Ali
Garsonların ceplerine para sıkıştırdıktan sonra teşekkür ederek yanımızdan ayrılıyorlar.
Gözlerim dört dörtlük olması için saatlerdir uğraşdığımız masadan ayrılarak Yelda'yı buluyor.
"Teşekkür ederim, Yelda, sen de olmasan..."
Kafasını eğerek gülümsüyor.
"Ne demek her zaman. Kuzenim mutlu olsun da.."Sahilin akşamları daha da ferahlaşan havasını içime çekiyorum. İçimi tarifsiz mutluluk esir almış durumda.
Ellerimi ceplerimi yerleştirerek son bir kez ortama göz atıyorum.
"Yalnız, Ali'ciğim..."
Kollarını bir bir birine dolamış vaziyette titriyor.
"..Burası çok soğuk söyleyeyim. Yenge kızımızı donduracaksın."
Söyledikleri ile sessiz kahkaha savuruyorum.
"Ben onu kollarımda ısıtırım, merak etme sen."
İç çekiyor,özlemle.
"Ahhh! Romantik Aliş, keşke Serkan da senin gibi olsa." diyerek sevgilisinden yakınmaya başlıyor.
"Selin çok şanslı kız, ne diyeyim."
Gözlerimin önünde canlanan siyah gözleri ile tebessüm ediyorum.
"Ben daha şanslıyım."
Saatine bakarak gözerini pörtletiyor.
"Ovv! Geç olmadan git getir istersen Selin'i, süprizine bayılacak. Ben de gideyim, dondum zaten."
Kumsaldan ayrılıyoruz.
Yelda taksiyle evine giderken ben de arabaya binerek mahalleye çeviriyorum rotamı.İçim daha şimdiden kıpır kıpırdı.
Ona sarılacaktım..
Kaburgaları kırılıncaya dek sarılacaktım..
Ciğerime hapsettiğim kokusunun yanına yenilerini gönderecektim.
Yasemin kokulu, yumuşak saçlarına dokunacaktım..
Kara gözlerinde boğulacak, kırmızı dudaklarında yeniden hayat bulacaktım..Sol tarafım duyduğum heyecandan uyuşmaya başlıyor.
Arabanın dikiz aynasına çevirerek bakışlarımı, saçlarımın önüne şekil veriyorum, elimin tekiyle.Direksiyonu eve taraf kırarken mahalledeki haraketlilik dikkatimi çekiyor.
Sokakta büyük kargaşa vardı ve etraf yoğun dumanla kaplanmıştı.
Neler oluyordu burada?
İlk önce bu duruma anlam veremiyorum.
Arabam biraz ilerledikten sonra cayır cayır yanan ev görüş alanıma giriyor.
Hızla arabayı sağa çekerek dışarı fırlıyorum.
Yanan benim evimdi.
Karanlık sokağı, alevin yansıttığı turuncu ışıklar aydınlatmış, her kes çığlık çığlığa bağırışıyordu.
Hızlı ve bir o kadar da telaşlı adımlarla kalabalığa karıştığımda birinin beni duyacağını umarak sesimi yükseltiyorum.
"Noluyor burda!! Niye yanıyor evim!!"
Kalabalığı zorlukla yararak yangının olduğu yere gele biliyorum.Selin'in arkadaşı Zeynep beni görür görmez perişan bir halde çöktüğü yerden adeta ok gibi fırlayarak yanıma koşuyor. Korku dalgası sarıyor içimi.
Buz kesiyor elim ayağım, bakışlarındaki dehşet ifadesiyle.Gözlerinden yaşlar, seller gibi akmaya devam ederken iki yakamdan tutarak beni sarsmaya başlıyor.
"ALİ!!!! SELİN İÇERİDE!!! YARDIM ET, ALİ! SELİN YANIYOR!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renksiz Hayaller
General FictionAşık olunca uykuların kaçar der kitaplar. Bu bendeki aşk mı, yoksa hoşlantı mı? Daha önce hiç aşık olmadım ki.. Aşkla ilgili onca şarkılar, şiirler yazılsada onlar sadece aşkın ne kadar güzel hissettirdiğini yazıyor, nasıl hissettirdiğini değil. D...