ArafUlan ben bu hayatın ta içine edeyim. Siktigimin dünyası ne istiyor lan bizden? Kader mi lan bu İnsanın çocukluk arkadaşının düşmanı olarak çıkması... Sinirden ofisten çıktım ve en yakın cafe bara gelmiştim. Masada oturup biramı içerken. Bugünkü olayı unutmak istedim. Telefonum çalınca Bulut'un beni aradığını gördüm. Ama içimden hiç açmak gelmedi. Telefonu kapatıp içmeye devam ettim. Önümde garsonlardan biri içki şişesini koydu daha sonra hala durmaya devam etti. Başımı kaldırıp kim diye baktığımda bir kızdı. İyice baktığımda bu kızı tanıdığımı fark ettim. Bu kız davette bana küfür eden kızdı...
"Işıgımı kapatıyorsun kaybol..."elimle git işareti yaparak göndermek istedim. Ama hala aynı yerde duruyordu bu kız.
"Alya nerde?"başlıcam şimdi birde Alya nerde diye soruyor. Tekrar ona bakınca o da dik dik bakmaya devam etti.
"Cebimde... Ya kızım bir git bela mısın sen?"bu sefer ellerine beline koydu. Bu kızın canı dayak istiyor kesin.
"Pis ayyaş ne olurda söylesen yerini bir yerine mi batar. Zaten senle muhatap olmak istemiyorum. Söyle de gideyim artık"sabrımı tüketiyor bu kız hala başımda durup çemkiriyor resmen. Üstelik başımı bile ağrıtmıştı.
"Hayatımda ilk defa bir kızı dövmek istiyorum. Eğer çeneni kapatmazsan tabi..."bir an korksada uzun sürmedi yeniden cadaloz halini geri geldi.
"Dövemezsin ki zaten... Bir kere ben mahalleden bir kızı dövmüştüm yani tecrübeliyim canım"dedi ve hafif eğilerek gözlerini kıstı."Yerinde olsam Arkadaşımın yerini söylerdim"bu kız cidden çocuk birde tehdit ediyor beni. Başımı çevirdiğim de yerin sahibi olan Serdar'ı görmemle seslenmek bir oldu.
"Serdar..."diye bagırınca hemen yanımıza gelmişti. Mina şaşırmış olucak ki kaşları havaya kalktı.
"Buyrun Araf bey. Bir sorun mu var?"Mina gözlerini büyüterek bana bakarken. Sırtımı geriye doğru yaslayıp rahat bir şekilde baktım.
"Onu kov..."Mina'yı işaret ederek. Mina şok olmuş bir şekilde bakarken. Serdar ne olduğunu anlamaya çalıştı.
"Anlamadım"
"Bu kızı kovmanı istiyorum. Derhal..."
"Mina kusura bakma ama kovuldun. Paranı hesabına yatırırım"Serdar gidince. Bu sefer Mina gitmistir diye baktığımda Mina'nın gözlerinden alev fışkırıyordu sanki.
"Sen... Az önce beni işten mi attırdın?"masadaki suyu suratıma atınca sinirle ona döndüm."Pislik bok kafalı, çöp torbası, iğrenç adam seni"masadaki eşyaları bana atınca sinirle bir hışım ayağa kalkıp iki elinden tutup çektim. Sinirliydi ama bana bulaşmaması gerektiğini bilmesi gerekiyordu.
"Sen istedin bunu küçük kız..."diye fısıldayınca kapıdaki iki korumaya baktım."Dışarı çıkardın şunu"dedigimde kapıdaki iki koruma yanımıza gelince Mina'yı bıraktım. İki koruma Mina'yı tuttu.
"Pislik inşallah burdan çıkınca kuşlar üzerine pisler. İnşallah otururken pantolonun yırtırır. İnşallah o zıkkımı içerken bağırsakların bozulur. İnsan kılıklı hamzo..."diye bağıra bağıra dışarı götürdüler. Şimdi kafamı dinliyebilirim. Tekrar yerime geçip içmeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Novela Juvenil☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...