20 Bin için teşekkür ederim oy veren, yorum yapan ve sessizce okuyan tüm okurlarıma.
Detekleriniz olduğu sürece bu hikaye de en güzel bölümleriyle devam edecektir♥Sınır dolduğu an yeni bölüm gelecektir..
Güneş
Börekleri fırına bıraktıktan sonra ortalığı toparlamaya başlıyorum.
Kulağımda kapının zili yankılanırken, ellerimi yıkayıp, önlüğümü çıkarmadan kapıya koşuyorum.
Kapıyı açtığımda, görüş alanıma giren kırmızı saçlı, orta yaşlı, biraz sert yüz hatlarına sahip bir kadın giriyor.
Kadın beni tepeden tırnağa süzdükten sonra sonunda konuşmaya karar veriyor.
"Güneş hanımdı, değil mi?"
Kafamı yavaşça salladığımda,
"Evet, benim. Buyurun?"diye yanıtlarken, devam ediyor.
"Ben Feryal Mertoğlu. Ali'nin annesi. Sizinle konuşmam gereken konu var. Gire bilirmiyim?"
Şaşkınlıkla gülümserken, saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıyorum.
"Bu-buyurun tabii. Geçin."
Kenara çekilerek geçmesi için yol açtığımda, kenarda duran terlikleri giymesi için kapının önüne bırakıyorum.
Umursamadan siyah topuklu ayakkabıları ile terliğin üstünden basarak içeri geçiyor. Bu durum hafif bozulmama sebep olurken, etrafı inceleye inceleye içeriye geçen kadının arkasından baka kalıyorum.
Kapıyı kapatarak arkasından içeri geçtiğimde, oturması için koltuğu işaret ediyorum.
"Buyurun, rahatınıza bakın."
Yavaşça koltuğa yerleşip, bacak bacak üstüne attığında, bir şeyler ikram ediyorum.
"Çay, kahve istermisiniz?"
Sonunda etrafı derin titizlikle inceleyen gözlerini bana çevirirek, kafasını sallıyor."Zahmet olmasın?"
Gülümsüyorum.
"Ne zahmeti canım!"diyerek mutfağa geçtiğimde, fırından yeni çıkardığım böreklerden servis yaparak çayla beraber salona götürüyorum.
Ben de koltuğa yerleştiğimde, devam ediyorum.
"Buyurun, lütfen."
"Ben rejimdeyim, Güneş hanım, yağlı şeyler yiyemiyorum sizin gibi. Formuma dikkat ediyorum."
Kafamı yavaşça salladığımda, devam ediyorum, buraya gelme sebebini merak ederek.
"Benimle konuşacağınız şey nedir? Merak ettim açıkçası."
Cebinden çıkardığı mendille kaşığı silerek, çayına attığı şekeri karıştırmaya başlıyor.
Bu durum moralimi bozduğu gibi, sinirlenmeme de sebep olurken sakin kalmayı tercih ediyorum.
"Ali, Selin ile yani sizin kızınızla birlikteler. Biliyorsunuz bunu."
Başımı aşağı yukarı sallayarak söylediklerini tastiklediğimde, ekliyor.
"Ali ile aramızda tatsız olaylar yaşandı, Ali evi terk etti ve geldi sizin evin tam karşısından ev kirladı."
Getirdiğimden beri karıştırdığı ama bir yudum dahi almadığı elindeki çay bardağını sehpaya bırakarak bana dönüyor.
"Oğlumla aramızdaki sorunun sebebi kızınız Selin."
Sert ve bastırarak söylediği sözler kafamda şimşek gibi çakarken, istemsizce kaşlarım çatılıyor.
"Anlamadım! Ne demek istiyorsunuz?"
Arkasına genişce yaslanarak devam ediyor.
"Sizinle açık konuşacağım, Güneş hanım. Biz sosyete camiasının insanlarıyız. Duymuş olmalısınız Mertoğlu otelleri, şirketleri...ve siz ise sıradan varoş, kenar mahalleli."
Söyledikleri sesli bir şekilde yutkunmama sebep olurken, duyduklarıma inanamıyordum.
Ardından alayla cümlesini tamamlıyor.
"Hıh! Allah aşkına film mi çeviriyoruz burada ' Zengin oğlan, fakir kız aşkı' "
Öfkemi zar zor dizginlerken elimi yumruk yapmayı da ihmal etmiyorum.
"Ne diyorusunuz siz ya! Neyi kast ediyorsunuz, Feryal hanım!"
Gözlerini devirerke ayaklanıyor.
"Söyleyeceğim şey şu: kızınızı oğlumdan uzak tutun. Onun gibilerin niyetini ben pek âla biliyorum."
Sinirle baş parmağımı sallıyorum.
"Size, kızımla ilgili böyle konuşma cürretini kim veriyor! Siz kimsiniz de benim kızınla ilgili hüküm veriyorsunuz!"
"Ben söyleyeceğimi söyledim!"diye çıkıştığında, ses tellerimi iflas edecek bir tonda bağırmaya başlıyorum.
"DEFOL EVİMDEN!*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renksiz Hayaller
General FictionAşık olunca uykuların kaçar der kitaplar. Bu bendeki aşk mı, yoksa hoşlantı mı? Daha önce hiç aşık olmadım ki.. Aşkla ilgili onca şarkılar, şiirler yazılsada onlar sadece aşkın ne kadar güzel hissettirdiğini yazıyor, nasıl hissettirdiğini değil. D...