Ben bu bölüme Bayıldım.
Umarım siz de beğenirsiniz ♥ALİ
Baş döndürücü kokusunu ciğerlerime çektikçe kollarımı daha da sıklaştırıyorum narin bedeninde.
Parmakları saçlarımın arkasında kaşır gibi haraket ederken burnumu biraz daha gömüyorum gül kokan boynuna."Ali, beş dakika doldu."
İtiraz eder gibi mırıldanıyorum.
"İki dakika var daha."
Nefes alış verişinden gülümsediğini hissedebiliyorum.
"Yirmi dakikadır şu beş dakika dolamadı, ne hikmetse."
Kollarım belindeki hakimiyetini sürdürürken kafamı yüz hizasına getirerek dudaklarımı sarkıyorum.
"Sen benden kurulmak mı istiyorsun bakayım?"Burnunu burnuma sürtüyor.
"Sizden kurtulmak ne haddimize, Ali bey. Ama mezuniyet falan derken çok yoruldum sadece."
diye nazlanıyor.Bıyıklarıma yumuşak öpücük bıraktıktan sonra kollarımı gevşeterek homurdanıyorum.
"Tamam o zaman. Seni azad ediyorum, gidebilirsin."
Kısa bakışlarını üzerimde gezdiriyor bir süre.
"Alınmadın, değil mi?"
Parmağımı küçücük burnuna sürterek sataşıyorum.
"Uykusuzluktan göz altı torbaları oluşan bir kızla evlenmek istemem."
Gözlerini devirerek gülümsüyor.
"Bu kelimeyi bu aralar sık sık kulanıyorsun farkındasın, değil mi?"
Dişlerimi gösterecek bir şekilde sırıtıyorum.
"Farkındayım. Hatta yorulduğunun da farkındayım. Hadi git uyu, geç oldu zaten."
Kafasını sallıyor.
Parmakları parmaklarımdan tek tek süzülürken yanımdan uzaklaşıyor."İyi geceler, aşkım."
Hayran bakışlarım evlerine girene kadar onu takip ediyor.
*
Önce salona, daha sonra koridora bakındığımda evde kimsenin olmadığı kanaatine varıyorum.
Dinlenmek için odama çıkacağım sırada mutfaktan sesler duyuluyor.
Mutafağa taraf ilerliyorum, babamın gelmiş olabileceği düşüncesi ile."Bana bak, Nalan, o küpeyi saklamak için sana verdiğim Ali'nin kulağına gitmeyecek,anladın mı!"
Yerimde çivilenmiş bir vaziyette karnımdan yumruk yemiş gibi his geçiriyorum duyduklarımdan sonra.
Benim annem bu kadar bencil biri olamaz."Ama, efendim, Selin hanım hırsız durumuna..."
"İşinden olmak istemezsin, değil mi?"diyerek sesini yükseltiyor.
Yardımcı kafasını eğerek onayladığında annem de arksasını dönüyor.
Beni gördüğünde yüzü bembeyaz kesilirken? ben sadece iğrenmiş surat ifadesiyle ona bakıyorum.
Yutkunarak alnını ovuşturuyor."Ali, oğlum.."
Lafını yarıda kesiyorum.
"Sen bu kadar düştün mü ya?"
Sesim o kadar çaresiz ve aciz çıkıyor ki, annemin bu kadar ileri gideceğini asla hesaba katmamıştım.
"Herşey senin için, ailemizin şerefi için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renksiz Hayaller
General FictionAşık olunca uykuların kaçar der kitaplar. Bu bendeki aşk mı, yoksa hoşlantı mı? Daha önce hiç aşık olmadım ki.. Aşkla ilgili onca şarkılar, şiirler yazılsada onlar sadece aşkın ne kadar güzel hissettirdiğini yazıyor, nasıl hissettirdiğini değil. D...