ÖLME...

5.2K 221 50
                                    


       ➖ MİNA ➖

          Yaklaşık bir saattir mutfakta Alya için birşeyler hazırlarken. Hala Araf'ın bana bağırması aklıma geliyordu ve nedensizce gözlerim doluyor. Hayvan angut beyinli ne olucak. Neden sinirini benden çıkartıyordu ki. Bir saattir içimden Araf'a küfrederken Alya'nın yanına bile gidememiştim. Araf da zaten içeri girdiği gibi çıkmıştı. Bulut'un kaçırılması Araf'ı deliye döndürmüştü. Kabul etmeliyim onun o halinden çok korkmuştum. Masaya bir kaç şey koyduktan sonra. Alya'nın yanına çıktım.

İçeri girdiğimde Alya yatağın içindeydi.

"Alya hadi kalk. Sana birşeyler hazırladım..."diyerek seslendim. Ama cevap vermedi.

"Alya duymuyor musun beni? Hadi ama..."Hala cevap vermemişti. Acaba derin mı uyuyor diye düşünerek yanına gidip üstüne açtım.

"Alya....

Neyin var senin?"yatağın içinde kıvrılmış sessizce yatarken. Elimi hemen başına koydum.

"Yanıyorsun sen..."birden telaşla hemen üstündeki bütün yorganı attım. Alya gözlerini açamazken birşeyler mırıldandı.

"Alya... Gözlerini aç. Hadi bak bana..."elim hala başındayken. Ateşinin yüksek olduğunu hissediyordum. Alya gözlerini hafif araladığında endişeyle ona baktım.

"Çok üşüyorum..."

"Geçecek. Biraz daha dayan..."Alya yeniden gözlerini kapatırken. Telaşla ayağı kalktım. Birşeyler yapmam lazım.

Hemen mutfağa gidip sirkeli su hazırladım. Yeniden Alya'nın yanına giderken vakit kaybetmeden sirkeli suyu Alya'nın başına koydum.

"Umarım bu işe yarar..."

Alya'nın başında yaklaşık 15 dakikadır bekledim. Başına koyduğum bezi çıkarıp tekrar koyarken işe yaramadığını fark ettim. Ve telaşla yeniden ayağı kalktım.

"Olmuyor işe yaramıyor...

Ne yapıcam şimdi  ben?

Araf'ta yok... Ne yapıcam?"deli gibi düşünürken. Aklıma dışardaki adamlar gelince koşarak aşağı indim. Kapıyı aceleyle açarak dışarı çıktım.

Etrafımdaki adamlar bana bakarken. Hemen birisinin yanına koşarak ilerledim.

"Yardım et. Alya ateşlendi. Hastaneye götürmemiz gerekiyor"dediğimde hala aklım Alya'daydı. Karşımdaki adam bana anlamsızca bakarken sinirimi bozmuştu.

"Neden dışarı çıktınız? Araf bey'in kesin emri var. Kimse kapından dışarı çıkmıcak"dediğinde kan beynime sıçradı. Ben ne diyorum bu adam ne diyor.

"Sen... Beni anlamıyor musun? Arkadaşım ateşlendi diyorum. Onu hemen hastaneye götürmeliyiz"diye yeniden aynı şeyleri söylerken. Beni yeniden anlamaması daha çok sinirleniyordu.

"Araf beyin kesin emri. Kusura bakmayın..."

"Ara o zaman Araf beyini..."diye bağırdığımda telefonu çıkarıp aradı.

"Açmıyor..."Telefon açılmayınca artık sinirden ağlayasım geliyordu.

"Bana bak Alya'nın durumu çok kötü. Eğer ona birşey olursa kim bunun hesabını vericek..."sesim o kadar yüksek çıkmıştı ki diğer adamlarda bile bize bakmıştı.

VARLIĞIMI HİSSETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin