Bekledim...

5.3K 205 23
                                    


   ➖YAZARIN AGZINDAN

  
"Doktor...  Doktor yok mu?"

Bulut ve Araf Hasteneye nasıl geldiklerini bile bilmiyorlardı. Düşündükleri tek birşey vardı. O da Koray'ı kurtarmak.

"Çekilin..."Doktor en sonunda gelmişti. Vakit kaybetmeden Koray'ın yarasını açtı. Sonra yüzü buruştu. Bulut ve Araf Doktoru dikkatle izledi. İyi birşey söylemesini bekledi. Ama öyle olmadı.

"Çabuk Amilyathaneyi hazırlayın. Kurşun kalbine yakın bölgede. Fazla vakit kaybetmiş. Biran önce almamız gerekiyor"Koray'ı başka bir sedye ye koyarak götürdüler. Doktor da peşinden gitmek isterken. Bulut Doktorun önüne keser.

"O yaşıyacak..."

"Ne diyorsunuz beyfendi siz? Çekilin önümden"Doktor yeniden ilerlemek isterken. Bulut bu sefer Doktorun yakasından tutar.

"O YAŞIYACAK...

Onu yaşatıcaksın. Ölmücek... Sağ çıkacak ameliyattan. Anladın mı beni doktor?"Bulut'un her kelimesi tehdit doluydu. Aslında içindeki korkuyu böyle kapatmaya çalışıyordu. Yapamayınca sağa sola saldırmaya başlıyordu. Bunu Araf'ta farkındaydı.

"Elimden geleni yapıcam. Ama siz yine de..."Bulut öfkeyle Doktorun sözünü kesti. Devamını duymaya hazır değildi. Bu yüzden bağırdı. Sesi sanki koridorda yankı buldu. O yankı acının haykırışıydı.

"Sakın... Öyle birşey olmucak. İzin vermem.

Ölmücek lan o. Ölmüyecek..."diyerek doktorun yakasını biraz daha sıktı. Duymaya hazır değildi. Aslında kabullenmeye içindeki korku ve endişe onu olduğundan daha çok çaresiz bırakmıştı.

"Bulut yeter. Bırak işlerini yapsınlar..."Araf'ın yorgun çıkan sesi Bulut'u kendine getirmişti. Doktorun yakasını bıraktı. Doktor Bulut'un bu davranışını anlayışla karşıladı ve bir tepki vermeden gitti.

         Bulut ve Araf Amilyathanenin önünde beklemeye başladılar. Araf kapının dibinde beklerken. Bulut ise yere çökmüş sadece bir noktaya bakıyordu. Sanki boşluğa düşmüş gibi sanki ölü bir bedende gibiydi. Bu onun gerçek anlamda Yıkılışıydı. Vurulma anı... Yere düşüşü... Ve sözleri...

"Beni hiç mi sevmediniz"

"Yoruldum... Artık çok yoruldum"

Şu an birinin gelip kafasına sıkmasını istiyordu. Bulut Koray'ın yerine kendisinin orda yatması için neler vermezdi ki.

Bulut bir anda karşısında Koray'ı gördü. Çoçukluk hali karşısındaydı. Bulut çöktüğü yerde anlamsızca ona baktı. O ise masum suratı ile ona...

"Ben... Ölücek miyim?" Karşısında gördüğü çocuk gerçekten de Koray'ın küçüklügüydü. Bulut gözlerini ondan alamazken. Onun hayal olduğunu bildiği halde konuşmaya başlar.

"Hayır..."

"Ama canım yanıyor. Çok yanıyor. Sanki beni öldürüyor..." Bulut karşısında gördüğü minik Koray'ın sözlerine karşı sinirle elini yumruk yaptı.

"Ölmüceksin izin vermicem"dediğinde karşısında gördüğü Koray sinirle Bulut'a baktı.

"Sen bıraktın beni... O da bıraktı. Ben bir kere öldüm...

VARLIĞIMI HİSSETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin