Kısa kesit..
Çorbamdan bir kaşık daha aldığımda, annem dudaklarını peçeteyle silerek ayaklanıyor.
"Dolmayı unuttum, hemen getireyim."diyerek mutfağa taraf yöneldiğinde, yanağımda hissettiğim sıcak ıslaklıkla Ali'ye dönüyorum.
Fısıldıyorum, hafif eğilerek.
"Ya niye sırnaşıyorsun, annem görecek. Hem sana kızgınlığım hâlen geçmedi."diye sessizce söylendiğimde sakince omuz silkiyor.
"Sabah dolmuşta olanlardan sonra benim sana küs olmam lazımdı, Selin hanım. Hem çok özledim seni." diyerek göz kırptığında, annem servis tabağındaki dolmayla içeri giriyor.
Toparlanıp tekrar yemeğe odaklandığımızda, mini eteğimin açıkta bıraktığı bacağımda sıcaklık hissediyorum.
Yutkunarak bacağıma bakıyorum ve bir eli bacağımda, bir şey olmamış gibi yemeğine devam eden Ali gözlerimi pörtletmeme sebep oluyor.
Bileğinden tutarak yavaşça elini çekmeye çalışsamda, mıknatıs misali yapışmış, bırakmıyordu.
"Selin, kızım, biber dolmasından Ali'ye servis yapsana."diyen annemin sesi ile içten irkilsemde, hemen toparlanıyorum.
"Tabii."
Sandalyeden hafif kalkarak dolma tabağını elime aldığımda, bacağımda okşar bir şekilde hareket eden elleri hiç de yardımcı olmuyordu bana.
Heyecandan mı? Yakalanma korkusundan mı? Yoksa teni, tenime temas ederken bedenimin verdiği bir tepkiyle mi ellerim titremeye başladığında annem fark ediyor bunu.
"Selin, noldu niye elin titriyor."
Bacağıma temas eden sıcaklık yok olduğunda elini çektiğini anlıyorum.
"Şşey sıcaktı. Ya yani dolma tabağı sıcaktı."diye Ali'ye yemek servis ettikten sonra yerime oturuyorum.
Ve hıncımı çıkarır gibi bacağına masanın altından bir tane tekme geçiriyorum.
Kafamı hafif yana taraf çevirdiğimde, kızaran yüzü ile sert bir tekme olduğunu anlıyorum.
"Çocuklar, benim bir telefon etmem lazım.Müsaadenizle."diyerek annem masadan kalkarken
"Tabii Güneş hanım, müsaade sizin" diyerek Ali yanıtladığında, kafamı sallamakla yetiniyorum.
Gözlerim merdivenlerden yukarı çıkan annemi takip ettikten sonra, kaşlarımı çatarak bakışlarımı Ali'ye çeviriyorum.
"Ya sen delirdin mi, kırarım senin parmaklarını."diyerek söylendiğim zaman Ali gözlerini bir noktaya dikerek öylece kalakalıyor.
"Selin.."diye mırıldanıyor.
"..O ne?"
Kafamı arkaya çevirdiğimde, gördüğüm şeyle gözlerim faltaşı gibi açılıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renksiz Hayaller
Ficción GeneralAşık olunca uykuların kaçar der kitaplar. Bu bendeki aşk mı, yoksa hoşlantı mı? Daha önce hiç aşık olmadım ki.. Aşkla ilgili onca şarkılar, şiirler yazılsada onlar sadece aşkın ne kadar güzel hissettirdiğini yazıyor, nasıl hissettirdiğini değil. D...