...Multimedyadaki = ARAF
...
Çaresizlik
Bu kelime size ne anlatıyor. Bana hayatın...
Acımasızlıgını.
Güçsüzlügümü.
Yanlızlıgımı.Masum, evet masum olsaydık herşey daha kolay olurdu. Kelebek gibi Dünyaya renk katıp varlıgımızla kirletmeden def olup gitseydik...
İkilem hayatım boyunca en çok korktugum şey. İki şık arasında gidip gelmek. Biri seni özgürlügüne kavuşturcak digeri ise hayatının daha çekilmez olmasını saglıcak. En dogru karar neydi. Kaçmak mı? Yoksa boyun egmek mi? Bende o cesaret var mıydı? Peki ya kaçıcak güç... Burdan kurtulmak yeni bir hayatım yeni bir işim ve şirin bir evim olucak mı? Olucak buna tüm kalbimle inandıktan sonra önümde kimse duramaz.
Kendime gelemiyorum bir türlü tam kaçmak üzereyken Bulut'un gelmesi ve bana olan sözleri. Yerinde durmuş sadece bakıyordu. Bense yerimde öyle kalakalmıştım. Ama pes etmicem. Ölüm bile olsa kaçıcam burdan. 'Korkma Alya hadi git burdan korkmadıgını göster ona' diye kendime gaz veriyordum. Bulut bir adım attıgında içimdeki o son cesaretle.
"Canın Cehenneme"dememle camdan atlamam bir oldu. Ormanlık alana dogru koşmaya başladım. Allah'tan tel örgü gibi birşey yoktu. Yoksa işim daha zor olurdu. Bulut kükreyerek bagırmaya başladı.
"Nerdesiniz lan. Kız kaçıyor gidin yakalayın. Yakalamadan gelen olursa gebertirim hepiniz"dedi. Öfkeden kuduruyordu. Az önce ben ne dedim ya. O ben miydim acaba. Vay be yürek mi yedim acaba. Ama yakalanırsam o zaman Bulut bana neler yapar. Kötü düşünmek yok.
Resmen kaçıyorum.Kurtuluyorum burdan. Arkama baktıgımda o da ne resmen bir ordu koruma peşimden geliyordu. Daha hızlı koşmam lazım. Ana yola çıkıp yardım istemem lazım. Yerde hep taşlar vardı ikide bir ayagıma çarpıyordu. Karanlıktı ama yine dolunay sayesinde önümü görebiliyorum. Maratonda koşuyor gibiyim. Resmen nefes nefese kaldım. Ayaklarımı hissetmiyorum sanki. Arkama baktıgımda korumalar görünürde yoktu. Atlattım galiba. Ama dinlenemem biran önce burdan çıkmalıyım. Hızımı kesmeden koşmaya devam ediyordum. Çok yoruldum. Kaçmak zor iş gerçekten... Biraz dinlensem birşey olmaz herhalde. Sırtımı agaça yaslayıp nefeslenmeye başladım. Ahh bu kadar yoruldugumu hatırlamıyorum. Etrafa baktıgımda işte orda. Yolu görünce rahat bir ohh çektim. Hemen yaslandıgım agaçtan kalktım ve anayola çıktım. Hemen bir araba durdurmam lazım. Ama kimse gelip gitmiyor. Zaten böyle bir yerden araba mı geçer. Hadi bir umut bir araba geçsin... Kimse yok. Yolun kenarında yavaş yavaş yürürken. Bir arabanın buraya dogru geldigini gördüm. İnanmıyorum KURTULDUM. Hemen arabanın önüne atladım. Araba mecbur durmak zorunda kaldı. Kendimi direk arabanın içine attım.
"Yardım et ne olur peşimde adamlar var"dedim. Arabasına bindigim adam şaşırmış bir ifadeyle baksada. Daha sonra bana daha dikkatli baktı. Sanırım ne oldugunu anlamaya çalışıyor. Kaşlarını hafif çatarak bana baktı.
"Önce bir sakin ol. Şimdi Kimden ve neden kaçtıgını anlat"
"Bulut... Yani Bulut demir diye bir adamdan kaçıyorum. Beni zorla evinde tutuyor. Lütfen yardım et eger beni yakalarsa öldürür"dedim. Adam dediklerime şaşırmış olucak ki. Kaşları havaya kalktı. Neden hala hareket etmiyor. Adamlar her an burda olabilir. Acaba hala şokta mı? Tepkisiz bir şekilde kısa bir süre düşündükten sonra yeniden bana bakarak.
"Tamam. Merak etme sana yardım edicem"dedi. Sonunda beni bu cehennemden çıkarıcak biri. Kimse artık canımı yakamıcak. Yeniden dogmuş gibi hayatıma başlıcam. Ama önce burdan gitmem lazım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIĞIMI HİSSET
Teen Fiction☆☆☆☆☆ Babam kötü bir adamdı. Hep hikayelerde okurdum. Benim de başıma geldi. Babam beni de sattı... BULUT DEMİR'di ismi. Bakışları , ismi Adeta aklıma kazındı. Sert bakışları insanı delip geçiyordu. Ondan çok korkmuştum. Ama artık...