Keyifli okumalar..
Selin
Kafamda günün özetini canlandırıyor, dudaklarım benden izinsiz yukarı kıvrılıyordu boynumdaki mavili kolyeyi elimle okşarken. Saat Gece 2.30'u gösteriyor ve ben hâlâ yatağımda bir o yana, bir bu yana kıvrılıyordum.
Aşık olunca uykuların kaçar, der kitaplar, bu bendeki aşk mı yoksa hoşlantı mı? Ben daha önce hiç aşık olmadım ki! Aşkla ilgili onca şarkılar, şiirler yazılsada onlar sadece aşkın ne kadar güzel hissettirdiğini yazıyor, nasıl hissettirdiğini değil.
Daha önce kalbimde böyle duygular ikamet etmemişdi ve sanırım bu...*
"Selin, uykucu okula geç kaldık, kalk!"
Zeynep bağıra bağıra beni uyandırırken yastığı yüzüme bastırıp mızmızlanıyorum.
"Ya, uykum var, dün gece uyuyamadım zaten."
"Niye? Aşk böceğimizi uyutdurmayan şey ne acaba?" alaycı ses tonuyla bir şeyler ima ediyordu.
Yastığı yüzümden çektiğim gibi doğruluyorum yatakta.
"Ne diyorsun kızım? Y-yok o dediğin şeyden falan." kekeleyerek gözlerim kaçırıyorum.
"Selin! Yeme beni. Aniden ortadan kayboldun ve ne tesadüf ki Ali de dün yoktu ortalıkta."
Pes etmiş bir şekilde gözlerimi deviriyorum.
"Of, tamam, Ali'yle beraberdim ama öyle o dediğin gibi değil yani sadece bir şey g-gösterecektim." gözlerim Zeynep ile buluştuğunda beni
'He canım he' der gibi dinlediğini farkediyorum."Her neyse." diyip fırlıyorum yataktan.
*
Oflayarak saatime bakıyorum, ders başlayalı yarım saat olmuştu ve Ali henüz okula gelmemişti. İçimde acayip bir şekilde Ali'yi görme isteği vardı.
Bezmiş gibi saçlarımı kulağımın arkasına tıkıştırıyorum. Şu an ders dinlemekten başka her şeyi yapıyordum ve olay şu ki ben böyle değildim.Bana bakıp fısır fısır bir şeyler konuşan Tuğçe ve Sude ikilisi görüş alanıma giriyor gözlerimi sınıfta dolaştırırken. Muhattap olmamaya özen gösteriyordum, altdan alıyordum ama bu tabiri caizse karşılarında Ezik duruma düşdüğüm anlamına gelmiyordu elbette.
Sinirli yapıya sahip biri değildim ama elbet bir gün ben de patlayacaktım.*
"Baksana bir."
Yavaş adımlarla kantine inerken arkamdan duyduğum sesle duraksıyorum.
"Ali'yle sen... ne iş?"
Sude, kollarını göğüsünde birleştirip bana taraf adımlıyor. Tek kaşını kaldırıp hesap sorar bir tavırla tepeden tırnağa üstümü süzüyor.
Beklemediğim soru karşısında afallıyorum, bu da nereden çıkmıştı?"Ne?" Şaşırmıştım.
Gözlerini kısıp ağzımdan laf almaya çalışıyor.
"Dün birlikte okulu ekmişsiniz diyorlar!"
"Diyorlar?"
"Kızlar." diye açıklama getiriyor.
Sude'nin omuz hizasından baktığımda arkada bize meraklı gözlerle bakan bir grup kız olduğunu farketmem uzun sürmüyor.
Derin nefesler eşliğinde bakışlarımı Sude'ye çeviriyorum.
"Senin benimle derdin ne ya? Hayır ,niye uğraşıyorsun. İster Ali'yle ekerim okulu, ister ekmem!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renksiz Hayaller
Ficción GeneralAşık olunca uykuların kaçar der kitaplar. Bu bendeki aşk mı, yoksa hoşlantı mı? Daha önce hiç aşık olmadım ki.. Aşkla ilgili onca şarkılar, şiirler yazılsada onlar sadece aşkın ne kadar güzel hissettirdiğini yazıyor, nasıl hissettirdiğini değil. D...