Renksiz Hayaller

- Gelecek Bölümden -

Sınır dolduğu an yeni bölüm gelecek

Selin

Bakışlarımı attığım adımlara dikerek yürüyoruz. Martıların, dalgaların sesi o kadar güzel geliyor ki kulağa..ama o bile içimdeki heyecanı bir türlü silip atamıyor. Sahil kenarında bankta oturan sevgililer, pamuk şeker almak için annelerine dil döken çocuklar, denize oltalarını atarak balık yakalamaya çalışan amcalar ve sanat eseri gibi yanımda yürüyen ama dün geceden sonra bir türlü yüzüne bakmaya utandığım Ali.

Sesli nefesini dışarı salıyor.
"Hep böyle kanka gibi mi takılacağız Selin?" diyor bıkkınlıkla.
"Nasıl?" Duraksayıp, gün ışıltısıyla daha da berraklaşan mavilerine bakıyorum.
Uzattıği elini işaret ediyor.
"E elimi tutmayacak mısın?
Bakışlarımı sözleri üzerine ellerine indiriyorum şaşkınca.
"Ben utanırım öyle şeyler yapmaya.."
Kendimi haklı çıkarıp yürümeye devam ediyorum.
"Hani sevdiğin adamın elini tutacaktın birtek." Duraksayarak devam ediyor.
"Sen beni sevmiyorsun."
Pes ederek uzattığı elini cebine yerleştiriyor.
Gerçekten böylemi düşünüyordu.
Ellerini ceplerinden çıkararak parmaklarımı, parmaklarına geçirip sıkıca tutuyorum.
"Sen elimi hiç bırakma olur mu? Çünkü ben seni asla bırakmam."
Yüzüne güneşi kıskandıracak derece ışıltılı tebessüm yayılırken tek kolunu omzuma atarak beni goğüsüne bastırıyor.
"Seni asla bırakmam" diye fısıldayarak başıma pek te yumuşak sayılmayacak öpücük konduruyor.
Kıkırdıyorum, anın verdiği huzurla.

Bir kaç dakika böylece yürürken Ali aniden duruyor.
"A o kadın senin annene benzemiyor mu Selin?"
Kafamı Ali'nin göğüsünden kaldırarak karşıya bakıyorum.
Gözlerim faltaşı gibi açılıyor.
"Ta kendisi"