- Gelecek Bölümden -

1.4K 68 22
                                    

Elinden çekiştirerek karşı mağazayı işaret ediyorum.
"Şuraya da bakalım."
Bir cevap gelmeyince ona dönüyorum.
Asık yüzünü gördüğümde, gözlerimi deviriyorum.
"Gören de seni zorla getirdim sanacak. E, sen istedin gelmeyi, Ali. Asmasana şu yüzünü."diyerek çenesini sert şekilde kavrıyorum.
"E kızım İstanbul'u tur attırdın bana. Bak ben seni böyle de seviyorum ne gerek var süslenip mahallenizin düğününe gitmeye."
Yanağına sulu öpücük konduruyorum.
"Sevgiliniz mahallenin en güzel kızı, Ali bey, tabii güzel olacak."
Sırıtarak gözleri ile mağazayı işaret ediyor.
"E,Ne alacaksak alalım artık. Bacaklarım koptu."
Bu sefer o beni mağazanın içerisine taraf çekiştiriyor.

Gözlerim elbiseleri tek tek incelemekle meşgulken, boğaz kısmı dantelli, koyu lacivert bir elbise dikkatimi çekiyor.

Ben elbiseyi götürerek deneme kabinlerinden birine girdiğimde, Ali'de yorgun düşmüş bir şekilde oturup beni beklemekle meşguldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben elbiseyi götürerek deneme kabinlerinden birine girdiğimde, Ali'de yorgun düşmüş bir şekilde oturup beni beklemekle meşguldu.
T-şörtümü çıkararak kenara bıraktığımda, kabinin perdesi bir anda açılıyor.
Boğazımdan Hı! nidası firar ederken ellerimle sütyende kalmış çıplak bedenimi örtmeye çalışıyorum.
"Ne işin var burada? Çık çabuk!"
Diyerek Ali'ye sinirle söylendiğimde, oralı değilmiş gibi bedenimde oyalanıyordu gözleri.
Yanağım utancımdan cayır cayır yanarken Ali elinde getirdiği elbiseye bakarak bir şeyler mırıldanıyor.
"Dene diye getirmiştim."
Öfke dolu bakışlarımdan taviz vermezken elindekini kenara fırlatarak üzerime doğru yaklaşmaya başlıyor.
Kuruyan boğazımı yutkunmakla ödüllendiriken, Ali koyulaşmış gözlerini bende sabitlemeye devam ediyor.
Belimden tutarak kendine çekmesi ile dudaklarıma yapışması bir oluyor.
Yıllardır hasret kalmış gibi öpüşüne, dudaklarımı aralayarak cevap verdiğimde, kollarımı boynuna doluyorum.
Dudaklarımı, yumuşak dudakları arasında eritir gibi hunharca emdiğinde, boğazımdan minik inilti kaçıyor.
Kabinde olduğumuzu unutmuştuk.

Renksiz HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin