17. BÖLÜM "GEÇMİŞİN İZLERİ"

3.9K 196 8
                                    

Bölüm şarkısı Jaymes Young ~ Distraction

17. BÖLÜM "GEÇMİŞİN İZLERİ"

Geçmiş, ellerime bağlanan prangalar kadar karanlıktı. Bileklerimden akan kan parmak uçlarımı uğursuzluğuyla boyadığında kalbimin derinlikleri söküldü pişmanlıklarla.

Geçmiş, söküldüğü yerden tekrar dikiyordu geleceği. Nakışlanıyordu ruhum demir parmaklıklardan. Sarı saçlarım beyaz mürekkebe batırılırken, ruhum karanlığa soyunmuştu bir kere. Geçmiş taşırdı acıyı geleceğe. Unutmak, geçmişin ipliklerini kalbinden iğneyle sökemiyordu. Yeni baştan başladığında, kalbinin kanlı katili oluyordun sadece.

Gözlerinin rengi kalbine aktığında mavi bulamazdın artık. Çünkü kırmızının acımasız karanlığı sıçrardı kalbinin köşelerine.

"Uyanıyor!"

Gözlerim aralanıp etrafı taradığında görmeye alışık olduğu kişileri gördüğü için mutluydu. Ancak beynim onu görebilecekmişim gibi korkuyla sarsılmıştı. Hafifçe yutkunmaya çalıştım ve Erim'in eli enseme doğru gittiğinde onun yardımıyla doğrulabildim. Diğer eli belime yerleşmişti.

Boğazımdaki acıyı yok etmek için öksürmeye çalıştım ve acıyla kıvrandım. Bu sadece boğazıma daha fazla acı yüklüyordu. Erim sırtımı ovalarken, dudaklarını alnıma bastırıp, derin bir nefes aldı. Saçlarımın kokusunu içine çektiğini anlamıştım. Gözlerimi kapatıp titreyen dudaklarımı birbirine bastırdım ve dudakları alnımdan ayrıldığında tekrar yutkundum. Ellerimin sopsoğuk olduğunu fark ediyordum.

Erim'in eli, koluma yerleşirken diğer eli belimin üstünde durdu ve sırtımı yavaşça yatak başlığına yasladı. Sağımda Erim, solumda ise Bartan vardı ve Bartan bana öylece bakıyordu. Bundan rahatsız olduğumu hissetmiştim.

Aniden Gizem Deniz'in arkasından çıkıp Bartan'ı ittiğinde şaşkınca ona baktım ancak o benim bakışlarıma aldırmadan yatağın boş tarafına oturdu ve soğuk ellerimi sıcak ellerinin arasına aldı. Gözleri buğulanmıştı ancak parlıyor gibiydi.

Omzunun üstünden hınçla Bartan'a döndü. Bartan ise ona öfkeyle bakıyordu. "Ne yaptın Nevra'ya!"

Önce Bartan'ın omzuna dolanan kolunu gördüm daha sonra ise birkaç yıldır hâlâ unutamadığım yüzünü.. Gizem'in elleri arasındaki ellerim titremeye başlarken, irileşen gözlerimle ona bakıyordum. Nasıl olurdu? Nasıl hâlâ tam yanı başımda olabilirdi?

O geceden sonraki olan olaylar bir bir önüme sunulduğunda, her bir yanımın acıyla sızladığını hissettim.

3 Yıl Önce

"Allah belanı versin!"

Ağlayarak çıktığım odadan ona söyleyebildiğim tek şey bu olmuştu. Evine, evin anahtarının bir kopyası bende olduğu için girebilmiştim. Bana bir sürprizi olduğunu, eve gelmem gerektiğini söylemişti ancak sürprizi bu olmuştu.

Yattığım yatakta dizlerimi kendime daha fazla çekmeye çalışarak, sesimi babama duyurmamaya çalıştım. Eğer uyanırsa, kötü şeyler olacağını biliyordum çünkü. Hıçkırık boğazıma dayandığında dudaklarımı dizlerime bastırdım ve gözüm saate takıldı. Saat 7:15'i gösteriyordu. Bu saate kadar uyumayıp ağladığıma inanamıyordum. O anlar gözümün önüne her geldiğinde kusma isteğini bastıramıyordum.

Aniden zilin ısrarla çalıp kapının yumruklanmasıyla hızla ayağa kalktım ve akan gözyaşlarımı silmeye çalıştım. Bu saatte gelen kimdi, Allah aşkına? Babamın uyanmasını istemediğimden, hızla kapıya doğru koştum ve kapının ısrarla çalmasına dayanamayarak, kimin geldiğine bile bakmadan kapıyı açtım.

TEHLİKELİ İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin