Bölüm müziği: Demi Lovato-Made in the USA
Arda...
Eylül kucağımda uyuya kaldığı için benim muhteşem arabamı karakola teslim etmek zorunda kaldım. Taksiyle gelmiştik ve taksici bana tecavüzcü gibi bakmıştı.
Evin kapısını açıp içeri girdim ve tüy kadar hafif olan Eylül'ü odasına, rahat yatağına bıraktım. Nefes almam, hayattan bıkıp kendimi gebertmemem için nefes almam gerekiyordu. Eylül'ün odasının kapısını kapatıp aşağı indim ve kendimi kapıdan dışarı attım.
Babamın söyledikleri aklımdan çıkmıyordu. Eylül'le uğraştığım zaman Pelin'i unutmuşum ve o lanet olası adam bana onu yeniden hatırlatmıştı.
Önümdeki saksıya bir tekme savurdum.
Hayatımdan nefret ediyordum. Ailemdende nefret ediyordum.
Annemden ise tiksiniyordum. Onun o Ingiliz tavırları kendinden soğutuyordu. Kırk iki yaşında olmasına ramen on sekiz yaşındaymış gibi davranıyordu. Bu çok sinir bozucu ve bir o kadar da rahatsız ediciydi. Babam onunla neden ve niye evlendi bilmiyordum ki bilmek isteyeceğimi de sanmıyordum.
Babamsa onun tersi tam olarak katı bir baba ve tam olarak bir Türk erkeğiydi. İnce ve kaslı bir yapısı vardı. Babamla beni yan yana gören herkes aynı babası diyordu. Beni babama benzetmeye çalışanlardan nefret ediyordum. Ben, babama benzemek istemeyi bırak onunla aynı soyadı taşımak dahi istemiyordum.
Pelin'i özlüyordum. O küçük sarışın bağımlı kızı özlüyordum.
Kız kardeşimi herşeyden çok özlüyordum.
Eylül...
Yatakta huzursuzca kıpırdandım ve beni neyin uyandırdığını anlamadan döndüm. Bronz kaslı bir sırtla burun buruna geldiğimde güldüm.
Arda yine benim yanımda uyumuştu.
Birkaç dakika boyunca onu izledim. Sırtını izlemiştim resmen. Ama tabii ki bir sapık değildim. Ufak bir gülümsemeden sonra yeniden somurttum.
Dünkü olaylar bu şekilde aklıma gelip duracaksa feci sıçmıştım. Moreli çabuk bozulup hemen ağlayabilen bir tip olmam yüzünden bu benim için berbat bir şeydi. Arda'ya sırtımı döndüm ve yanımda duran saate baktım. Saat daha dokuzdu ve Arda için bu saat geceydi.
Kıpırdandı ve ben uyuyor numarası yaptım. Beni kendine doğru döndürdü ve iki elini omuzlarımın yanlarına koydu.
"Tam olarak on dakikadır sapıklık yaptığını biliyorum cazgır."
Kaşlarımı çattım. "Senin ensende gözlerin mi var?"
"Hayır. Senin dolabının yanında ayna var."
Tekrar kaşlarımı çattım ve dolabımın yanına baktım.
Sırıttım. "Demekki sende sapıklık yapıyormuşsun."
Güldü ve elini saçlarının arasından geçirdi. "Ben sapıklık yapacak olsaydım sana taciz ederdim emin ol."
Göğsünden ittirdim onu. "Kalk üstümden pis sapık."
Kalktı ve kahkaha attı. Bende doğruldum ve yatakta onun gibi bağdaş kurdum. "Ne diye gülüyorsun şimdi?"
Tekrar güldü. "Cazgırlığını her saniye gösteriyorsun."
"Of Arda öküzsün." Yataktan kalktım ve saçlarımı lanet tokadan kurtardım.
"Cazgır."
"Öküz." saçlarımı yeni bir topuz yaptım ve dolabımın önüne gittim. Tam o anda fark ettim ki... "Ben pijamalarımı ne zaman giydim?" Arda muzurca kafasını kaşıdı ve dudağını büzdü. "Bir de sapıklık yapmadım diyor."
"Sadece iyilik yaptım. Kotla rahat yatacağından emin değildim."
Kaşlarımı kaldırdım ve ona baktım. Altında beli düşük bir kot pantolon ve American Eagle imzalı boxer vardı.
"Umm... Şey sanırım bu sorun sadece senin için geçerli."
Gozlerimi devirdim ve dolabıma geri döndüm. Koyu renk bir kot ve beyaz bir kazak çıkardım."Izin verirsen giyinecegim."
Arda elini şıklattı ve yatağa yatıp yorganı kafasına kadar çekti. Sesi boğuk geldi. "İzin senindiir!"
Gözlerimi devirdim ve odamın içindeki banyoya yürüdüm. İçeri girdim ve kapısını kapayıp kitledim.
Suyu açtım ve duşa dolmasına izin verdim. Banyo dolabını açtım ve gözlerime inanamadım. Burada neredeyse bir kadına iki yıl boyunca yetecek kadar çok kişisel bakım ürünü vardı. Portakallı duş jelini kaptım ve küvetin içine boşalttım. Köpük köpük olunca gülümsedim ve suyu kapatıp içine girdim.
Bu gerçekten rahatlatıcıydı. Hemde çok rahatlatıcıydı. Gozlerimi kapattım ve iyice yayıldım.
"Eylül." Yerimde hopladım ve kapımın tıkladığını anladığını anladığımda derin bir nefes aldım.
"Atlas aşağıda ve çok kötü durumda."
İşte o an bütün sularda boğuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUNLU AŞK ☠
Ficção Adolescente^^ 'Sorunlu Aşk' Serisinin İlk Kitabıdır. ^^ Okulumda gayet mutlu bir hayat süremiyordum, ta ki kas yığını aslında kurtarıcım olmayan kurtarıcım beni bulana dek. Hayatımı daha da batıran bu adama aşık olmaksa hayatımda yaptığım hatalardan en mutlu...