınca korktum. Gözlerim anında dolarken ona baktım.
"Yapmadı... O bana hiç birşey yapmadı.
Babam...
Babam yaptı"
Ağlamıcam. Yeniden onun için ağlamıcam. Bulut'un bana acıyarak bakmasını istemiyorum. Kahretsin zaten acınacak durumdayım. Her durum zaten bana bunu veriyor. Bulut bana sadece tepkisizce bakıyordu. Konuşmadı. Sadece durdu.
"Acıyor mu?
Canın acıyor mu?"Niye sesi böyle içimi titretiyor. Neden bu kadar yumuşak. Bulut bana asla bu kadar nazik olmazdı. Ne oldu ona. Ama sorusu beni yine hüzünlendirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Teen Fiction☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...