☆☆☆
Bütün Hikayeler bir varmış bir yokmuş diye başlar... Ve mutlu sonla biterdi. Her İnsanın kendine ait bir hikayesi de vardır. Sonu mutlu biteceğini sanır ama mutlu bitmez... Çünkü bu sefer hikayelerini kendi yazarlar Ve kendi sonlarını hazırlarlar. Ama kimse bilemez ki Hayatın onlara bahşettiği o zorlukların altından kalkamıcağını... Yükün ağır geldiğini... Ama yine de HAYAL kurarlar. Bense Ne Zaman HAYAL kursam bir köşede YIKILMASINI bekledim. Ama yine de HAYAL kurmaktan vazgeçmedim...
_______Bu sabah erken kalkmıştım. Odam da yatağımın üstünde oturuyordum. Dün akşam olanlar aklıma geldi. Bulut'un beni uyandırmasını beklerken kucağında taşıyarak eve getirmişti. Şaşırmıştım. Neden birden bire bana böyle davranmasına anlam verememiştim. Artık bana Acıyor muydu ... bilmiyorum ama onun o kadar kolay değişebilceğine inanmıyordum. Bazen bana öyle birşey söylüyor ki... Aklımı karıştırıyor. Ona öyle baka kalıyorum. Bazen de öyle bir bakıyor ki... ordan kaçmak istiyorum. Hayatım zaten anlamsızdı ama şimdi daha farklı bir hale gelmişti. Daha fazla düşünmek yerine yataktan kalktım. Kapıya yavaşça araladım. Bağırma sesleri geliyordu. Sanırım Bulut'un odasından geliyordu. Istemsizce Bulut'un odasına doğru ilerledim. Sanırım telefonla konuşuyordu.
"Benim niye bugün haberim oluyor. Başlıcam şimdi toplantısına..."Bulut telefondaki kişiye bağırıyordu. İşle ilgiliydi sanırım. Bulut'un kapısı hafif aralıktı ordan sesi gayet net geliyordu. Ben niye burda duruyorsam. Ya Bulut beni fark etse ne yaparım."Tamam kes. Yarım saat sonra orda olurum"dediğinde sanırım telefonu kapattı. Bulut kapıyı açmadan gitmek istedim. Ama içerden Bulut'un bana seslenmesini duyana kadar...
"Seni Görebiliyorum..."dediğinde başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Odama doğru kaçmak istesemde yapamadım kapıyı sonuna kadar açtım. Bulut aynanın karşısında gömleğini ilikliyordu. Aynadan bana baktığında kaçmak istedim."Yanıma gel..."tepkisizce bana bakarken sadece yanıma gel demişti. Bağırmasını beklerken bu sakinliği beni şaşırtmıştı. Ayaklarım istemsizce onun yanına doğru ilerliyordu. Yanında durduğumda korkarak ona baktım."Kravatımı bağla..."Sadece bu mu bağırma falan yok muydu. Gözlerimi büyüterek bakarken oldukça şaşırmıştım. "Acele et..."dediğinde hemen kendime geldim.
"Tamam"dedikten sonra yatağın üstündeki siyah kravatı elime aldım. Ve Bulut'a biraz daha yaklaştım. Kravatı onun yakasına getirdiğimde nefesimi tuttum bir kez daha Bulut'a bu kadar yakındım. Kalbim hızlanmaya başladığında sakin olmaya çalıştım. Bulut duruşunu bozmadan duruyordu. Onun yüzüne bakamıyordum ama o benimkine durmadan bakıyordu.
"Beni mi dinliyordun?"dediğinde nefesimi olabildiğince daha da tuttum. Gözlerini ayırmadan bana bakarken elim ayağım birbirine girdi.
"H-Hayır..."diye kekelediğimde kendime lanet ettim. Yüzüm kızarmaya başlamıştı bile Bulut'un kıravatını bağladıktan sonra ellerimi yakasından çektiğimde Bulut aniden Yüzüme doğru eğildi.
"Yalan söylüyemiyorsun Alya... Gözlerin seni ele veriyor"dedi ve kısa bir an öyle kaldı. Gözlerimin içine bakıyordu. Daha sonra kulağıma doğru fısıldadı."Ama bir daha bunu sakın yapma. Anladın mı beni?"dediğinde utanarak başımı öne doğru eğdim ve başımı tamam olarak salladım. Bulut benden uzaklaşıp dolapta olan ceketini alıp giydi."Şimdi gidiyorum. Sende evde uslu dur"dedikten sonra kapıyı açıp gitti. O gittikten sonra bende arkasından odadan çıktım. Aşağıya indiğimde Bulut çoktan gitmişti. Ne kadar aptaldım orda durup onu dinlemicektim rezil olmuştum resmen. Asıl bana kızmaması çok tuhaftı. Ama tabi uyarmayı ihmal etmemişti. Az önce olanları boş verip Mutfağa gidip birşeyler atıştırdım daha sonra salona geçtim. Televizyonu açsam mı diye düşünsemde... Bulut gelir diye korkmuştum ama daha yeni gitmişti zaten dedikten sonra televizyonu açtım ve izlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Ficção Adolescente☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...